TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bahçeli’den teşkilatlarına genelge

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, teşkilatlarına gönderdiği genelgede, “Huzursuzluk çıkarmaya çalışan, karışıklıktan medet uman, provokasyona yeltenen kim olursa olsun gecikmeksizin adli makamlara bildirilecektir” dedi

Haber Giriş Tarihi: 27.10.2014 08:47
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Bahçeli’den teşkilatlarına genelge

MHP Genel Başkanı Bahçeli, teşkilatlarına gönderdiği genelgede, Türkiye Cumhuriyeti’nin kutlu bir mücadelenin eseri, yüksek bir faziletin emeği olarak 29 Ekim 1923 tarihinde kurulduğunu ve tarih sahnesindeki yerini aldığını hatırlatarak, “Geçmişten bugüne sayısız miras ve hatıra yeni kurulan Türk devletiyle buluşmuş ve bütünleşmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin doğumuyla Türk tarihinde altın bir sayfa açılmış, yeniden diriliş milletimizin bizzat refakatiyle filizlenmiştir. Büyük Türk milleti istiklaline, istikbaline, hayat ve varlık haklarına kayıtsız şartsız sahip çıkacağını bu vesileyle en iyi şekilde göstermiştir. Türkiye, yalnızca 91 yıllık birikim ve tecrübenin sonucu olmayıp, mazisi asırları aşan muazzam bir seziş gücünün, çağları kavrayan bir zeka ürününün, insanlığa örnek olan bir fedakarlık kültürünün, hepimizi bağrında toplayan bir kaynaşma ve kucaklaşma ruhunun aziz emanetidir” ifadesini kullandı.

TÜRKİYE ZOR GÜNLER YAŞIYOR

Türkiye’miz bugünlerde çok zorlu günler yaşadığını ifade eden Bahçeli şöyle devam etti:

“Türk milleti eşine ve benzerine çok az rastlanacak bir bunalımın tesir, tazyik ve tahribi altındadır. Yüzyıllardır Türk’e diş bileyen, milletimize kin besleyen, var oluşumuzun ana kaynaklarına düşman olarak bilinen çevreler son zamanlarda iyice azıtmışlar, iyice azmışlardır. Yerli ve yabancı mihraklar yattıkları kış uykusundan çoktan uyanmışlar, karşımızda sıra sıra dizilerek saldırı düzeneğine geçmişlerdir. Maalesef Türkiye çok ağır, çok tehlikeli bir operasyona tabi tutulmuştur. İşbirlikçilerin gözünü kan bürümüş, vicdanlarındaki nefret gün yüzüne çıkmıştır. Türk milletinden intikam almak amacıyla küresel güçlerin nam ve hesabına çalışan soysuzlar, uzaktan kumanda edilen kirli ve karanlık yüzler son zamanlarda pervasızlıkta yepyeni rekorlar kırmışlardır. Türkiye’nin karşısında bir nevi kutsal ittifak kurulmuştur. AKP Hükümeti ise bu şer ittifakına gönüllü olarak yazılmış, heyecanla katılmıştır. Hükümet Türkiye’yi yönetme ehliyetini ihanet masalarında düşürmüş, üstlendiği siyasi sorumluluk liyakatini tamamen kaybetmiştir. AKP, ülkemizin karşında oluşan nifak cephesinde aktif olarak yerini almış, teröre ve teröriste destek çıkmış, önünü açmış, elinden tutmuştur. PKK, AKP’yle ortaklık kurmuş, ortak amaç etrafında birleşmiştir. Bölücülük AKP’yi ele geçirmiş, hainler AKP’yi tutsak almıştır. Acı da olsa PKK artık iktidardadır, Bakanlar Kurulu sıralarında temsil edilmektedir. Türk Cumhuriyeti’nin ilke ve esasları AKP-PKK koalisyonu tarafından birer birer çiğnenmekte ve harabeye çevrilmektedir. Tehdit inanılmaz düzey ve seviyelerdedir. Mehmetçik katillerini koruyan ve kollayan; bunlara silah ve cephane veren, Irak’ın kuzeyinde barınmalarına imkan sağlayan peşmerge AKP sayesinde meşru bir güç olarak takdim edilmektedir. Görülmektedir ki, AKP Hükümeti, vatan topraklarını teröristlerin kullanımına ardına kadar açmış, özellikle Barzani’nin silahlı unsurlarına geçiş üstünlüğü sağlamıştır. Sözde tezkere çıkararak Ayn el-Arap’a (Kobani) peşmergelerini gönderme kararı alan Barzani’ye Erdoğan ve Davutoğlu ikilisi güvence vermiş, kolaylık sağlamış, topraklarımızı kirlettirmişlerdir.”

CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN SUÇ İŞLEMEKTEDİR

“Silahlı peşmergelerin Şanlıurfa üzerinden Ayn el-Arap’a sevkiyatının yapılması anayasal suç olmakla kalmayıp, uluslararası hukuka da aykırıdır. 2 Ekim’de TBMM’de kabul edilen Tezkere buna cevaz vermemektedir. Cumhurbaşkanı ve Başbakan suç işlemektedir.

