Somada meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden Kırkağaçlı maden işçisi Osman Şamın eşi Nurcan Şam, Kocam o gün öleceğini biliyordu dedi
Haber Giriş Tarihi: 09.06.2014 07:16
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Soma'da yaşanan maden kazasında hayatını kaybeden madenci Osman Şamın eşi Nurcan Şam, Kocam o gün öleceğini biliyordu dedi. Kırkağaçta ikamet ettiği evinde iki kız çocuğuyla yapayalnız kalan Nurcan Şam, o gün işe gitmek istemeyen kocasını evin borcu var diye kendisinin gönderdiğini söyledi. Eşinin, "Bugün ben öleceğim, beni babamın yanına gömün" dediğini belirten Nurcan Şam, devletin kendilerine sahip çıkmasını istedi.
"İÇİNE DOĞDU"
Nurcan Şam o günü şu sözlerle anlattı: Babam aradı, madende patlama olmuş diye. Eşimi aradım ama telefonu evde unutmuş. Madeni aradım açan olmadı. Sonra herkes toplandı. Babamlar maden yerine gitti. Ambulanstaki birini eşime benzettim, küçük kızım 'Babam bulundu' diye yerlere attı kendini ama değilmiş. O gece sabaha kadar bekledik ama haber yine gelmedi. O beklemek insanı zaten öldürüyor ve ertesi gün soğuk hava deposundan saat 17.30 gibi haber geldi. O gün eşim maden çok sıcak diyordu. Ayaklarının üzerinden tutun dizlerine kadar sivilce gibi bir şeyler çıktı. 'Kalbim sıkışıyor, ben öleceğim herhalde' diyordu. 'Beni babamın yanına gömün' dedi. Sanki öleceğini biliyordu. O gün sabah madene gitmek istemedi. Biz de yeni ev yaptırmıştık. 'Borcumuz çok git' dedim. Herhalde bazı şeyler içine doğdu. Nasip böyleymiş. Daha dört senedir çalışıyordu benim eşim. Daha önce ayakkabı imalatında çalışmıştı. İki kızımla yalnız kalıyorum diye madene girdi. Burada başka bir iş imkanı yok ki keşke olsaydı. Aslında buraya başka fabrikalar yapsalar da gençler çalışsa. Daha iyi olur. Maden hepimizin içini yaktı. Başka gençler yanmasın."
"ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKSINLAR"
Tek isteğinin çocuklarına sahip çıkmak olduğunun ifade eden Şam, "Küçük bebeğim var diye fazla birlikte kalamıyorduk. O gün gece eşim, 'Gel beraber oturalım, çay içelim' dedi. Çay içtik, oturduk, konuştuk. 'Bana bir şey olursa beni babamın yanına gömün' dedi. Ben de 'Öyle şey olur mu, daha dur bakalım' dedim. Eşim, 'Ben babamın yaşına geldim artık. Babamın yaşında öleceğim' dedi. Saat gece 4 gibi yattık, sabah da işe gitmek istemedi. Bende evin borcu var git dedim. O da gitti ve akşam bir daha dönmedi. Eşim 9 yaşında babasız kalmış. O yüzden çocuklarım babasız kalmasın diye çok çabaladı. Biz erken evlendik. Askere gidene kadar çocuk yapmadı. Askerde ölürsem çocuklarım yetim kalırsa diye. Ama bu alın yazısı yazıldı mı oluyormuş. Tabi ki devletimizden beklentilerimiz çok. Çocuklarımızdan başka kimsemiz yok işte. Bu 3-5 aylık değil de, ölene kadar bizi bırakmasın. Sadece benim değil bütün madencilerin çocuklarına sahip çıksınlar diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Osman Şamın 9 yaşındaki büyük kızı Esra Açelya Şam ise, Babacığım seni çok seviyorum. Mekanın cennet olsun. Seni çok özledim. Beni unutma derken gözyaşlarına hakim olamadı. (İHA/MANİSA)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Somada meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden Kırkağaçlı maden işçisi Osman Şamın eşi Nurcan Şam, Kocam o gün öleceğini biliyordu dedi
Soma'da yaşanan maden kazasında hayatını kaybeden madenci Osman Şamın eşi Nurcan Şam, Kocam o gün öleceğini biliyordu dedi. Kırkağaçta ikamet ettiği evinde iki kız çocuğuyla yapayalnız kalan Nurcan Şam, o gün işe gitmek istemeyen kocasını evin borcu var diye kendisinin gönderdiğini söyledi. Eşinin, "Bugün ben öleceğim, beni babamın yanına gömün" dediğini belirten Nurcan Şam, devletin kendilerine sahip çıkmasını istedi.
