TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İzmir Yaşam Destek Evi öncüsü olacak

Palyatif bakımda öncü olan İzmir, Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün başlatacağı Yaşam Sonu Destek Evi Projesi’nin uygulamaya konacağı pilot kenti olacak

Haber Giriş Tarihi: 24.05.2014 06:48
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmir Yaşam Destek Evi öncüsü olacak

HALİDE DEMİR

İzmir, Avrupa ve ABD’de tıbbi tedaviye artık yanıt vermeyen, yaşamının son döneminde bulunan veya ilerlemiş kronik hastalığa sahip hastaların yaşamının son dönemlerini ev ortamında geçirebileceği anlamına gelen ‘Yaşam Destek Evi Projesi’nin (Hospis) pilot kenti olacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerin işbirliğiyle mayıs ayı başında yapılan çalıştay sonunda alınan kararla önce İzmir’de önce Narlıdere Huzurevi, ardından diğer huzurevleri ve hastanelerde hayata geçirilecek olan yaşam destek evleri (Hospis) ile hastaların yaşamlarının sonlarını mutlu, huzurlu, tıbbi kontrol altında ve sevdikleriyle geçirmesi amaçlanıyor.

NARLIDERE HUZUREVİ’NDE OLACAK

Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan projenin koordinatörlerinden Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Gökhan Akbulut, “Bizim kültürümüzde hastamıza kendimiz bakmak istiyoruz. Ama öyle şartlar var ki bakamıyoruz, çalışmak zorundayız ya da başa çıkamıyoruz. Bu durumda tabi kamunun devreye girmesi ve yol göstermesi gerekiyor. Biz bunu hazırlamaya çalışıyoruz. İhtiyacı olan çok ciddi hasta grubumuz var. Bunun çok önemli bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. İnsani ihtiyaç. Bu tür programlar, modeller konusunda hepimizin şimdiden iyi çalışması lazım. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı çok ilgili projeyle. İlk Narlıdere Huzurevi ile başlayacağız. Bunun dışında yeni hazırlanan, yeni yapılan huzurevleri var. Onlar da bu bakış açısıyla düzenlenecek. Bazı bölüm ve üniteler düzenlenecek. Yeni yapılan modellerde de ayrıca çalışılacak. İzmir öncülük etmiş olacak. İzmir bu anlamda öncülük eden bir kent” dedi.

HASTALAR İZOLE EDİLMEYECEK

Yaşam Destek Evleri’nin bir yaşlı ya da ölüm evi olmadığının altını çizen Prof.Dr. Akbulut, huzurevlerinde açılacak olan bu ünitelerin ev ortamı gibi düzenleneceğini, hastanın sosyal ortamdan izole edilmeden, yakınlarının da kendilerini ziyaret edebileceği hatta yanlarında kalabileceği şeklinde dizayn edileceğini söyledi.

HASTA YAKINLARI DA KALABİLECEK

Prof.Dr. Akbulut, bu konuda ciddi bir hasta grubunun ve ihtiyacın bulunduğunu, Türkiye nüfusunun da giderek yaşlandığını ve soruna şimdiden çözüm geliştirmek için harekete geçtiklerini anlatarak, “İnsanın yaşamının çeşitli dönemlerini mutlu yaşamak istediği ve hayatını onurlu şekilde sürdüreceği bir sistem bu. Bu ev olabilir. Ailesinin rahatça girip çıkabileceği bir ev olmalı. Çünkü bu çok ciddi bir sorun, rahatça ziyaret edebileceği, hatta belki onunla kalabileceği, inançlıysa ona uygun telkinlerin olduğu; inançsızsa yine ona uygun modellerin olduğu, insanın kendini rahatlatabileceği bir ortamın olduğu evler olmalı” diye konuştu.

ÜLKE GENELİNE YAYGINLAŞTIRILACAK

Yaşam Destek Evleri’nde hastanın ailesine yas süreçlerinde psikologların da destek olacağını dile getiren Prof.Dr. Gökhan Akbulut, Narlıdere Huzur Evi’nde ve huzurevleri ile hastanelerde oluşturulacak ilk birimlerdeki sonuçların da bir yıl içinde gözlemlenip sonuçlarının rapor haline getirileceğini ve sonuçlara göre projenin ülke geneline yaygınlaştırılacağı bilgisini verdi: “Bunun dışında aileye yas konusunda yardımcı olabilecek psikologların bulunduğu bir sistem. Bu sistemi şimdilik Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı ile birlikte huzurevlerinin içerisinde başlatacağız. Sonra da bizimle olan büyük hastanelerdeki palyatif bakım ünitelerini ihtiyaç duydukça destekleyeceğiz. Karşılıklı olarak bu sistemin nasıl çalıştığını gözleyeceğiz bir yıl kadar. Bunun sonuçlarıyla ilgili bir rapor hazırlayacağız.”

YAŞAM EVİ NASIL OLACAK, NELER BULUNACAK?

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Gökhan Akbulut, yaşam destek evinin nasıl olacağı ve dizayn edileceği hakkında ise şu bilgileri verdi: “Oksijen destekli, monitörler olacak ama ev ortamına çok benzeyecek. Sosyal ortam olmalı yaşamının sonu da olsa. Tamamen kapalı, izole ortam olmayacak. Eğer tedavisi artık değişmiyorsa, sonuç vermiyorsa, yaşamının sonuna doğru hastanede, ailesinin ziyaret edemediği, yoğun bakımlarda ölmesi bence haksızlık. Bunu düzeltmek lazım. Ailesinin de rahatça görebileceği, bu yası rahatça tutabileceği bir ortam sağlamak gerekiyor. Bu anlamda bu tür yerlere ihtiyaç var. Buraları daha huzurlu, insanın onurlu şekilde yaşamının son yolculuğuna gideceği yerler olarak düşünün. Bunu sağlamamız gerekiyor. Biz bu sistemin profesyonel ve ayrılmaz bir parçasıyız tabii ki. Hekimler, psikologlar, çeşitli dinlerden din görevlileri veya sosyal hizmet uzmanları da bulunacak bu sistemde. Belki toplumun da gönüllülerin de halktan gönüllülerin de katkıda bulunması gerekiyor.”

GÖNÜLLÜLER DE PROJENİN ÖNEMLİ BİR PARÇASI OLACAK

Projede gönüllülerin de bulunmasını arzu ettiklerini, yurt dışındaki sistemde de gönüllülerin önemli bir yer tuttuğunu anlatan Prof.Dr. Akbulut, şu açıklamayı yaptı: “Kısa süreli eğitimler alarak, gönüllüler çalışabilirler. Avrupa ve ABD’deki destek evi sisteminde, çalışanların yarısı gönüllülerden oluşuyor. Bunlar ne kadar vakit ayırabiliyorsa yaşam destek ünitesinde kitap okuyor, temizliğe yardımcı oluyor, yemek konusunda yardımcı olabiliyor. Ki bu kişiler için de değerli bir tecrübe. Bu şekilde yaşamın son döneminde bir grup insana yakınlık, hayatı paylaşmak ciddi bir tecrübe ve kıymetli bir paylaşım. Toplumun bu tür kurumlarını toplum ne kadar sahiplenirse o kadar güzel ve etkin işler bu sistem.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.