Dış Politika ve Komplo Teorileri
Doç.Dr. Nezir Akyeşilmen
nezmen@yahoo.com
Uluslararası Müdahale Nasıl Olmalı? - 04.02.2019
Nasıl Bir Demokrasi? - 21.01.2019
IŞİD Sonrası Nasıl Bir Orta Doğu? - 07.01.2019
Nasıl İnsanlarız? - 31.12.2018
Soğuk Savaş 4.0 Yükleniyor… - 17.12.2018
İnsanlık Değerler Krizi mi Yaşıyor? - 10.12.2018
Küreselleşme Küreselleşmeye Karşı - 26.11.2018
Medya, Şiddet ve İnsan Hakları - 19.11.2018
Siber Uzay ve Uluslararası İlişkiler - 12.11.2018
Siber Uzay Çağı Algı Çağı mı? - 05.11.2018
Siber Uzay ve İnsan Haklarının Geleceği - 29.10.2018
İdlib: Suriye Savaşının Kader Noktası - 22.10.2018
Beyni Hacklenenler Mağdur mu? - 15.10.2018
Yeni Bir Küresel Kutuplaşma mı? - 01.10.2018
Suriye’de Siber Savaşlar - 24.09.2018
Barış Zamanı : Şimdi Değilse Ne Zaman? - 17.09.2018
Siber Uzay Geleceği Nasıl Etkileyecek?-2 - 10.09.2018
Siber Uzay Geleceği Nasıl Etkileyecek?-1 - 03.09.2018
İnternet ve Mahremiyet Hakkı - 27.08.2018
İnsanı Tanımlamak Mümkün mü? - 20.08.2018
Trump’ın Vahşi Kapitalizmi ve Rant Siyaseti - 13.08.2018
İdlib Sorunu Nereye Evrilecek? - 06.08.2018
İnsan Yüzlü Teknoloji Mümkün mü? - 23.07.2018
Trump Yönetimi Dünya Düzenine Bir Tehdit Mi? - 02.07.2018
Suriyede Büyük Savaş Kapıda mı? - 18.06.2018
Demokrasi Neden Önemli? - 11.06.2018
Bilim ve Özgürlük - 04.06.2018
Küresel Adalet Mümkün mü? - 28.05.2018
Siber Uzay ve Küresel Güç Dengesi - 21.05.2018
Çevre Nasıl Korunacak? - 30.04.2018
Yeni Bir Soğuk Savaş Mümkün mü? - 02.04.2018
Birleşmiş Milletler Ne İşe Yarar? - 13.03.2018
Suriyede Barış Hala Mümkün mü? - 05.03.2018
Cahilliğin Anatomisi ve Radikalizm - 26.02.2018
Yararlı Çatışmalar-1 - 19.02.2018
Ahlak İnsan Haklarında Nerede Duruyor? - 12.02.2018
Orta Doğuda İnsan Hakları - 05.02.2018
Black Mirror : İnsanlığın Geleceği Karanlık mı? - 15.01.2018
Yeni Bir Soğuk Savaş mı? - 08.01.2018
Siber Güvenlik, Küresel Güvenlik ve Ahlak - 01.01.2018
Silahla Barış Olur mu? - 25.12.2017
Küresel Yönetişim Sorunu: Anarşik Dünya - 18.12.2017
Kudüs Kararı ve Uluslararası İlişkilerde İslam Dünyası - 08.12.2017
Ortadoğuda Yeni Düzen: Rusyanın Geri Dönüşü mü? - 04.12.2017
Orta Doğuda Tarihin Geri Dönüşü - 27.11.2017
Ortadoğuya Barış Ne Zaman Gelir?-2 - 23.11.2017
Orta Doğuya Barış Ne Zaman Gelir? -1 - 14.11.2017
Uluslararası İlişkilerin Güvenlikleştirilmesi - 30.10.2017
Ortadoğuda Barış Olur mu? - 16.10.2017
Ortadoğuda Neden Hep Savaş Var? - 10.10.2017
Ahlak Bir Bütün müdür? - 05.10.2017
Sürdürülebilir Barış Mümkün mü?-2 - 05.10.2017
Sürdürülebilir Barış Mümkün mü?-1 - 05.10.2017
