Balbay: Dünyaya rezil olduk

DAVUT İPEK

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, gazetemiz Ege’de Bugün’e sürpriz bir ziyarette bulundu. Gazetemizin çalışanları ile tanışan Balbay, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

“BİLİME SAYGISIZLIKTIR”

Mustafa Balbay, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Uzay Bilimi ve Astronomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rennan Pekünlü’nün cezaevine girmesiyle ilgili gazetemiz yazarı Vatandaş Hamza’nın sorularını yanıtladı. Balbay, “Türkiye’nin büyük bir cezaevi olduğunu gösteren bir fotoğraf oldu bu. Hocanın cezaevine girmesi çok ayrı bir konu.. Türkiye’nin tarihinde bu tür olaylar yaşandı. Ama kazanan her zaman özgürlükten yana olanlar oldu. Şu anda bir uzay bilimcisini hapse attık. Dünya uzay biliminde çığırlar açarken, kısacası eller Mars’a giderken biz mars olduk. Ne olursa olsun hocamızın özgürlüğünü elinden almamak gerekiyordu. Bazıları türbana karsı çıkmıştı falan diyor. O ayrı bir konudur. Bir bilim yuvasında sadece bilim konuşmak gerekir. Ama tüm bilim dünyasına rezil olduk neredeyse. Türkiye bir yasaklar ülkesi haline gelmiş durumda” dedi.

“MİLLİ İRADE HİÇE SAYILDI”

Balbay, son dönemlerde yaşanan olayları ağır sözlerle eleştirerek şunları söyledi: “Yaşanan bu durumlar, meclisin halka kapatılması demektir neredeyse. Milli iradenin hiçe sayılması demektir. Burada biz CHP milletvekilleri olarak bu yasağı halk adına tanımıyoruz. Halka bir çağrımız var. Bilgi edinme haklarını kullanmak üzere meclise başvursunlar, yasal olarak bilgi istesinler. Medyanın şu anda yasalara uymak zorunda olduğunu biliyoruz. Ama yasaklara karşı ‘Yazsak’ diye bir anlayış içerisinde olmaya çağırıyorum hepsini. Bizler CHP milletvekilleri olarak böyle bir yasağı kabul etmediğimizi, kanuni olsa bile hukuki olmadığını söylemek istiyoruz. Parlamento zemininde bir yasağı savunmak kabul edilebilir değildir. Son altı ayda yirmiden fazla haberin yayınlanması yasaklandı. Bu çok önemli bir rakamdır. İktidar çok kanallı bir tek seslilik yaratmaya çalışıyor. Yayın yasağı Türkiye’nin şu anda uygarlıkta hangi lige oynadığını göstermektedir. İnsanların bazen kendi özgürlüklerini feda etmesi insanlık için son derece önemlidir. Fakat Rennan hocamıza yapılanlar, bilime yapılan büyük bir saygısızlıktır. Reyhan Hoca, toplum katında cezaevinde değil toplumun gönlündedir. Hukukun ne zaman kime lazım olacağını hiç kimse bilemez.”

“DERSİM OLAYI AYDINLATILMALI”

Başbakan Davutoğlu’nun MHP Lideri Bahçeli’ye karşı, “Yiğitsen git bunları Tunceli’de söyle” şeklindeki kışkırtmalarının doğru olmadığını bir başbakanın her koşulda bir muhalefet partisi liderini bu ülkenin her iline gidebilmesi için gerekli önlem ve tedbirleri almasının zorunlu olduğuna değinen Mustafa Balbay, “Başbakan’ın çağrısı sonrası Bahçeli Tunceli’ye gitti. Oysa bu ziyaret bu kadar abartılmamalıydı. Artık Türkiye Cumhuriyeti tarihi ile yüzleşmelidir. Şimdi TBMM’de arşivlerden çıkartılan Dersim Olaylarına ait 45 bin belge ve bu belgelerin toplamı 125 bin sayfadır. Meclis Başkanı çağırmalı bu ülkenin tarihçilerini bu belgeler bütün kamuoyu ile paylaşılmalı ve tüm Türkiye artık bu gerçeği bilmelidir. Tarihçiler tarihi siyasetçilere bırakmasınlar. Bu belgelerin gün ışığına çıkması, bütün ayrıntıların bugüne taşınması gerekir. Ülkemizin tarihinde birbirimizin yüzüne bakamayacağımız hiçbir yaşanmışlığımız yok. İktidarın tüm kışkırtmalarına rağmen halk birbirini anlayabileceği noktaya gelmiştir. Bir başbakanının muhalefet liderine Tunceli’ye gidemezsin demesi iktidarın aciziyetidir. Devlet bahçelinin Tunceli’ye gitmesi ne olursa olsun olumludur. MHP’nin sokaklarda bir olay yaşanmaması için gösterdiği hassasiyet son derece değerlidir” şeklinde konuştu.

BALBAY’DAN PEKÜNLܒYE ZİYARET

Hafta sonu hakkında kesinleşen 2 yıl 1 aylık hapis cezasının kalanını çekmek için Foça Açık Cezaevi'ne konulan Prof.Dr. Rennan Pekünlü’yü bugün ziyaret edecek. Balbay ziyareti ile ilgili şöyle konuştu; “Türkiye tam bir yasaklar ülkesi haline geldi. Son 6 ayda 20’den fazla konu ile ilgili mahkemelerden yayın yasağı çıkartıldı. Şimdi yaşananlara baktığımızda Rennan Hoca, Türkiye Cezaevinden Foça Açık Cezaevi’ne gitti. Bu topraklarda uzay bilimi 15’inci yüzyılın sonlarında yapılmaktaydı. 500 yıl önce Anadolu’da Uzay Bilimi ile uğraşılırken o dönemde ortaya çıkan veba salgını bahane edilerek bilime darbe vurulmuştu. O dönem Osmanlı’da 3’üncü Murat Padihşah emir veriyor bu veba salgını uzay bilimi ile uğraşmaktan mı çıktı? Şeyhülislam ise, ‘Gökyüzünün derinliğini araştırmak caiz değildir’ diyerek, uzay biliminin yasaklanması yönünde fetva verince uzay bilimi çalışmalarının yapıldığı rasathane yerle bir edilmiştir. Bu felaketten 500 yıl geçti bugün 2014 yılı Türkiyesi’nde ise bir Uzay Bilimci Profesörü hukuki olmadan cezaevine tıkıyorsunuz. Bu karar kanuni olsa bile hukuki değildir.”