Öğretmenler haklı bulundu

ANIL YIKGEÇ

Geçtiğimiz yıl, Çiğli Kaymakamlığı’nın  “İzmir okuyor, Türkiye okuyor” sloganıyla başlattığı “81 İl 81 Kitap Projesi” Eğitim Sen’nin gerici, ırkçı, ayrımcı, cinsiyetçi ve yasalara aykırı içeriği olması sebebiyle tepkisini çekmişti. Bunun için girişimlerde bulunan Eğitim Sen 2 No’lu Şube, İzmir Valiliği ve mahkemeler nezdinde şikayet ve dava süreci başlatmıştı. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel tarafından bu durum meclise taşınarak soru önergesi verildi. Okullarda bu kitapları okutmak istemeyen öğretmenlere Çiğli İlçe Kaymakamlığı tarafından soruşturma açıldı. Hem bilirkişi raporlarında hem de İl Milli Eğitim Müfettişlerinin yürüttüğü soruşturma sonucunda; Eğitim Müfettişlerinin kitapları incelemek üzere bilgisine başvurduğu  “bilirkişi heyeti” 47 kitabı “çocukları olumsuz etkileyebilecek, pedagojik, bilimsel ve laik eğitim anlayışına uygun olmadığı, cinsiyetçi, ötekileştirici, şiddeti normalleştirici içeriklere sahip olduğu ve çocuğu her türlü istismara karşı koruyucu nitelikte olmadıkları” gerekçesiyle sakıncalı bulundu. Eğitim müfettişlerince söz konusu kitapların projeden arındırılması ve ayrıca soruşturma açılan öğretmenler hakkında “disiplin yönünden herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığı yönünden teklif” getirildi.

Çiğli Milli Eğitim Müdürlüğü, “81 ile 81 kitap” projesi kapsamında ilköğretim öğrencilerine Çiğli’de dağıtılan kitaplardan 47’sinin, “pedagojik olmadığı, laik ve bilimsel eğitim anlayışına, akla, mantığa aykırı, cinsiyetçi, ötekileştirici, şiddeti normalleştirici içeriklere sahip bulunduğu” iddialarının doğruluğunu kabul etti. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, bu gelişme ile ilgili olarak Eğitim-Sen 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, CHP Çiğli Şube Başkanı Utku Gümrükçü ve CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Mustafa Özuslu ile birlikte basın açıklaması yaptı.

OKUMA EYLEMİ ZORLA DAYATILMIŞTIR

Sendika olarak, sadece kendisine üye olan eğitimcilerin değil, ülkedeki eğitimin, diğer eğitimcilerin, velilerin ve asıl önemlisi, geleceğimiz olan öğrencilerin ve çocukların da teminatı olduğunu söyleyen Eğitim-Sen 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, “Geçtiğimiz yıl, Çiğli Kaymakamlığı’nın  “İzmir okuyor, Türkiye okuyor” sloganıyla başlattığı “81 İl 81 Kitap Projesi”  hem gerici, ırkçı, ayrımcı, cinsiyetçi ve yasalara da aykırı içeriğiyle tepkimizi çekmiş, bunun için girişimlerde bulunmuş; İzmir Valiliği ve mahkemeler nezdinde şikayet ve dava süreci başlatmıştık. Kaymakamlığın kendi sitesinde yer alan ifadeyle-  başlangıçta  sözde “teşvik ve gönüllülük” esasına dayandırılmış, ancak üyelerimizin ve kimi öğretmenlerin gönüllü olmaması, karşı çıkması üzerine sitedeki ifade “öğrenciler için gönüllü” olarak değiştirilmiş; karşı çıkan üyelerimize, öğrenci velilerine ve okul idarecilerine gönderilen yazılarla öğretmenlerimiz kitapları okutmaya zorlanmış; okuma eyleminin doğasını katledercesine proje zorla dayatılmıştır” dedi.

Çiğli Kaymakamlığı’na defalarca başvurarark projenin sakıncalarını çok defa dile getirdiklerini ifade eden Kılıç, “Kaymakamlık, eleştirileri dikkate almak yerine okullara gidip üyelerimizi ve öğretmenleri  ‘Ben buranın mülki amiriyim, gerekirse yer de değiştiririm; sakıncalı olan varsa onları çıkarıp uygulayın’ diye örtülü “tehdit ederek” korumak zorunda olduğu hukuku çiğnemiştir. Bu kitapları okutmak istemeyen öğretmenlere karşı Çiğli İlçe Kaymakamlığı tarafından soruşturma açılmıştır” dedi.

Soruşturma sonucunda haklılıklarının ortayan çıktığını vurgulayan Kılıç, proje kapsamındaki kitaplardan şu örnekleri verdi;

