TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kocaoğlu: Karanlık gidişe ‘dur’ demeliyiz

İzmir Büyükşehir Belediyesi 5 Aralık Türk Kadınına Seçme Ve Seçilme Hakkının Verilmesinin 80. Yılı sebebiyle etkinlik düzenledi

Haber Giriş Tarihi: 06.12.2014 08:19
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Kocaoğlu: Karanlık gidişe ‘dur’ demeliyiz

EMİNE ŞEKER

5 Aralık Türk Kadınına Seçme Ve Seçilme Hakkının Verilmesinin 80. Yılı nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi Cumhuriyet Meydanı’nda Çelenk Sunma Töreni gerçekleştirdi. Törene başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile eşi Türkegül Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Kadın Adayları Destekleme Derneği İzmir Şube Başkanı Sema Övgün, İzmir Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanı Kızbes Seyhan Aydın, Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcileri, Meclis Üyeleri ve birçok kadın katıldı. Kadınlar ara ara ‘Kadınlar özgür olsa dünya yerinden oynar’ şarkısını söyleyerek, ‘Yaşasın kadın dayanışması’ sloganları attı. Topluluk tören bitiminin ardından Kültürpark İsmet İnönü Kültür Merkezi’ne bando eşliğinde yürüdü.

KAMU ALANLARINDAN KORKUYORLAR

Açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kadınların sadece sosyal hayata değil, ekonomiye, yaşama ve üretime mutlaka iştirak etmelerini sağlamak zorunda olduklarını söyleyerek, üzerlerine düşeni yaptıklarını vurguladı. Kocaoğlu, İzmir’in tüm illerden daha şanslı olduğunu belirterek, “Kadınımız yaşamın içerisindeler. Alt kimlik ayrımı yapmadan kadınıyla erkeğiyle meydanlarda birbirini tanıması dayanışma içersin de olmasıyla ancak kentlilik bilincinin ülke bilincinin millet ve devlet bilincinin yerleşebileceğine inanıyorum. Bugün mevcut iktidarın 12 seneden beri dayattığı politika kamu alanlarını yok etmek üzerinedir. Kamu alanlarında birlik, beraberlik ve dayanışma vardır. Kent merkezlerinde klimalı AVM’leri kent merkezindeki arsaların satılmasını zorunlu hale getiriyorlar. Kamu alanı bırakmıyorlar. Çünkü kamu alanından korkuyorlar. Kamu alanından korkanlar milletten korkarlar. Yani milletten korkuyorlar. Milletin birleşmesinden dayanışma içerisinde olmasından korkuyorlar. Bu düşünceyi kırabilecek 1 numaralı il İzmir’dir. Biz İzmir’den kadınımız ve gencimizle tüm İzmirliler olarak Türkiye’ye örnek olmak durumundayız. Türkiye’deki bu karanlık gidişe ‘dur’ demeliyiz” dedi.

BAŞKALDIRACAKSINIZ Kİ ÜLKE ÇAĞI YAKALASIN

Eve kapanan kadınlara da seslenen Kocaoğlu, “Siz bireysiniz. Babanız, erkek kardeşiniz ve kocanız kadar yaşam hakkınızı, girişimci hakkınızı kullanmak ve haklarınızı kullanmak için mücadele etmek zorundasınız. Eve kapanmak bu çağın işi değildir. Önce sizlerin başkaldırması gerekir. Başkaldıracaksınız ki ülke çağı yakalasın. Mücadelenin en önemli yanı birey olmaktır. Kendine güvenmekten geçmektedir” şeklinde konuştu.

KOLTUKLARININ YARISI İÇİN ADAY GÖSTERİLMEK İSTİYORUZ

İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve Kadın Adayları Destekleme Derneği İzmir Şube Başkanı Sema Övgün de, meclisteki koltukların yarısının, ‘eşit bir toplum’ adına mücadele vermek için kadınların hakkı olduğunu söyleyerek, yalnız kalan kadınların, erkek egemen yönetim anlayışının gölgesi altında yaşamaya ve siyaset yapmaya zorlandıklarını belirtti. Övgün, “Biz kadınlar, seçerken de seçilirken de eşitlik hakkımızı kullanmak; 2015 genel seçimlerinde de milletvekili koltuklarının yarısı için aday gösterilmek istiyoruz. Seçme ve seçilme hakkını elde etmemizin 80. yılında mücadelemize ve hakkımızı aramaya devam edeceğiz” dedi.

FITRATINIZ BATSIN

İzmir Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanı Kızbes Seyhan Aydın ise, kadınların 80 yıl önce siyaset hakkına kavuştuğunu ifade ederek, yaşam hakkı başta olmak üzere kazanılan tüm hakların birer birer yok olduğunu söyledi. Aydın, “Günde en az beş kadının öldürülmesi, en az 3 çocuk, olmadı 5 çocuk doğurtup, Hitlervari bir anlayışla kadınların eve hapsedilmesi, ayrımcılık ve şiddete maruz kalmasını aşağılanmasını siyasal yaşamdaki yok denecek azlığını neyle izah edebiliriz. Bu da mı fıtrat dersiniz? Eğer buysa, fıtratınız batsın ne diyeyim! Biz kadınlar diyoruz ki; lafla peynir gemisi yürümüyor. Karnımız laflara tok. Cennetiniz sizin olsun hayatımızı cehenneme çevirmeyin yeter. Kısacası insan sayılmak istiyoruz. Çünkü insan haklarıyla insandır. Temel insan haklarından erkekler kadar yararlanmak istiyoruz. Ne bir fazla ne de bir eksik” şeklinde konuştu.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.