“Çözüm süreci özgündür”

SAMİ GÖKÇE/ANKARA

Başbakan Ahmet Davutoğlu  HDP, Kandil ve İmralı ile yapılan çözüm süreci görüşmelerinde önemli bir noktaya gelindiğini açıkladı. Partisinin grup toplantısında konuşan Davutoğlu  “Çözüm süreci hedefine ulaşma yolunda önemli bir aşamaya gelindi. Bu noktaya kolay gelinmemiştir. Bir tarafta ret ve inkar politikaları bir tarafta arkaik Marksist örgüt. 35 bin vatandaşımızı kaybettik. Teröre ayırdığımız kaynaklar ile eğer kalkınma yapılsaydı yüz Atatürk Barajı yapılmış olacaktı. Bu politikalar bize 35 yıl kaybettirdi ama AK Parti ile, kardeşliğimizi pekiştirecek adımlar gelmeye başladı” dedi.

İktidara geldiklerinde ilk yapılan işin olağanüstü halin kaldırılması olduğunu ifade eden Davutoğlu 2003'te alınan bir kararla herkesin kendi çocuğuna istediği adını verme imkanı sağlandığını, İç Güvenlik Paketi ile isteyenin bir dilekçe ile adını değiştirebileceğini söyledi.  Davutoğluyer isimlerinin iade edildiğini anımsattı ve “Biz yüzleşiyoruz bütün bir millet adına yüzleşiyoruz ve devam edeceğiz. Adım adım her yasağı kaldırdık. Süleymaniye’deki kardeşlerimizi Kürtçe selamladığımızda bütün salon ayağa kalkmıştı. Gönül dili ile konuşmaya devam edeceğiz. DGM'leri kaldırdık bütün yasakları birer birer kaldırdık. Artık bu toprakların dağları, meraları şen olacak Türküleri de şen olacak. Köye dönüşü teşvik ettik” diye konuştu.

PROVAKASYON YAVAŞLATTI

Çözüm sürecinde önemli bir yola girildiği sırada  gezi eylemleri nedeniyle bir yavaşlama yaşandığını anlatan Başbakan Davutoğlu şöyle devam etti: “2013'te o zaman sayın Cumhurbaşkanımız başbakan olarak yeni bir süreci açıklamıştı. Ne zaman biz çözüm süreci ile kardeşliği büyütmeye kalkmışsak birileri baltalamaya çalıştı. 1 Eylül'den bu yana 15 günde bir çözüm süreci kurulunu toplayarak durumu değerlendirdik 6-7 Ekim provokasyonları tam da yeni bir durumu baltalamak içindi. İç Güvenlik Paketi çözüm sürecinin önünü açacak bir yasa tasarısıdır. Bir taraftan kamu düzenin korunmasına devam edilecek bir yandan da silahların bırakılması ve demokratik siyaseti savunmaya devam edeceğiz. Cumartesi günü yapılan açıklama ile yeni bir dönem başlıyor. Birinci ortak aidetin güçlenmesi. Bunun da iki ayağı var tarihdaşlık ve vatandaşlık. Alparslan'ın Malazgirt ordusunda Kürtler de Türkler de her kesim vardı. İstiklal için Kocatepe'den İzmir'e yürüyenler arasında her kesim vardı. Vatandaşlık söz konusu olduğunda biz kimsenin etnik kökenine bakmayız.

SİLAHLI MÜCADELE OLMAZ

İkinci ayak demokratik siyaset demokrasisinin olduğu yerde şiddet kültürü gelişmez ve silahlı mücadele olamaz. Kimin ne derdi varsa başvuracağı makam millettir. Silah değil millettir, terör değil halktır, savaş değil barıştır. Biz önümüzdeki dönemde de her şeyi tartışmaya açığız. Demokratik yolla getirilebilecek her hususu tartışırız ama 2013'te olduğu gibi yine eğer silahları bırak çağrısının ardından oyalama başlar, silahlar başka şekillerde gündeme getirilmeye kalkılırsa, şimdiden buradan sesleniyorum; kamu düzeni söz konusu olduğunda hiçbir taviz vermeyeceğimizin de herkes tarafından bilinmesi lazım.

BARIŞ DİLİ KULLANALIM

Üçüncüsü ise ortak gelecektir. Milli birlik ve kardeşlik diyoruz Suriye ve Irak'ı görerek diyoruz ki kimse Türkiye'yi kardeş kavgasına götüremeyecektir. Bizim için çözüm süreci ortak gelecek idealinin yükseldiği bir Türkiye'dir. İnşallah önümüzdeki hafta Mardin'de GAP eylem planı açıklanacak ve yeni Türkiye adım adım inşa edilecek. Çözüm süreci ile ortaya çıkan yeni durumun başta Güneydoğu'ya ivme kazandıracağını düşünüyorum. Edirne ile Hakkari el ele olacak. Çağrıda bulunmak istiyorum bütün taraflara çözüm süreci önüne engel çıkarılmasın ve silahlar şiddet kültürü tavsiye edilsin barış dili kullanalım ve geleceği inşa etmek için elimizden geleni yapalım düşmanlık tohumu ekmek isteyenlere karşı omuz omuza duralım.

Diğer partiler için sınav günüdür. CHP önce olumlu mesaj verdiler ama hala bir kararlı duruşları yok kapsamlı bir muhasebe yapın ve bu sürece sahip çıkın bu sürece sahip çıkarsanız halkın önüne çıkacak yüz bulursunuz. MHP ve Sayın Bahçeli'ye sesleniyorum çok ağır ifadeler kullandı Sayın Bahçeli milli birlik ortak aidiyet ile olur bir istismar dili oluşturursanız kaybeden siz olursunuz. Çözüm süreci üzerinden siyaset istismarı yapmayın çözüm süreci yeni Ortadoğu'nun yapı taşıdır. Kaybeden onlar olur.”