Oruç tutacaklara altın tavsiyeler

Özel Tınaztepe Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Olcay Gültepe, Ramazan ayında oruç tutacaklara sahur ve iftar tavsiyeleri verdi. Ramazan ayında beslenme düzeninin oruç tutan kişilerde değiştiğini kaydeden Gültepe, üç öğünden oluşan klasik beslenme düzenini Ramazan’da da bozmamakta fayda olduğunu belirtti. Ramazan ayında otomatik olarak öğünlerin ikiye düştüğünü ifade eden Gültepe, “Ramazan ayındaki yeme düzeni sağlıklı kişiler için bile risk oluşturabiliyor. Diyabet, kalp hastalığı, hipertansiyon ve böbrek hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar için ani gıda yüklenmesi sıkıntı oluşturabiliyor. İftariyelik gibi güzel bir alışkanlığımız var. İftarda zeytin peynir gibi hafif şeylerle yemek yemeye başlamak ve yarım saat sonra et türü gıda almamız daha uygun. Gıdayı aldıktan sonra beyne doyma sinyalinin verilmesi 20-25 dakikaya buluyor. O nedenle biraz ara vermekte fayda var. Çok hızlı yediğinizde ne kadar da yeseniz beyin algılamıyor. Bu yüzden ne kadar yüklendiğinizi fark edemeyebiliyorsunuz” dedi.

“İFTARDA ÜÇ KEZ YEMEK YİYİN”

İftarda hafif gıdalarla yemeye başlanması gerektiğini kaydeden Gültepe, “İftariyelikten sonra 1-1,5 saat sonra ikinci kez, 1 saat sonra ise üçüncü kez yemek yenilebilir. Sahurda genelde ağır ve yağlı gıdaları önermiyoruz. Özellikle pide iftarların olmazsa olmazı ama pideyi mümkün mertebe iftara saklayıp sahurda kepekli ekmek yemeliyiz. Kahvaltı türü beslenme yapmalıyız. Sahur aslında kahvaltının yerini tutar. Sık acıkanlar için de baklagillerden zengin bir menü olabilir. Susamamak için sıvıyı bol almakta ve tuzlu yiyecekler yememekte fayda var” diye konuştu.

KRONİK HASTALAR İÇİN RİSK

Sahura kalkmadan oruç tutan kişilere de uyarılarda bulunan Gültepe, bu alışkanlığı özellikle böbreklerin susuz kalmaması açısından önermediklerini belirtti. Ramazan ayında hiçbir sağlık problemi olmayanlarda bile kilo problemi görebildiklerini ifade eden Gültepe, iftar ve sahurda fazla gıda tüketimine ilişkin şunları söyledi: “Normalde iki üç kişiye yetecek gıda, bir kişinin önüne konabiliyor. Diyabet hastalarında kan şekeri regülasyonu bozulabiliyor. İnsülin kullanan hastaların doktorlara danışmadan oruç tutmalarını önermiyoruz. Kronik böbrek hastaları için uzun süre susuz kalmak risklidir. Bu dönemde böbrek dengesi bozulabilir ve Ramazan sonunda diyaliz ihtiyacı gibi ciddi problemler ortaya çıkabilir. Kalp hastaları, özellikle kolesterol yüksekliği olanlardan ağır ve yağlı yiyecekler yenildiğinde Ramazan sonunda değerlerde bozulma görebiliyoruz. Kişi genel beslenme prensiplerini biliyorsa Ramazan’da da bunu uygularsa çok problem çıkmayacaktır ama halk olarak bazı beslenme alışkanlıklarımız yanlış. Bu tür alışkanlıkları olan insanlar Ramazan’da daha fazla zarar görebiliyor.”

“ÇOCUK VE HAMİLELERE ÖNERMİYORUZ”

Çocuklar ve hamilelerin de oruç tutmaması gerektiğini vurgulayan Gültepe, “Çocuklar gelişme dönemini tamamlamamış bireyler olduğu için beslenmeleri önemli. Aldıkları kalori miktarı da önemli. Mümkün mertebe erişkin döneme geçtikten sonra oruç tutmalarını öneriyoruz. Gebelerin ve emzikli annelerin de oruç tutmalarını önermiyoruz" ifadelerini kullandı.

“HER ŞEYİ YİYORUM”

Ramazan’da uzun süre aç ve susuz kalmaya kendilerini hazırlayan bazı vatandaşlar sağlık problemlerini göz önünde bulundururken bazıları ise iftar ve sahurda yedikleri yiyeceklere fazla dikkat etmediklerini söyledi. İftarda özellikle dikkat ettiği bir menü olmadığını belirten Ayla Öztarabana isimli vatandaş, “Hafif yemekler yemek gerekiyor ama ben her şeyi yiyorum. Kilo problemim çok olmuyor. Ne kadar çok yersem kilomda değişiklik olmuyor” dedi. İki yıldır mide problemleri nedeniyle oruç tutmadığını kaydede Aynur Kolçak da “Genelde sahurda kahvaltı yapıyorum ama mide rahatsızlığım dolayısıyla iki yıldır oruç tutamıyorum. Bu sene inşallah tutacağım sağlığım yerine geldi. İftarda yemeğe bir anda yüklenmiyorum. İlk başta çorba içiyorum. Bir süre sonra yemek yiyorum. Bir anda yemek yiyemiyorum” diye konuştu. (İHA/İZMİR)