TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gerekeni yapmak namus borcumuzdur

AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Soma'daki maden faciasıyla ilgili, “İhmal varsa bunlarla ilgili gerekeni yapmak bizim namus borcumuzdur” dedi

Haber Giriş Tarihi: 18.05.2014 07:28
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Gerekeni yapmak namus borcumuzdur

AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, Soma'daki kömür madeni faciasında hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi. Park Madencilik tarafından özelleştirme kapsamında satın alınan madenin 2009 yılında Soma Holding tarafından işletilmeye başlandığını anımsatan Çelik, işletmeci holding yetkililerinin bugün yaptığı basın toplantısında açıklamalarda bulunduğunu ancak basın toplantısındaki düzensizlikten dolayı hoş olmayan görüntülerin, curcunanın ekranlara yansıdığını kaydetti.

EKSİKLİK TESPİT EDİLECEK

Madenle ilgili olarak nihai sözün elbette söyleneceğini, konuyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu ve bu konuda denetim, inceleme yapacak bütün kurumların idari ve adli yönden kazaya sebebiyet veren amirlerin araştırıldığına işaret eden Çelik, “Burada ihmal, kusur, eksiklik, aymazlık, kasıt söz konusuysa bunlar tespit edilecektir. Bunları tespit etmek ve ihmali, kusuru, aymazlığı veya kastı olan, bunu asla temenni etmek istemiyorum, kim varsa bunlarla ilgili gerekeni yapmak bizim yasal, kanuni borcumuzdur, siyasi, insani, ahlaki, vicdani, namus borcumuzdur. Millet olarak, devlet olarak bu borcun yerine getirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

EN BÜYÜK MADEN KAZALARINDAN BİRİ

Soma'daki maden faciasının Türkiye tarihindeki belki en büyük maden kazalarından biri olduğunu, devletin 3 günlük yas ilan ettiğini aktaran Çelik, “Birazcık vicdan sahibi olan her insan büyük bir elem, ızdırap duymaktadır. Orada ölen insan sayısı, hayatını kaybeden, şehidimiz 284'dür ama yaralı insan sayısı vicdan sahibi kadardır. Vicdanı olan herkes bu hadise karşısında elim bir yara içerisindedir” diye konuştu.

ÖNCE YARALARI SARACAĞIZ

Hüseyin Çelik, İşgüvenliği ve Sağlığı Yasası'nın 2012 yılında kabul edildiğini, yasanın Avrupa Birliği mevzuatına uygun olarak çıkarıldığını dile getirerek, “Suçlu aramak zamanı değil, önce bu yaraları saracağız, sonra oturup bunun hesabını soracağız. Vatandaşın, yetkililerin hesap sorma hakkı vardır ve yetkili, sorumlu olanların da hesap verme sorumluluğu vardır. Madenlerle ilgili bir yasal boşluğumuz var mıdır, iş güvenliği, sağlığıyla ilgili yasal boşluğumuz var mıdır? Hayır, gereken yapılmıştır. Denetim problemimiz var mıdır? Hayır, bu da yapılmıştır. 2009'dan beri 11 kere sıkı denetimden geçirilmiştir, hazırlanan raporlarda 2009'da mevzuata aykırı 3 durum tespit edilmiştir, bir süre içinde de bu eksikliklerin giderildiği görülmüştür” değerlendirmesinde bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2012 ile 2014 yılları arasında yaptığı denetimlere ilişkin rakamsal verileri anlatan Çelik, Türkiye'de denetim probleminden bahsetmenin doğru olmayacağını, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili eğitim programlarının, bakanlığın meslek içi eğitim faaliyetlerinin de devam ettiğini söyledi.

İSTİFA ETMESİ GEREKENLER ETMELİDİR

Çelik, “Haber verildi denetim elemanları gelecek, dolayısıyla 'şunları şöyle gösterin' gibi bir şey varsa eğer bu tespit edilirse göstermelik denetim yapan veya denetim hakkını denetim görevini hakkıyla yerine getirmeyen kim varsa onların da sorumluluğu eğer tespit edilirse gereken yapılmalıdır. Dediniz ki 'Kim bunun sorumlusudur', bu incelemeler ve araştırmalar, adli ve idari soruşturmalar sonucunda kimin sorumluluğu tespit edildiyse, o sorumluluğu, tabi oranlarına göre, istifa etmesi gerekenler varsa tabi ki etmelidir” diye konuştu.

ANORMALLİK GÖRMÜYORUM

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın Avrupa Birliği müktesebatına uygun olduğunu dile getiren Çelik, “Uygulamada bir problem var mı, işte bu esas tespit edilecek” dedi. Hüseyin Çelik, "Başbakanın sığındığı marketteki görüntülerde karışıklık var, fakat Başbakanın bir kişiyle fiziki münakaşaya girdiği açık görülüyor. Bir başbakanın bir kişiyle, vatandaşla fiziki münakaşaya girmesine nasıl yaklaşırsınız" sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Başbakan protestocuların yanına doğru gitmeye çalışıyor, korumalarına 'çekilin önümden, konuşayım' diyor. Kastettiğiniz buysa bunda bir anormallik görmüyorum. 'Başbakan markete sığındı' haberi yapıldı, Posta gazetesi bir video koydu, medya etiği diye bir olay var. Sayın Başbakanın 2009'da bir markette telefon görüşmesi yaparken, Kayhan Özer tarafından çekilen ve ödül alan bir fotoğraf var. Bu fotoğraf sosyal medyada 'Başbakan'ın Soma'daki görüntüleri' olarak yayınlandı. Bu 2009'da Başakşehir'de Kayhan Özer tarafından çekilen fotoğraf 'Soma'daki marketin içinde' diye servis edildi. Önce iş ahlakı, medya ahlakı. Bu linç kültüründen vazgeçelim. Bizim kültürümüz, bizim inancımız, insani değerlerimiz linç kültürüne müsaade etmez. 'Vur ama dinle', kendisini savunma hakkı ver.” (AA/ANKARA)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.