Karakaş: Yaptığımız işin örneği yok

EMİNE ŞEKER

Maksat Sanat Merkezi’nin kurucusu Anıl Karakaş, 2003 yılından itibaren sahne sanatları ile uğraştığını belirterek, sahneye ilk adımını tiyatro ile attığını ifade etti. Karakaş, “Maksat Sanat Merkezi’nin ilk kuruluş amaçlarından bir tanesi tiyatroydu. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde bir tiyatro geçmişim oldu. Üniversitede tiyatro eğitmenliği ve tiyatro organizatörlüğü yaptım. Hayallerimiz üniversite bünyesinde duvarların arasına sığmamaya başladı. Hayallerimizi daha büyük ve daha özel bir yerde doğru bir şekilde aktarabileceğimiz yer kurmaya karar verdik. Türkiye genelinde en iyi tiyatrocular bile perdelerini açık tutamıyor. Birçoğu kapatmak zorunda kalıyor. Böyle bir gerçeklik varken biz de sadece tiyatro ile bir yerlere geliriz demek tamamen ütopya gibi bir şey olacaktı. Bu yüzden bizim tiyatro yanında daha farklı bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündük. Alt yapı çalışması olan Maksat Sanat Merkezi’ni 2012 yılında kurduk. Çıktığımız bu yola çok keyifli ve heyecanla başladık” dedi.

BİR BALON ÇOCUK ÜZERİNDE BU KADAR ETKİ YARATABİLİYORSA…

Balon sanatına başlama sebebinin 4 yaşında bir çocuğun olduğunu dile getiren Karakaş, “Gözlem yapmayı çok seven birisiyim. Bulunduğum konum itibari ile önce bir palyaço gördüm. Palyaço balonlarla şekil yaparak çocukların dikkatini çekerek yanlarına gidiyordu. Bir aile sokaktan geçerken palyaço onlarla ilgilenmeye başladı. Yaptığı figürleri çocuğa sundu. Çocuk balonu eline alınca tarif edilemez mutluluğu yüz ifadesinden anlaşılıyordu. Palyaço çocuğun ailesine dönerek ‘ben sizden balonun ücretini alacağım’ dedi. Çocuğun babası da ücret karşılığında olduğunu öğrenince çocuğun elinde balonu alarak palyaçoya geri verdi. Palyaço ve baba konu hakkında konuşurken ben 4 yaşındaki çocuğu gözlemlemeye başladım. Balonu aldığı zaman yüzündeki mutluluk bir anda üzüntüye dönüştü. Bir balon bir çocuk üzerinde bu kadar etki yaratabiliyorsa balonun ruha ve duyguya hitap eden başka bir şey olmalı diye düşündüm. Bir balonu bu kadar özel kılan ne olabilir diye merak ettim. Uzun bir süre araştırma yaptım. Araştırmaya devam ettikçe balon sanatının hem sanat olduğunu hem de dünyada inanılmaz bir sektör olduğunu gördüm. Bu merakla balon sanatı yapmaya başladık” ifadelerini kullandı.

MERCAN İLE BİRÇOK PROJE GERÇEKLEŞTİRDİK

Karakaş, Dünya Balon Katlama Şampiyonu Dündar Mercan’ın kendilerine ulaştığını ifade ederek, “Dündar Mercan’ı İzmir’e davet ettik. Bizi kırmayarak İzmir’e geldi. Kendisi ile birlikte birçok proje gerçekleştirdik. 3 gün boyunca öğretmenlere ücretsiz seminerler verdik. Çocuk esirgeme kurumlarına giderek çocuklara balonlarla sevgimizi dağıtmaya çalıştık. Dündar Mercan’ın bizimle ortak noktası kendisinin de tiyatro çıkışlı olmasıdır. Daha sonra balon sanatına dahil olmuştur” şeklinde konuştu.

