TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Belediye’yi de alın çadır kuralım”

İzmir’in yeni feribotlarının teslim töreninde gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Soma faciası sonrası tepki gösteren vatandaşlara polis eliyle uygulanan şiddeti eleştirdi

Haber Giriş Tarihi: 18.05.2014 07:48
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Belediye’yi de alın çadır kuralım”

YAĞMUR UYGUR

 Uygulanan şiddetin baş rolünde yer alan TOMA’lara belediyenin su verip vermediği konusuna açıklık getiren Başkan Kocaoğlu, Valiliğin polis memurlarının taşınması için belediyeden araç talebinde bulunduğunu söyledi. Başkan Kocaoğlu araçların önkarakol gibi kullanılmaması koşulu ile verildiğinin altını çizdi. Emniyet samimiyetsiz diyen Kocaoğlu, “Biz kesinlikle TOMA’lara su vermiyoruz. Otobüsleri sadece ve sadece polisleri taşısın diye verdik. Kesinlikle tutuklama ya da ön karakol gibi kullanılmayacak şartı ile verdik. Ama gördük ki, maalesef ve maalesef emniyet samimi değil. Bizim otobüslerimizi Hükümet Konağı’nın önüne kalkan olarak sıralamışlar. Farklı bir düşünce var. Bu otobüsler oraya o şekilde sıralandığında ben Soma’daydım. Artık bundan sonra iyi niyetle otobüs de vermeyeceğiz… Herkesin kendi otobüsü var, o otobüsleri kullanmıyorlar, şoförlerini kullanmıyorlar. Biz ne otobüs, ne de şoför vermeyeceğiz. Biz vermeyelim gelip el koysunlar, alsınlar. Ama biz vermeyeceğiz” diye konuştu.

Olayları yakından takip ettiğini söyleyen Başkan, yapılan müdahalelerde sindirmeye yönelik hareket edildiğini söyledi. Kocaoğlu, “Devamlı izliyorum, son 3-4 olayın içerisinde, hatta bir tanesinde ben de bizzat vardım, edindiğim intiba kesinlikle ve kesinlikle kimsenin bir şey yapmasına ya da taşkınlığına bakılmadan hareket ediliyor. Tamamen insanları sindirme ve demokratik protesto hakkını yok sayma, insanları evden çıkmama noktasına getirmek üzere bu eylemlere daha insanlar konuşurken su sıkılıyor. Kani Beko’nun da başına gelen olay da böyledir. Bu konuda herkes bizi mazur görsün. Vatandaşın canını, malını korumak ve kollamak, emniyete valiliğe yardımcı olmak bizim görevimiz. Ama emniyet ve valilik vatandaşı taciz etmek üzere, vatandaşı sindirmek üzere, vatandaşın demokratik hakkını kullandırmamak üzere ve hiç sorgusuz sualsiz insanların üzerine gitmemeli. Böyle bir şey olamaz” dedi.

 

YANGIN VANALARINI DÜŞÜNECEĞİZ

Gezi olaylarında da müdahaleler olduğuna dikkat çeken Kocaoğlu, Gündoğdu Meydanı’nda olan protestoların hiç birinde olay yaşanmadığına dikkat çekerek, “Siz olay yaratmak isterseniz olay yaratabiliyorsunuz. Gündoğdu Meydanı’nda yüz binlerce kişi toplandı. Ama Basmane’ye giden kişi sayısı sınırlıydı. Şunlar bunlar karışıyor, o zaman bu işi kökten bitirelim diye bir şey yok demokratik bir ülkede. TOMA’lara su vermiyoruz. Sokak aralarında yer alan yangın vanalarının anahtarlarını da değiştirip değiştirmeyeceğimiz arkadaşlarımızla oturup düşüneceğiz. Onlar sadece yangın için kullanılan vanalar. İtfaiyede var ve arıza olursa diye İZSU’ da var. Emniyet bunu temin ettiyse, bunu kullanıyorsa onun da hukuki boyutuna bakacağız. Onlar vatandaşa su sıkmak için değil, yangın olursa emniyet mi, valilik mi söndürecek? İtfaiye teşkilatı Büyükşehir Belediyesi’nin. Yangını da itfaiye teşkilatı söndürecek, gerekli suyu da gerekli yerden temin edecek” şeklinde konuştu.

 

SIRA BELEDİYE BİNASINA GELDİ

İl Özel İdare taşınmazlarının tamamının Maliye’ye devredilmesine de değinen Kocoağlu, “O liste bizim elimizde yok. Biz de komisyon üyesiyiz. Bizde uyarılarımızı yazılı olarak yaptık. Köy ve belde mallarının gayrimenkullerinin tutanakları henüz vali bey tarafından imzalanıp bize gönderilmedi. İl özel idare napacağız biz? Bize yazılı olarak bildirecekler. Biz tarafız çünkü, biz de bakacağız. Makul olanları, başka kurumlara verilememesi. Gerekenlere ses çıkarmayacağız. Kurumlara verilmemesi gerekenleri yazılı olarak bildireceğiz. Ondan sonra da hukuki yollardan, tapularına, şirketlere şerh koyacağız. Dava süreci başlayacak. Sonuna kadar hukuki mücadele vereceğiz. Başka çaremiz var mı? Bir an evvel vermelerinde fayda var, biz de bir an önce başlayacağız.   Ben bu il özel idare mallarının yangından mal kaçırır gibi bir yerlere götürülmesinin çok yanlış olduğu kanaatindeyim. Daha önce de açıklamamı yaptım, bu doğru değil. Bu yerelin İzmirlinin malıdır. Benim belediye binam nasıl İzmir’in malı ise, il özel idaresinin malı da şirketleri de yerel sermayenin malı ise, yerel sermaye ile kurulmuşsa, binası, aleti, edevatı, aracı, donanımı sağlanmışsa, il özel idaresi de aynı statüde. Bu mallar İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hakkıdır. Ben de İzmir Büyükşehir Belediyesinde tapusu olan okul yerini, hastane yerini seve seve veriyorum zaten. Oralarda bir problem yok. Paraya dönüştürülmek istenen, satılmak istenen, yerelin malı, geneli bitti, satılıyor işte… Karayolları, vesaire kuş cennetine varıncaya kadar.. Şimdi il özel idaresinin mallarına mı sıra geldi? Gelsinler belediye binasını da alsınlar o zaman. O da para yapar. Belediyenin binasını da alsınlar satsınlar kurtulalım. Çadıra geçeriz biz Kordon’da. Öyle şey olur mu? Bu mantıkla bu ülke yönetilemez. Sıkıntı büyük. Çok büyük hem de. Türkiye bu mantıkla gitmez, hiçbir ülke gitmez, Türkiye de gitmez” ifadelerini kullandı.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.