“Önceki iddialarımıza ek olarak ve gerici, ırkçı, ayrımcı,  çocukları istismar edici içerikler dahil;  4. sınıf  kitabında  (61 numaralı kitap“200 Soru-Cevap/İcatlar ve Keşifler”) okullarda satışı yasak olan bir asitli içecek markasının, çeşitli çikolata markalarının fotoğraflarının bulunduğunu, kokainli “koka şarabının” tanıtımının yapıldığını; “öğretmenler odasında dahi söylenmekte zorlanılacak cinsel içerikler olduğunu, “Bir kadın, abdal kocasının gözü önünde oynaşı ile sevişmek ve birleşmek istedi.” ” ‘Ey ahlaksız rezil adam, senin üstüne kapanan o erkek kimdi? Sen onun altına bir kadın gibi yatmışsın, meğerse sen çok namussuz bir kişi imişsin.’” Kadında orada gizlenmiş olan oynaşını kucağına çekti.” ‘Dokuz tane namuslu saliha kadın aldım, hepsi de kahpe oldu.(8. sınıf- 13 numaralı kitap- Mevlanadan Seçmeler)   Cinsel taciz ve dehşet sahnelerinin öykü ( “Bomba” adlı öyküde bir kadının taciz edilmesi ve kocasının kanlı ve kesik kafasının kendisine bir bez içinde gönderilmesi anlatılıyor.   -10 numaralı kitap-) adı altında 4. sınıf çocuklarına  sunulduğunu biliyorlar mı?  Kanayan yaramız olan kadın cinayetlerinin, tecavüzlerinin yaygınlığı göz önüne alındığında ; gelecekte muhtemel Özgecan’ların kesik kollarında ve yanık vücutlarındaki kendi  eğitsel ve yönetsel parmak izlerinin farkındalar mı? Çocuklarımızı korudukları için teşekkür edecekleri eğitimcilere soruşturma açtıkları için yüzleri kızaracak mı? Suçluluk duyacaklar mı? Yoksa yine “nasıl yapar da bu projeyi bu karşı çıkanlara uygulattırırız” diye üstün gelme derdine mi düşecekler! 47 kitabı çıkarıp yerine yenilerini koyunca sorumlulukları bitecek mi?”

2013 Aralık ayından beri Eğitim Sen, öğrenci, veliler ve halkla birlikte bu konuda mücadelelerine devam ettiklerini söyleyen CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, önemli bir sonuç aldıklarını belirtti.

ÖZGECAN’LARI YOK EDEN BU ZİHNİYETTİR

Bilir kişi raporuna dayanarak Çiğli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün soruşturma geçiren öğretmenlerin soruşturmalarının durdurulduğunu ifade eden Yüksel, “Aslında soruşturma geçirmesi gerekenler öğretmenler değil, bu cinsiyetçi, ırkçı, gerici yayınları zorla öğrencilere okutmaya çalışan ve bu konuda öğretmenlere baskı yapan Çiğli Kaymakamlığı’nda İzmir Valisi’nin olması gerekiyor. Bugün burada çok önemli bir tespit yapıyoruz. Özgecan ve 5 bin 5 yüz kadının katline, cinsel tacize, şiddete, saldırıya uğramasının ve katledilmesinin iklimini yaratan bir olayı konuşuyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın AKP Hükümeti’nin, AKP Bakanlar Kurulu’nun, aynı zihniyetle çalışan valilerin, kaymakamların okullarda minicik beyinlere  şiddeti öneren kitapların dağıtılmasıyla bugünlere ulaşıldı. Bu gübreli topraktır Özgecan’ları yok eden, katleden, şiddete, saldırıya, cinsel tacize uğratan” dedi.

IŞİD SALDIRILARI BU KİTAPLARIN SONUCUDUR

Çiğli’de uygulanan bu projedeki kitaplardan örnek; sadece cinsiyetçi, ayrımcı ibarelerin değil cumhuriyet, laiklik karşı kitapların olduğuna da vurgu yapan Yüksel şu örnekleri vererek sözlerini tamamladı: “Al Yazmayı Gül Eylemek kitabında ‘En büyük maske nedir sence?’ diye soruyor. ‘Laik, Türk, İslam medeniyetinin karşı kaldığı tehlikelerin en önemlisi laiktir’ diye cevap veriyor bir başkası. Gizli yabancı güçlerin tarihte, ahlakta, dinde en büyük tahribi laiklik baskısı altında yaptığını söylüyor. Yasalara karşıt kitaplar var. Bu kitapların ortada dolaşması bile sakıncalıdır. Yine Atatürk’e İnönü’ye birçok saldırılarda bulunduktan sonra ‘Devlet ilahi irade üzerine kuruludur. Allah yolunda savaşmak demek ancak Allah’ın koyduğu kurallar çerçevesinde savaş kararı alınabilir. Bu ölçüler içerisinde bir suçluyu öldürmek mümkün olabilir’ diyor. Öldürmeyi öneriyor. Yine Müslümanlar Kardeştir kitabından alıntı yapıyorum; ‘Beyaz atlara binen melekler düşmanlarını birer birer öldürdüler. İnkarcıların üzerine korku salacağım. Vurun boyunlarına doğrayın parmaklarını’ diyor. Bugün IŞİD saldırılarında kafa kesme, yürek çıkarma yemeleri bu kitapların sonucudur. Bu kitaplarla büyüyen çocukların vardığı noktadır. Bunun gibi daha birçok örnek olan 47 kitaptan söz ediyoruz. Ayrıştıran, ötekileştiren, cinsiyetçi, ırkçı, gerici bu yayınların Kaymakamlık tarafından, devletin görevlileri tarafından dağıtılmasının büyük suç olduğunu, bu sırada öğretmenlere baskı yapıldığı, bu kitabı dağıtmak istemeyen öğretmenlerimize soruşturma geçirdiğini, öğretmelerin değil, kaymakamın, valinin soruşma geçirmesi gerektiğini bir kez daha söylüyoruz. Bunlar cumhuriyetin valisi, kaymakamı olamaz. Bunlar gerici, yobaz, ülkeyi yüzyıllarca geriye götürmeye çalışan bir anlayışın, AKP Hükümeti’nin valileri, kaymakamlarıdır. Böyle değerlendiyoruz.”