HAYAL ETTİKLERİMİZİ BAŞARMAK ZOR OLMADI

Türkiye’de balon sanatının bilinmediğini belirten Karakaş, işin zor kısmının oyuncak malzemesi olan balonun bir sanat olduğunu insanlara anlatmak olduğunu söyledi. Karakaş, ilk zamanlarda insanlara anlatmakta zorlandıklarını vurgulayarak, “Biz balonun sanat olduğunu kanıtlamak için ciddi mücadeleler verdik. Biz bir iyi takımız. Erdal Bey ve Yeteneksizsiniz programına katılan Sayıl Karakaş ile 08.00-18.00 arasında iş arkadaşıyız. Erdal Bey babam, Sayıl da kardeşim olduğu için en güvendiğim insanlardır. Var olan hayaller gerçekleştirilmek isteniyorsa güvendiğiniz insanlarla yürümelisiniz. Ben de en güvendiğim insanlarla yola çıktım. Böyle bir sinerjiyi yakaladıktan sonra hayal ettiklerimizi başarmak zor olmadı. Sadece çok büyük riskler aldık. Çünkü yaptığımız işlerin önümüzde bir örneği yok” diye konuştu.

VİZYONUMUZ İSMİMİZDE SAKLI

Karakaş, çocukların Maksat Çocuk Tiyatro oyunları bünyesinde izledikleri oyunlarda sadece gülüp çıkmamaları gerektiğini söyleyerek, çocukların oyunlardan bir şeyler öğrenmeleri gerektiğini ifade etti. Karakaş, “Bizim vizyonumuz ismimizde saklı. Bizim amacımız ve gayemiz sanat. Yaptığımız işlerde nitelikli sanat yapabilmeyi amaçlıyoruz. İnsanlar birçok tiyatroya gidebilir birçok balon gösterisi izleyebilirler. Ama bizi izlediklerinde farklı şeyler bulmalı ve öğrenmeliler. İşe olan aşkımızı yaptığımız her işe katmalıyız. Bu bizim için çok önemli. Eksiklerimiz ve hatalarımız olabilir. Ama işimize olan aşkımız hep birinci sırada olmak zorunda. Var olan aşkımız tüm hatalarımızı ve eksikliklerimizi artıya çevirebilecek bir özelliktir” dedi.

ÇOCUĞUN YAŞADIĞI MUTLULUK HER YORGUNLUĞA DEĞER

Çocuklara hazır yapılmış balonu vermektense çocukların kendilerinin bir şeyleri başardıklarını kendilerine göstermek için atölyeler kurduklarını belirten Karakaş, “Gerçekleştirmiş olduğumuz 3 seansta yaklaşık bin çocuğa ulaştık. Bizim için çok yorucu oldu. Ama çocukların o anki yaşadığı mutluluk her yorgunluğa değer. Çocuklar grup çalışması yaptıkları için inanılmaz mutlu oluyorlar” ifadelerini kullandı.

TANIMALARI DEĞİL DOĞRU TANIMALARI GEREKİYOR

Karakaş, toplum olarak iletişim araçlarının doğru kullanılmadığını öne sürerek, iletişim araçlarının doğru kullanılmamasından dolayı ortaya çıkan popüler kültürün kurbanı olan çok fazla insan olduğunu söyledi. Karakaş, “İnsanlar belli bir süre içinde televizyonda kalıyorlarsa eğer toplum o insanı tanıyor. Ama 2 ay sonra unutulabiliyor. Bunun örneği Türkiye’de yaşayan birçok ünlü sanatçı var. Bir zaman bir dizide başrol oynarken bir zaman yaşam mücadelesi veriyor. Bizi İzmirliler balon çalışmalarımızla birlikte tanıyorlar. İzmirliler bizi kişisel olarak tanımıyorlar. Bu durumda bizim için önemli değil. Ama İzmir’de daha çok çalışmamız lazım. Daha çok sorumluluğumuz olması gerekiyor. Önemli olan zaten insanların bizi tanıması değil bizi doğru tanımaları gerekiyor” dedi.

