Sendika ‘Taşerona’ karşı

MEHMET ŞERİF TOPRAK - Basmane’den Konak istikametine yürüyen sendikalı ve sendikasız binlerce çalışan Konak’taki SGK binası önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Taşeron sitem ve hükümet aleyhine sloganların damga vurduğu dev yürüyüş oldukça gergin bir ortamda başladı. Sendikaların ortak yürüyüşünde protokolün önüne geçerek ön saflarda ayrı bir pankart ile yürümek isteyen Çiğli Belediyesi taşeron işçileri ile Genel-İş’te örgütlü bulunan işçiler arasında çıkan tartışma yürüyüşün ilerleyen dakikalarına kadar şiddetlenerek devam etti. Emekçilerin yumruklaşmalara varan kavgası sendika yöneticilerinin çabası ile yatıştırılırken, geçtiğimiz hafta boyunca yaşanan olayların gerginliği yürüyüşe de yansıdı. Kalabalık Konak’a ilerlediği sırada, sahilde yer alan ve geçtiğimiz yürüyüşte savaş alanına dönen üst geçit civarında yoğun polis barikatı ve TOMA’ların geniş güvenlik önlemleri aldığı dikkat çekti. Diğer yandan, geçtiğimiz hafta çıkan olaylar sırasında polis müdahalesi ile yaralanan DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun kulağında bandajlara yürüyüşe katıldığı gözlendi.

“SORUMLULAR HESAP VERENE KADAR MÜCADELEYE DEVAM”

Sendikalar adına hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Soma’da meydana gelen maden kazası sonrasında verdikleri “Katliamı unutmayacağız, unutturmayacağız” sözlerini hatırlatarak şöyle konuştu: “Milyonlar söz verdi: Bu katliamın sorumluları hesap verene kadar mücadeleye devam! Biz bu katliamın faillerini biliyoruz. Daha ilk gün suçu örtbas etmeye çalışanlar kimse fail odur.”

“TAŞERON CUMHURİYETİ’Nİ BAŞINIZA YIKACAĞIZ”

İktidarın taşerona müjde şeklinde son dönemde yaygın olarak açıkladığı söylemlere de değinen DİSK Genel Sekreteri Çerkezoğlu, “Ne hikmetse bu taslaklar konfederasyonumuz DİSK ile paylaşmamaktadır. Anlaşılan o ki, hükümet DİSK’e diz çöktüremeyeceğini bilmektedir. İktidar herkesi kandırmaya, satın almaya, baş eğdirmeye alışmış olabilir ama söz konusu DİSK ve DİSK’in dost örgütleri ise bunun beyhude bir çaba olacağını artık öğrenmiştir. Bu söylemler müjde değil, ancak aldatmacadır. Hükümet taşeronu yaygınlaştırmak ve yasallaştırmak istemektedir” dedi ve sözlerine şöyle son verdi: “Taşeron Cumhuriyeti’nizi başınıza yıkacağız. Bu kölelik düzenine, ölüm düzenine son vereceğiz. Bu Türkiye’de güvenceli ve insanca yaşam hakkı gasp edilen milyonların kavgasıdır. Bu gelecek nesillerin, çocuklarımızın hakları için verilen bir mücadeledir. Bu, Soma’da yitirdiğimiz işçilerin bize emanet ettiği davadır. DİSK için bu davadan dönüş yoktur. Taşeron sistemi derhal yasaklanmalı, özelleştirmelere son verilmelidir. İşyerlerinde tüm yetki ve denetim yetkisi meslek örgütlerine verilmelidir. Bu taleplerimiz gerçekleştirilene kadar mücadeleye devam edeceğiz.”

KARAKOÇ: MADENCİLİK FAALİYETLERİ DURMALIDIR

Çerkezoğlu’nun ardından söz alan TÜRK-İŞ Ege Bölge Temsilcisi Hasan Hüseyin Karakoç ise, “Soma’da yaşananların adı iş cinayetidir. İş güvenliği önlemleri alana kadar Türkiye’deki tüm madencilik faaliyetleri durdurulmalıdır. Yaşananların hesabı sorulmalıdır. Kimse hesap vermekten kaçamaz. İş kazalarında yaşamını yitiren arkadaşlarımızı unutmadık, unutturmayacağız. Sorumlulara bir şey olmadı, bu kez sorumlular hak ettiği cezaları almalıdır. Bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız. Biz artık iş kazalarında can vermek istemiyoruz” dedi ve özelleştirme ile taşeronlaştırmaya tepki gösterdi. Karakoç ayrıca tüm sendikalara birlik çağrısında bulunarak, “Emeğin gücünü birleştirirsek dağları bile deleriz. Artık asıl sorumluluk bizde. Yolumuzu, aklımızı, gücümüzü birleştirmeliyiz. Hepimiz tek ses, tek yürek olacağız. Taşeronlaşma ortadan kalkmadığı sürece bu iktidara rahat yok” diye konuştu.