TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sessiz ve tepkisiz kalmayacağız!

KESK İzmir Şubeler Platformu dönem yürütmesi adına basın toplantısı yapan Eğitim Sen 6 Nolu Şube Başkanı İdil Uğurlu, ‘torba yasa’ya sesiz ve tepkisi kalmayacaklarını söyledi

Haber Giriş Tarihi: 19.07.2014 07:25
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Sessiz ve tepkisiz kalmayacağız!

KESK İzmir Şubeler Platformu dönem yürütmesi adına basın toplantısı yapan Eğitim Sen 6 Nolu Şube Başkanı İdil Uğurlu, ‘torba yasa’ya sesiz ve tepkisi kalmayacaklarını söyledi

EMİNE ŞEKER

KESK İzmir Şubeler Platformu dönem yürütmesi adına konuşan Eğitim Sen 6 Nolu Şube Başkanı İdil Uğurlu, eğitim emekçilerini olumsuz etkileyecek olduğunu söylediği torba yasa ile ilgili Eğitim Sen 1 Nolu şubede basın toplantısı düzenledi.

EMEKÇİLERİN HAKLARI GASP EDİLDİ

Eğitim Sen 6 Nolu Şube Başkanı İdil Uğurlu, “İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun Tasarısı” adı ile anılan Torba Yasa, 15 Temmuz Salı gününden itibaren TBMM genel kurulunda görüşülmeye başlandığını hatırlatarak, “AKP Hükümeti'nin Soma'da yaşanan işçi cinayetini istismar ederek ‘taşeron işçilerin sorunlarını çözme iddiası’ ile gündeme getirdiği ve 30 Mayıs'ta 60 madde olarak Meclis'e sunduğu torba yasa tasarısı, komisyon aşamalarında yapılan eklemelerle 154 maddeye çıkarılmış, daha önce defalarca emekçilerin haklarını gasp eden torba yasalarda olduğu gibi; söz konusu torba yasa tasarısında da birbiri ile hiç ilgisi olmayan konular birleştirilerek, kamuoyuna ‘müjde’ olarak sunulmuştur. Hükümet, meclis genel kurulunda görüşülen torba yasa tasarısıyla madencilerin çalışma koşullarını düzenleme görüntüsü altında, İşçi cinayetlerini arttıracak taşeron sistemini daha da yaygınlaştırmaktadır. Torba yasada ayrıca sermaye çevrelerinin beklentileri doğrultusunda vergi, sigorta prim afları, sermaye artırımı yoluyla vergi kaçırma ve kara para aklamanın önünün açılması, siyasi iktidara seçim öncesi partizanca kullanacağı çok sayıda üst düzey memur kadrosu ihdas edilmesi vb gibi düzenlemelerin bulunması, yasa tasarısının hangi amaçlar doğrultusunda hazırlandığını açıkça göstermektedir” dedi.

EĞİTİMDE GÜVENCESİZ İSTİHDAM

Torba yasa tasarısının 95. Maddesi ile öğretmenleri ve aday öğretmenleri yakından ilgilendiren iki önemli düzenleme yapıldığını söyleyen Uğurlu, “Daha önce 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda yapılan değişiklikle aday öğretmenlerin asaleten atanmak için, ’yazılı ve sözlü sınava’ tabi tutulacağı belirtilirken, torba yasa ile bir değişiklik daha yapılarak ‘yazılı veya sözlü sınav’ ifadesi getirilmiştir. Bunun anlamı, aday öğretmenlerin sözlü sınav ile atanmasının önünün açılması, bu şekilde tıpkı eğitim yöneticilerinde olduğu gibi, öğretmen atamalarında da ‘siyaseten atama’ döneminin başlatılmak istenmesidir. Aday öğretmenler bir yıl fiilen çalıştıktan sonra ‘performans’ değerlendirmesinde başarılı olmak ve ‘disiplin cezası almamak’ koşuluyla asaleten atanmak İçin ‘yazılı veya sözlü’ sınava girmek zorunda kalacaktır. İlk sınavda başarılı olamayanlar başka bir il ya da İlçeye sürgün edilecekler ve İkinci sınavda da başarılı olamazlarsa memuriyetle İlişikleri kesilecektir. İlk bakışta, bu düzenlemenin sadece aday öğretmenlere özgü olduğu düşünülse de, asıl hedef eğitim emekçilerinin iş güvencesinin altını oymaktır. MEB, ‘Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi’ ile öğretmen yetiştirme sistemi ve öğretmen istihdamı günümüzün piyasa değerleri olan "rekabet", "verimlilik", "kariyer", "performans", "stratejik hedefler" vb gibi kavramlar üzerinden şekillendirmek istemekte, bunun ilk adımını aday öğretmenlerin asli kadrolara atanması ile hayata geçirmek istemektedir. Bu uygulamanın bir sonraki adımı önce eğitim yöneticilerinin, ardından tüm eğitim emekçilerinin iş güvencelerinin kaldırılması ve eğitimde güvencesiz İstihdamın hızla yaygınlaşması olacaktır” şeklinde konuşarak, sözlerine şöyle devam etti: “Torba yasa tasarısının 95. Maddesinde yer alan bir diğer düzenleme ise, bir süredir kamuoyunda tartışılan ve daha önce Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi'nde de yer alan öğretmenlere il içi ve il dışı rotasyon (zorunlu yer değiştirme) düzenlemesidir” dedi.

YENİ HUZURSUZLUKLAR ORTAYA ÇIKACAK

Uğurlu, MEB'in zorlamasıyla on binlerce eğitim emekçisinin kendi isteği dışında rotasyona tabi tutulmak istenmesinin, her konuda olduğu gibi bu konuda da siyasal referansların, yandaş sendikanın isteklerinin belirleyici olması ihtimalini arttıracağını ve bu durumun okullarda yeni huzursuzluklara yol açacağını belirterek, “Milli Eğitim Bakanlığı, on binlerce öğretmen açısından yeni bir dayatma anlamına gelen, ekonomik ve sosyal olarak ciddi sorunlara yol açacak ve pek çok yönden yeni mağduriyetler yaratması kaçınılmaz olan ‘öğretmenlere zorunlu rotasyon’ uygulamasını aklından bile geçirmemelidir. Hangi amaçla yapılırsa yapılsın resmen ‘sürgün’ anlamına gelen ve pek çok yönden istismar edilmesi kaçınılmaz olan ‘öğretmenlere zorunlu rotasyon’ uygulaması asla gündeme getirilmemelidir. Öğretmenleri zorunlu rotasyona tabi tutmak yerine, gönüllülük ve tercih esasına dayalı çözümler geliştirilmeli, hiç kimse kendi isteği dışında çalıştığı okuldan, çalışma arkadaşlarından ve öğrencilerinden zorla koparılmamalıdır. Eğitim Sen olarak torba yasanın sermaye lehine, emekçiler aleyhine olan bütün maddelerinin geri çekilmesini talep ediyor, öğretmenlere zorunlu rotasyon anlamına gelecek her adımın karşısında duracağımızın bilinmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.