Bu ikili, sahip olmadıkları bir yetkiyi ABD’nin şantaj ve dayatmasıyla kullanmak zorunda bırakılmaktadır. Başbakan Davutoğlu’nun, “Türkiye Kobani konusuna bulaşmaz. Orada yardım amaçlı da olsa bir koridor açmayacak” sözleri henüz çok yenidir.

Bir Başbakan Yardımcısı’nın “koridor açmak hukuken mümkün değil, siyaseten de izahı yok” ifadeleri hala çok tazedir. Gerek Erdoğan gerekse de AKP’li sözcülerin Kobani’de PYD militanları dışında hiç kimsenin kalmadığını, sivillerin Türkiye’ye sığındığını söylemeleri de unutulmamıştır. Ancak ne dediği belli olmayan, bulanık suda balık avlamakla meşgul olan Başbakan Davutoğlu’nun geçtiğimiz günlerde; “Türkiye’nin Kobani’deki sivil halka destek sağlaması doğaldır” sözleri ise AKP’nin perişan ve dağınık halini somutlaştırmıştır. AKP’de tam bir çöküş, tam bir kafa karışıklığı, tam bir iç kargaşa hakimdir. Gündeme yansıyan hiçbir söz ve beyanat birbirini tutmamaktadır. ABD Dışişleri Bakanı’nın 19 Ekim’de; “peşmergenin Kobani’ye geçişine yardım edin” açıklaması, Obama’nın aba altında sopa gösteren emrivakileri AKP Hükümeti’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kimyasını bozmuştur. AKP, ABD’nin kuklası, kağıttan kaplanı ve dahası ehlisaliplerin oyuncağı olmuştur. Erdoğan ne derse desin, PYD ve PKK’yla yolları kesişmiş, aynı ihanet havuzuna çoktan girmişlerdir.

PYD elebaşısı Salih Müslim’in Erdoğan’a yönelik olarak; “kaçıncı defa İstanbul'a gelip yetkililerle görüştüm. Evinin içinde görüşüyoruz” itirafları 17-25’cilerin ipliğini pazara çıkarmıştır. Afganistan’dan dönerken, PYD’ye “silah yardımına evet demeyiz” diyen Erdoğan, bir gün sonra ABD’nin havadan silah saçmasını birkaç sızlanma dışında engelleyememiştir.

Zira PKK-PYD’yle masaya oturan, çözüm konuşan, teröristbaşıyla pazarlık yapan bir zihniyetin terör örgütleriyle ilgili tavrından dolayı ciddiye alınması, sözü dinlenmesi, önemsenmesi hayal ötesidir. PYD’nin terörist örgüt olduğu gerçeği Erdoğan’ın aklına yeni mi gelmiştir? “PYD demek PKK demektir, bunlar da terör örgütüdür” diyen Erdoğan, kime ne hikâyesi anlatmakta, hangi mesajları vermektedir? Silah yardımı ne zamandan beridir insani yardım olarak görülür olmuştur? Kaldı ki, Ayn el-Arap’ta insan mı vardır? Cumhurbaşkanı Erdoğan bilmelidir ki, vatana ihanet suçu sübut bulmaktadır. AKP, Türkiye düşmanlarının safında ve yanındadır.”

CHP’NİN GENEL BAŞKANI PYD’Yİ TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRMÜYOR

Bahçeli, anamuhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanının da PYD’nin silahlı kolu olan YPG’yi terör örgütü olarak görmediğini ve dahası vatan savunduğunu yüzü kızarmadan ilan ettiğini ifade ederek şöyle devam etti: “Milliyetçi Hareket Partisi’ne baston iftirası atan CHP Genel Başkanı; çoktan bölücü terörün kucağına düşmüş ve kanlı niyetlere utanmadan tercümanlık yapmıştır. Artık tablo netleşmiştir:

Bir tarafta AKP-CHP-PKK-HDP, Barzani, İmralı canisi ve küresel ayak oyunları vardır; diğer yanda ise Türkiye ve Türk milleti için varını yoğunu feda etmeye azimli Milliyetçi Hareket Partisi bulunmaktadır.

Bir yanda yanı başına sekretarya isteyecek ve bunu da verecek kadar şerefsizliğin markası olmuş odaklar vardır; diğer yanda vatan, bayrak ve millet diyerek milli bir duruş gösteren Milliyetçi Hareket Partisi yer almaktadır. Türkiye’nin çözülmesi ve bölünmesi maksadıyla içimiz-dışımız terör korosu tarafından kuşatılmıştır. Hükümet’in iç güvenliği korumak adına yaptığı teklif ve öneriler bile bölücülüğün isteklerine göre uyarlanmıştır.” (İHA/ANKARA)

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.