İNSANLAR BİZİ TANDIKÇA ARANIR HALE GELDİK

Maksat Sanat Merkezi’nin Genel Müdürü Erdal Karakaş ise, Maksat Sanat Merkezi’nin kurucusu olan Anıl Karakaş’ın aklındaki projeyi anlattıktan sonra hayallere ortak olduğunu söyleyerek, yaşamında biriktirdiği tecrübeleri kuruma aktararak daha iyi bir yerlere gelmek için mücadele ettiğini ifade etti. Karakaş, “Yaptığımız iş sadece çocukta değil. Balonun ufku ve sonu yok. Hayal dünyası çok güzel olduktan sonra üretilen şeylerde çok güzel oluyor. Anıl Bey tiyatro oyunlarını hem kendi yazıyor hem de yönetiyor. Anıl Bey, tiyatro oyunlarımızı hiçbir zaman piyasadaki herhangi bir yazardan alarak değil çocuklara interaktif katılımlarla yazıp yöneten kişidir. Anıl Bey’in hayal dünyası çok geniş olduğu için proje hazırlarken zorluk çekilmiyor. Proje olarak bize ‘fark yaratın’ dendiğinde çocuklarla başlandı. Şu anda 2013 yılından bu yana Türkiye genelinde gerek AVM’lerde gerek belediyelerde projelerimizle yer aldık. Çocuklara yönelik atölye çalışmalarımızda Türkiye genelinde yaklaşık 30 bin çocuğa ulaştık. Önce AVM’lerle başladık. AVM’lere gelen katılımcılar ve ziyaretçiler belli kişilerden oluşuyor. Ama Türkiye’de hayat sadece AVM’lere giderek devam etmiyor. Belediyelere giderek Kültür ve Sosyal İşler Müdürlükleri ile birlikte ortak projeler ürettik. Toplumumuzda varoş diye tabir edilen ama aslında mahrumiyet bölgesi olan evinde televizyon olmayan çocuklarımız var. Dolayısıyla biz balon katlama atölyelerini belediyelerle birlikte ortaklaşa devlet okullarına indirdik. Belediyelerle var olan enerjiyi yarattık. Ama belde ve nahiyelerde bulunan çocukları 1 günde toplayıp atölyelere getiremiyorsunuz. Biz de 500 çocuğu toplayarak mevcut olan geniş alanlarda çocuklara balon katlama sanatını öğrettik. İstedik ki çocuklar balonla buluşsunlar. Çok güzel geri dönüşümler oldu. Bizler artık aramıyoruz. Çünkü insanlar bizi tanıdıkça biz aranır hale geldik” dedi.

HEYECANIMIZ BÜYÜK

Balonun sadece çocuklar ile ilgili olmadığını dile getiren Karakaş, yaptıkları işin butik çalışmalarına döndüğünü söyledi. Karakaş, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Artık insanlar hayallerini bize anlatıyorlar. Biz bize anlatılan hayalleri proje haline getiriyoruz. Tasarım haline getirerek sunuyoruz. Tarım Bakanı geldiği zaman bizden hayvan çiftliği yapmamız istendi. Biz balonlarla hayvan çiftliği yaptık. Engelli vatandaşlarımızla ilgili tekerlekli sandalye yaptık. Daha ne kadar genişleyebiliriz dedik. Belediyeler ve festivaller dışında fuarlara katılmaya başladık. Evcil hayvan fuarında konuya uygun hayvanat bahçesi yaptık. Mobilya fuarında yine balonlarla koltuk takımı yaptık. Dolayısıyla bu şekilde yaptığımız projeler gelişerek çoğaldı. Balonun sonu yok. Hayal olarak başlayan ama şu anda 5 ayrı kategoriye getirip sunmaya çalışıyoruz. 2015 yılı içerisinde çubuklu balonları yarattık. Herkesin yaptığı işe ciddi saygı gösteriyoruz. Ama doğru bir iş yapılabilmesi ve çocuklara doğru kazanımlar olması için doğru ürünlerin yapılması gerekiyor. Çubuklu balonlar adı altında ürün ve isim koruma hakkı müracaatı yapılarak yaklaşık 40’a yakın ürün ortaya çıkardık. Maksat Sanat Merkezi aslında bir fabrika oldu diyebilirim. Sürekli üretmek adına AR-GE yapıyoruz. Önümüzdeki yıllar içinde neler yapabiliriz diye araştırmalarımıza devam ediyoruz. Pazar büyük. Sorumluklarımız büyük. Heyecanımız büyük. Umuyoruz ki ilerleyen yıllarda daha iyi yerlere geleceğiz.”