Rohingyalılar ve Uluslararası Sistem - 05.10.2017
Barcelona Saldırıları, Küreselleşme ve İnsanın Kıyameti... - 05.10.2017
Suriye Barışı ve Bölge Barışı - 05.10.2017
Darbecilikle Mücadele Üzerine - 05.10.2017
Ortadoğuda Siyaset, Deve-Hendek Misali - 05.10.2017
Sosyal Medya, Gettolaşma ve Radikalizm - 05.10.2017
Liberaller Hoşgörülü mü? - 05.10.2017
Türkiyede Dindarlar ve Çoğulculuk - 05.10.2017
Makedonya Krizi: Balkanlaştıramadıklarından mısınız! - 05.10.2017
Ferisilik: Ahlaksız Dindarlık mı, Ahlaksız Dincilik mi? - 24.04.2017
Trump Doktrini ve Yeni Dengeler - 10.04.2017
Küresel Barış Nereye? - 27.03.2017
Küresel Demokrasi Nereye Gidiyor? - 20.03.2017
Post-DEAŞ Orta Doğu Düzeni? - 06.03.2017
Orta Doğu'da Trump İkilemi - 27.02.2017
Orta Doğu'da Barış Neden Zor? - 20.02.2017
Evet mi? Hayır mı? - 13.02.2017
Trump'ın Seyahat Yasağı ve Uluslararası Hukuk - 06.02.2017
Küresel Post Demokratik Distopya! - 23.01.2017
BM'nin Yeni Genel Sekreteri Guterres ile Suriye Barışı Mümkün mü? - 16.01.2017
Siber Çatışmalar ve Dünya Çatışma Trendi - 10.01.2017
Orta Doğu ve Küresel Hegemonya Mücadelesi - 26.12.2016
Suriye'de Barışın İmkanları - 19.12.2016
Tek Kutuplu Dünya Düzeninin Sonu mu? - 12.12.2016
Din ve İnsan Hakları Perspektifinden Küresel Fakirlik - 05.12.2016
İnsan Hakları ve Küresel Fakirlik - 28.11.2016
İnsan Hakları Neden Önemli? - 21.11.2016
Trump Doktrini: Önce Ekonomi, Sonrası Allah Kerim - 14.11.2016
Siber Güvenlik ve Özgürlük - 07.11.2016
İslamofobya ile Mücadele - 31.10.2016
Musul Operasyonu: Ortadoğu'nun Kader Anı? - 24.10.2016
Nezir Akyeşilmen - 17.10.2016
Nezir Akyeşilmen - 17.10.2016
Ortadoğu Barışı - 10.10.2016
Türkiye ve Siber Politika - 03.10.2016
Vicdan, Ma'ruf ve Dünya Barışı - 26.09.2016
Cemaatlerin Şeffaflaşması Caiz midir? - 19.09.2016
15 Temmuz Demokrasi Haftası - 12.09.2016
Birleşmiş Milletler (BM) Bugün Neden Sessiz? - 29.08.2016
Ortadoğu'da Değişen Dengeler - 22.08.2016
Dış Politikanın Yeni Rotası...? - 15.08.2016
Büyük Bir Demokratikleşme Reformu: Askere Sivil Denetim - 08.08.2016
12 Marttan 15 Temmuza, Tehditten Propagandaya Darbelerin Dili - 01.08.2016
Küçük Cihattan Büyük Cihada,Darbe ile Mücadele Süreci - 25.07.2016
Ne Darbe, Ne Darbe! - 18.07.2016
Suriyelilere Vatandaşlık Tartışmaları ve Ahlaki Sorumluluk - 11.07.2016
Yeni Bir Barış Süreci Mi? - 04.07.2016
Türkiye Toplumunun Barış Kapasitesi: Kimlere Ne Görevler Düşüyor? - 27.06.2016
İnsan Nedir? - 20.06.2016
Uluslararası İlişkiler, Zulümat ve Nur - 13.06.2016