"İÇİNE DOĞDU"
Nurcan Şam o günü şu sözlerle anlattı: Babam aradı, madende patlama olmuş diye. Eşimi aradım ama telefonu evde unutmuş. Madeni aradım açan olmadı. Sonra herkes toplandı. Babamlar maden yerine gitti. Ambulanstaki birini eşime benzettim, küçük kızım 'Babam bulundu' diye yerlere attı kendini ama değilmiş. O gece sabaha kadar bekledik ama haber yine gelmedi. O beklemek insanı zaten öldürüyor ve ertesi gün soğuk hava deposundan saat 17.30 gibi haber geldi. O gün eşim maden çok sıcak diyordu. Ayaklarının üzerinden tutun dizlerine kadar sivilce gibi bir şeyler çıktı. 'Kalbim sıkışıyor, ben öleceğim herhalde' diyordu. 'Beni babamın yanına gömün' dedi. Sanki öleceğini biliyordu. O gün sabah madene gitmek istemedi. Biz de yeni ev yaptırmıştık. 'Borcumuz çok git' dedim. Herhalde bazı şeyler içine doğdu. Nasip böyleymiş. Daha dört senedir çalışıyordu benim eşim. Daha önce ayakkabı imalatında çalışmıştı. İki kızımla yalnız kalıyorum diye madene girdi. Burada başka bir iş imkanı yok ki keşke olsaydı. Aslında buraya başka fabrikalar yapsalar da gençler çalışsa. Daha iyi olur. Maden hepimizin içini yaktı. Başka gençler yanmasın."
"ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKSINLAR"
Tek isteğinin çocuklarına sahip çıkmak olduğunun ifade eden Şam, "Küçük bebeğim var diye fazla birlikte kalamıyorduk. O gün gece eşim, 'Gel beraber oturalım, çay içelim' dedi. Çay içtik, oturduk, konuştuk. 'Bana bir şey olursa beni babamın yanına gömün' dedi. Ben de 'Öyle şey olur mu, daha dur bakalım' dedim. Eşim, 'Ben babamın yaşına geldim artık. Babamın yaşında öleceğim' dedi. Saat gece 4 gibi yattık, sabah da işe gitmek istemedi. Bende evin borcu var git dedim. O da gitti ve akşam bir daha dönmedi. Eşim 9 yaşında babasız kalmış. O yüzden çocuklarım babasız kalmasın diye çok çabaladı. Biz erken evlendik. Askere gidene kadar çocuk yapmadı. Askerde ölürsem çocuklarım yetim kalırsa diye. Ama bu alın yazısı yazıldı mı oluyormuş. Tabi ki devletimizden beklentilerimiz çok. Çocuklarımızdan başka kimsemiz yok işte. Bu 3-5 aylık değil de, ölene kadar bizi bırakmasın. Sadece benim değil bütün madencilerin çocuklarına sahip çıksınlar diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Osman Şamın 9 yaşındaki büyük kızı Esra Açelya Şam ise, Babacığım seni çok seviyorum. Mekanın cennet olsun. Seni çok özledim. Beni unutma derken gözyaşlarına hakim olamadı. (İHA/MANİSA)
Son Girilen Haberler
Resmi Gazete'de yayımlandı: 36 bin sağlık personeli alınacak
Sözleşmeli 36 bin sağlık personeli istihdamı kapsamındaki sağlık birimlerinin yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Kadro revizyonu devam ediyor: Tugay’dan iki yeni atama
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kadro revizyonu çalışmaları devam ederken İZELMAN A.Ş. ve İZTARIM A.Ş.’ye yeni genel müdürler atandı.
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti