MHP’Lİ Karataş rektörlüğü ve emniyeti sorumlu tuttu

ANIL YIKGEÇ

MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş, geçtiğimiz Cuma günü Ege Üniversitesi’nde karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan kavgada hayatını kaybeden İzmir Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu için basın açıklaması gerçekleştirdi.

Karataş, il binasında yaptığı toplantıda süreçle ilgili tespitlerini değerlendirdi ve Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Candeğer Yılmaz’a yaptığı istifa çağrısını yinelerken yeni süreçte yaşanacaklardan emniyeti de sorumlu tuttu. Karataş, konuşmasına Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun ailesine, sevenlerine ve dava mensuplarına baş sağlığı dileyerek başladı.

NE UNUTACAĞIZ NE AFFEDECEĞİZ

Çakıroğlu’nu unutmayacaklarını belirten Karataş olayı gerçekleştirenleri de affetmeyeceklerini bildirdi. Karataş, “Fırat kardeşimizin ismi, Türk Milletini, Türk Vatanını ve Türk Milletini sevmek, bekası ve yücelmesi için mücadele etmek olarak tarif ettiğimiz Türk Milliyetçiliği davasının bayrak şahsiyetlerinden biri olarak gönüllerimize kazınmıştır. O verdiği soylu mücadeleyle sadece bizlerin değil, eğitim ve öğretim hakkı elinden alınmak istenen; geleceği ve umutları gasp edilmek istenen bütün Türk gençlerinin ufkunu aydınlatan bir ışık olmuştur. Onu yüreğimizdeki en özel yere koyuyor ve buradan haykırıyoruz; bütün cümle alem bilmelidir ki bizler ne onu unutacağız ne de ona bunu yapanları affedeceğiz. Hepinizin bildiği gibi eğitim ve öğretim hakkı her Türk vatandaşının vazgeçilmez ve de engellenemez haklarından biridir. Üniversiteler de bu hakkın kullanıldığı en yüksek merciler ve kurumlardır. Bu kurumların sıhhatli bir şekilde işlemesi demokratik hak ve ödevler çerçevesinde vazifesini yerine getirmesi milletimiz acısından son derece büyük önem taşımaktadır. Zira istisnasız tüm gençlerimizle birlikte ailelerinin de hedefi ve umudu olan üniversitelerimiz, sadece bir öğretim kurumu değil aynı zamanda da dünya görüşümüzün merkezi konumundadır. Bu merkez, milli şuur, ahlak, aydın şahsiyeti, insanlığa hizmet ve fikir dünyamızın demokratik ve de hukuki kalesidir. Bu gerçek böyle algılanmalı ve bu kurumlarımız buna göre tasarlanıp hizmet vermesi sağlanmalıdır. Bunun dışında hiçbir güç hiçbir cebri davranış kabul edilmemeli ve bu kurumlarımızın kutsaniyetine gölge düşürmemelidir” şeklinde konuştu. 

DEFALARCA ŞİKAYETTE BULUNULDU

“Ege Üniversitesi’nde uzun yıllardır yaşananlar az önce tarif ettiğimiz özelliklerle bağdaşmamaktadır” diyerek sözlerine devam eden Karataş üniversitenin bilhassa bazı fakülte binaları ve civarı bir takım kanunsuzlukların eşkıyalıkların ve şuursuzlukların, bölücü emellerle faaliyette bulunduğu merkezlere dönüştüğünün altını çizdi. Karataş, “Bu güruh, kendine hak olarak gördüğü vahşeti tüm öğrencilerin öğrenim hakkını gasp etmekte kullanılmakta, öğretim üyesinden personeline kadar herkese şiddet uygulayarak istediğini yaptırma çabası içine girmiş bulunmakta ve zorbalığı bir yöntem olarak kullanmaktadır. Hiç şüphesiz bu zararın en büyüğü ve en acısı da hepimizin kardeşi üniversite şehidi Ülkücü Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun şahadeti olmuştur. Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu ve sayısız kardeşimiz defalarca üniversite rektörlüğüne durumu anlatmış ve yazılı şikayette bulunmuş olsa da dikkate alınmamış ve vahşetin yaşanmasına seyirci kalınmıştır. Fikir dünyamızda yerini aldığı günden bu yana meşru müdafa içinde olan milliyetçi ülkücü gençlik hep bu şer odaklarının ve onları görmezden gelen zihniyetlerin kurbanı olmuştur. Başta üniversite rektörü olmak üzere tüm kadrosu ve senatosu bu vahşetten birinci derecede sorumludur. Olayların farkında olmayan, boşu boşuna makam işgal eden bir rektör gereğini yapamayan ekibi ve rektörün söz geçiremediği senatosu hiçbir önlem almayarak kardeşimizin katline seyirci kalmışlardır. Üniversite yönetimi ve söz geçirmediği senatosu derhal istifa etmeli ve işgal ettikleri makamları terk etmelidirler” ifadelerini kullandı.

