Asitli besinler dişlere zarar verebiliyor!

Dünya Sağlık Örgütü’nün (World Health Organization-WHO) de gözünden kaçmayan bir problem ‘asit erozyonu’. Teknoloji o kadar hızlı bir şekilde hayatımıza girmiş ki, sanki bundan kaçarcasına hepimiz kendimizi sağlıklı yaşama, sağlıklı beslenmeye vermişiz… İyi güzel hoş da, sağlıklı beslenmenin bile bazen zararlı olabileceği aklınıza gelir miydi hiç? Hem de hayat standardınızı oldukça düşürecek, sizin beslenme şeklinizi bile yönetecek kadar, hatta bunaltıcı sıcakların ortasında kalmışken, buz dolu bir bardak suyu içmenize engel olacak kadar… Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Sevgen Eralp, “Çocukluğumuzdan beri özellikle asitli içeceklerle ilgili, yanlış değil fakat eksik bildiğimiz bir şeyler olduğunu gözlemledim. Hepimizin bildiği üzere, gazlı içecekler dişlerimize ve hatta midemize bile zarar verebilir. Gazlı içecekler yerine, daha masum olarak kabul ettiğimiz meyve sularını içmemiz önerilir çocukluğumuzdan beri. Zaten meyve suyunun dişlerimize hiç zarar vermediği düşünüldüğü gibi, vitamin almamızı da sağladığı için bol bol içilmesi tavsiye edilir. Peki ya size portakal suyu, greyfurt suyu ve hatta çileğin bile dişlerimize  zarar verebilecek miktarda asit içerdiğini söylersem…? Portakal suyu, greyfurt suyu, çilek, bal, elma ve ananasın yaklaşık pH değerleri 2.5-3.5 arasındadır. pH değeri 7'nin altında olan herhangi bir şey asidik kabul edilir ve pH değerleri 5,3'ün altında olan yiyecek ve içecekler diş minenizi asit erozyonu riskiyle karşı karşıya bırakır. Sizleri bilgilendirme amacıyla kiraz, turşu, kuru üzüm, domates, sebze çorbası, süzme peynir gibi besinlerin de asidik grupta olduklarını hatırlatmakta fayda görüyorum” dedi.

DİŞ MİNESİ ETKİLENİYOR

Eralp, “Aldığımız besinlerin asidik olup olmamasının dişlerimizle ne ilgisi var diye sorarsanız, basitçe anlatayım. Yediğimiz içtiğimiz her şey, dişlerimizin en dış tabakası olan diş minesine temas etmektedir. Örneğin kahvaltının sonunda bir bardak portakal suyu içtiğimizi varsayalım. Portakal suyunun asidik özelliği ile diş minesinde çözünmeler oluyor, diş minesi zayıflıyor. Daha sonra kahvaltı sonunda hemen dişlerinizi fırçalamaya gidiyorsunuz. Zaten zayıflamış olan diş minesini, mekanik olarak diş fırçasıyla daha da zedeliyorsunuz. Sonuç; diş minesinde görülen asit erozyonu” diye konuştu.

AĞIZ HİJYENİ SAĞLANMALI

Sevgen Eralp, “Gördüğünüz gibi asit erozyonu, aldığımız besinlerin asidik olmasıyla doğrudan doğruya ilişkili değil. Tabii ki gün içinde istediğimiz yiyecekleri ve içecekleri tüketeceğiz, asidik olsun veya olmasın. Önemli olan bilinçli beslenme ve bilinçli ağız hijyeni sağlanmasıdır. Eğer günde 1-2 bardaktan fazla meyve suyu içiyorsanız (kola vb. içeceklerden bahsetmiyorum bile!) pipet kullanmanızı tavsiye edebilirim.  Asitli gıdaların alımından sonra dişlerinizi fırçalamadan en az bir saat kadar beklemenizi tavsiye edebilirim. Özellikle dişlerinizi fırçalarken, çok bastırmadan, orta sertlikte bir diş fırçası ile dairesel hareketler yapmanız da asit erozyonuna engel olacaktır. Dişlerinizi kesinlikle yatay hareketlerle ve sert fırçalamamalısınız. Ayrıca öğün sonunda yoğurt yemek veya süt içmek, öğün içinde aldığınız asidin etkisini nötralize ederek, asit erozyonuna karşı yardımcı olabilir” dedi.

HASSASİYET GÖRÜLEBELİR

Eralp, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Asit erozyonu, ileri dönemlerde dişlerin üzerinde sarı, kahverengi lekeler ve dişte madde kayıplarına sebep olabilir. Lekeler oluşmadan önce dişlerinizde, özellikle dişeti kenarlarında mine tabakası ortadan kalktığı için hassasiyet görülebilir. Bu gibi durumlardan şüpheleniyorsanız, mutlaka bir diş hekimini ziyaret etmeli, doğru teşhis ve gerekiyorsa tedaviyi uygulatmalısınız.” (HABER MERKEZİ)