Kocaoğlu’ndan çevre tepkisi

NEŞE YAVUZ

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 30 Mart Yerel Seçimleriyle bünyesine bağlanan 9 ilçede hizmet vermek amacıyla filosuna kattığı 12 adet çekici, 18 adet su tankeri, 37 adet kamyon ve 16 adet iş makinesini törenle hizmete aldı.  25 milyon liraya mal olan araçlar için İnciraltı Kent Ormanı’nda düzenlenen törende çevre yatırımları yaptıklarını ve çevreyi korumak zorunda olduklarını hatırlatan Kocaoğlu, rant uğruna doğanın heba edildiğini ifade etti. Belkahve’deki çevreye kirlilik saçan taş ocakları ile kompresör tesislerinin kapalı ve sulu siste geçmesini sağladıklarını ama yeni yasayla ruhsat verme yetkisinin Valiliklere geçtiğini belirten Kocaoğlu, “Biz Belkahve’yi kurtardık. Oradan da Pınarbaşı, Işıkkent istikametinde taş ocakların rehabilitesine başlayacaktık ki yetkimiz elimizden alındı. O tesisler ‘Ben de sizin gibi düşünüyorum, hadi kaldıralım’ demekle kalkmaz. Taş ocakları, çimento fabrikaları da bu kentin inşaat maliyetini artmaması için uygun olan yerde gereklidir. Çimentoyu da ithal edecek halimiz yok. O zaman taş ocakları üreticilerine ve çimento fabrikalarına buradan açık ve net söylüyorum: Bugün baca salınımına, atıklara karşı dünyada her türlü arıtma ve filtre yöntemleri var. Ya bunu yaparak çevreye zarar vermeyeceksiniz, lafla değil gerekli tedbirler alınacak ya da ne cezai işlem uygulanması gerekiyorsa uygulanacak. Ben kentin göbeğinde imalat yapayım hem de vahşi yapayım, böyle bir şey yok” diye konuştu.

BİR TANE RUHSAT VERMEDİK

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yarımada bölgesinde turizmi geliştirici faaliyetler yaparken, Valiliği’nde taş ocaklarına ÇED gerekli değildir raporu verdiğini hatırlatan Kocaoğlu, “Belkahve’den ya da Nif dağından, yarımadaya, sahil bölgelerine mıcır gitse kimsenin kaybı olmaz. Biz 21 ilçede yetkimiz kullanırken bir tane taş ocağına ruhsatı vermedik. Bizim ruhsat yetkimizin bitmesinden 100 metre sonra, güzelim ormanların içine taş ocağı ruhsatı verildi. Bu iş değil, doğru değil. Taş ocağından çok daha fazla işler görecek, doğayı kirletmeyecek işleri yapmamız gerekiyor. Kalkınmaya, üretime, büyümeye, gelişmeye evet ama kontrol etmek, kirletmemek kaydıyla bunu yapmamız gerekiyor. Çocuklarımız daha sağlıklı bir çevre bırakmak zorundayız” şeklinde konuştu.

ENGEL OLMAYIN

İzmir ve Büyükşehir Belediyesi’nin 2011 yılından bu yana çeşitli ödüller aldığını hatırlatan Kocaoğlu, kente ve kendisine yapılan eleştirilere cevap verdi. Kocaoğlu, “İzmir’de sorun yok diyen yok. Dünyada bütün illerin sorunu var. Siz bu sorunların çabayla ne kadarını hallettiniz, bu önemlidir. Tabi ki eleştirileceğim. Bu hepimizi besliyor ama kötülüme kampanyası kent için zararlı. Ben bu kampanyalara alışkınım. Ama kentlinin moralini bozmayın. Koşmaya kalkan bu kentin önünde engel olmayın” dedi. Dünyada ilk 10 belediye başkanı arasına girmelerinin nedenlerini sıralayan Kocaoğlu, “Niye ilk ona girdik. Hazineye borçlar ödendi, finans durumu sağlamlaştı, kredi notu yükseldi, kaynak bulabilir oldu, rüşvet alınmadı, kayırma yapılmadı, belediye şeffaf yönetildi, katılımcı oldu. Her şeyi eleştirebilirsin, bunu nasıl eleştiriyorsun? Biz ilkelerimizden, şerefimizden, dürüstlüğümüzden ayrılmadan belediye başkanlığı yapmaya devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Hemşerilerimizle başardık, başaracağız. İzmir’in her günü bugünden daha iyi olacak” dedi.

KOCAOĞLU’NDAN GEÇMİŞ OLSUN MESAJI

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu İnciraltı Kent Ormanı’nda, Büyükşehir bünyesine giren ilçelerde hizmet verecek iş makinalarının açılışından sonra basın mensuplarının gündemli ilgili sorularını yanıtladı. Kocaoğlu konuşmasına İZBAN’daki kaza ile ilgili geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra açıklamasına şöyle devam etti: “Görünmez kaza çok şükür can kaybı yok.  Tabi ki ister istemez orda bir panik yaşanacak paniğin verdiği hasar da var. Geçmiş olsun diyoruz. Arkadaşlar gerekli teknik açıklamaları yaptılar. İnşallah böyle bir kaza yaşamayız. Gerekli tedbirler alınır önemli olan önce can, önce sağlık, bunun için ne gerekiyorsa yapılır.” İZBAN’daki temizlik işleri ile ilgili ihale konusuna da değinen Kocaoğlu, “O ihale şirketin kendi bünyesinde giden işler. Orada bizim bir dahlimiz söz konusu değil. Prosedür yasal çerçevede devam ediyor. Her zaman her kurumda ihalenin çıkmaza girmesi ertelenmesi vs. gibi durumlar olabilir” diye konuştu.

KOCAOĞLU’NDAN ÇEVRECİ KURULUŞLARA DESTEK

Aliağa’ya gelen Kuito gemisi ile ilgili çevre örgütlerinin tepkisini desteklediklerini belirten Kocaoğlu, “Bilimsel bir veri, bir rapor söz konusu olmuştur. Rapora itirazlar var. Tabi benim teknik detayla ilgili bir bilgim yok. Eğer rapor bazı çevreci kurumlarımıza, odalarımıza güven vermiyorsa tarafsız bir kuruluş tarafından herkesin itimat edeceği, diğerine de itimat edilmez demiyorum sakın yanlış anlamayın bir daha geminin sağlık açısından değerlendirilmesi yapılır” dedi.

“ORADA BEN YOKTUM”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun İzmir temasları sırasında statlar ile ilgili bir değerlendirmesi ilgili yöneltilen soruya Kocaoğlu, “Bir şey demiyorum o toplantılarda ben yoktum. Fiili bir durum olmadan bir şey söylemem mümkün değil ” dedi.

“DAVA AÇMA HEVESLİSİ DEĞİLİZ”

İlçelerin yüz binlik inceleme değerlendirmesi konusunda da açıklama da bulunan Kocaoğlu, “Biz değerlendirdik. Kabul edeceğimiz işler var. İtiraz edeceklerimiz var. Genel olarak davaya giden konularda olabilir tabii ki. Hayati bir şey söz konusu ise kentin geleceği açısından davaya gider ama böyle bir şey yoksa davaya gitmez, dava açmak heveslisi değiliz. Duruma göre bakıp değerlendireceğiz” diye konuştu.