REKTÖR VE EMNİYET SORUMLUDUR

Üniversite senatosunun ‘üniversitemizi küçük düşürmeye çalışıyorlar’ açıklamasına görüntülerle cevap veren Karataş, “Burası Ege Üniversitesi kampüsü mü, PKK’nın bataklığı Kandil mi? Bölücü unsurların bulunduğu bir yerde hangi evladımız sıhhatli bir öğrenim görebilir? Mevcut üniversite yönetiminin rektör dahil bu işi yönetmediğinin ve rektörün senatoya sözünün geçirmediği iddiasındayız. Üniversite yönetimi görevini yapamıyor. Kampüs, PKK uzantısına teslim olmuş durumda.  Bu durumda mevcut yönetim ve senato görevini nasıl yerine getirmiş oluyor? Bunun peşini bırakmayacağız. Şehidimizin kanı yerde kalasın istemiyoruz. Hukuki yönden elimizden geleni her şeyi yapacağız. Perşembe sabahı ders başladığı takdirde mevcut yönetim ve rektör, valilik ve emniyetten destek istediğini bildirdi. Biz oradan üniversite rektörüyle yaptığı görüşmede görevini bırakmasını yüzüne karşı söyledik. Diğer tarafta valilik ve emniyetten istedikleri destek kabul görmüş. Vali ve emniyet müdürüyle görüştük yarın ders başlıyor. Bundan sonra üniversitede yaşanacak bir kargaşanın bir sorumlusu da artık İzmir emniyetidir” dedi. 

SÜKUNET TELKİN EDECEĞİM AMA NASIL?

Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun ölmeden önce tehdit aldığı yönündeki iddialar hakkında da açıklama yapan Karataş, “Rektör ‘Biz böyle bir müracaat almadık’ diyor. Defalarca bu müracaat yapıldı. Geçen yıl 3 bin kişilik bir grupla sıkıntılar dile getirilmiştir. Üniversite yönetimi üniversite içinde ne olup bittiğini bilmiyor mu? Bu müracaat yapıldı ama değerlendirilmedi. Kardeşimiz ölmeden iki gün önce orada darp edildi. Üniversite yönetimi habersiz olabilir mi? Bu müracaatların neden değerlendirilmediği ve kayıt altına alınmadığını da değerlendirmek lazım. Çözüm denilen yıkım süreci başladıktan sonra PKK’ya mensup guruplar arzu ettikleri gibi eylem yapıp tehditler savuruyorlar. Söz konusu olan Türk Milliyetçisi bir genç olunca sessiz kalıyorlar. Bu sebepten dolayı istifaya davet ediyoruz. Biz parti olarak önlem alınması için girişimlerde bulunduk. Biz kolluk kuvveti değiliz. Üniversite talep etmedikçe emniyet oraya giremiyor. Önlemi alacak olan rektörlük ve emniyettir. Biz takipçisi olacağız. Bunu gündemde tutacağız. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Önlemelerin gereği gibi alacak yönetimin gelmesi için gereğinin yapılmasını da alacağız. Biz yine sükunet telkin edeceğiz ama hangi kelimeyi kullanacağım? Her şeyden önce herkes üstüne düşeni yapacak” şeklinde konuştu.