Ramazan, Ahlak ve Seviye - 06.06.2016
Post-Demokratik Bir Dünyaya Doğru - 30.05.2016
Hak Savunuculuğu: Kimlikler ve İlkeler - 23.05.2016
İslam Demokrasiyi mi Yoksa Diktatörlüğü mü Öngörüyor? - 16.05.2016
İnsan Haklarının Düşüşü mü? - 09.05.2016
Küresel Fakirlik ve Bireysel Ahlaki Sorumluluğumuz - 02.05.2016
AK Partinin Fabrika Ayarları ve Kürt Sorununa Çözüm - 25.04.2016
İslam Alemi Dünya Politikasında Etkisiz Eleman mı? - 18.04.2016
Kalıcı Barış Ne Zaman Olur? - 11.04.2016
Organik Siyaset - 04.04.2016
Küresel Barışın Anahtarı: İnsani ve Ahlaki Değerler Eğitimi - 28.03.2016
Barışın Kimyası: İnanç ve Ahlak - 21.03.2016
Barışa Son Veren Barış - 14.03.2016
Avrupa Birliği ve Demokratikleşme: Orta ve Doğu Avrupa Tecrübesi - 07.03.2016
Düşünceyi Öldürmek - 29.02.2016
Sahil-i Selamete Nasıl Varılır? - 22.02.2016
Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Barış - 15.02.2016
Yeni Sürecin Şifreleri: Sessiz ve Derinden - 08.02.2016
Cenevre III Görüşmelerinden Barış Çıkar mı? - 01.02.2016
Küresel Barış: Tehditler ve Fırsatlar - 25.01.2016
Türkiye Dindarlarının Üç Tarz-ı Siyaseti - 04.01.2016
Medeniyet Eğitimim, Rasyonalite ve Duygusallık - 28.12.2015
Barış İçin Tek Yol? - 21.12.2015
Kürt Siyaseti ve Çoğulculuk - 14.12.2015
Özgürlük Katili - 30.11.2015
Din ve İnsan Hakları Perspektifinden Ayrımcılıklar - 23.11.2015
Barış Hakkı, Toplumsal Barış ve Farqin Ya da Silvan - 16.11.2015
Özgürlük - Güvenlik Dengesi? - 09.11.2015
KASABADAKİ TEK OYUN DEMOKRASİ Mİ? - 02.11.2015
SURİYE'DE BARIŞÇIL ÇÖZÜM MÜ? - 26.10.2015
AHMAK SİYASETİ - 19.10.2015
YENİ DENKLEMDE TÜRKİYENİN SURİYE POLİTİKALARI - 12.10.2015
- 12.10.2015
YA YENİDEN BARIŞ VE PROAKTİF BİR DIŞ POLİTİKA, YA DA... - 05.10.2015
- 05.10.2015
TÜRKİYE OTORİTERLEŞİYOR MU? - 21.09.2015
TÜRKİYE OTORİTERLEŞİYOR MU? - 21.09.2015
KRİZİ ÇÖZMENİN ANAHTARI:BARIŞ DİLİ - 14.09.2015
AYLAN KURDİ VE İNSANLIK ONURU - 07.09.2015
AK PARTİNİN FABRİKA AYARLARI VE KÜRT SORUNU - 31.08.2015
Barışın Önündeki Engel? - 24.08.2015
Barışa Giden Yol?-2 - 19.08.2015
Barışa Giden Yol?-1 - 17.08.2015
Dağ ile Saray Arasına Sıkışan Çözüm Süreci - 10.08.2015
SAVAŞ OYUN DEĞİLDİR BEYLER! - 03.08.2015
ÇOK YANLIŞ HAREKETLER BUNLAR - 27.07.2015
BARIŞIN YOLU SÜRECİN KURUMSALLAŞMASINDAN GEÇER - 20.07.2015
Olası Suriye Müdahalesinin Uluslararası Hukuk Yansımaları - 13.07.2015
BARIŞ SÜRECİ VE ULUSLARARASI SİSTEM - 06.07.2015
PSİKOPAT AHLAKI VE YEŞİL KEMALİSTLER - 22.06.2015
BENİM IRGATIM SENİN BİDON KAFAYI DÖVER FAKAT HALK BUNA İZİN VERMİYOR - 15.06.2015
- 15.06.2015
SİYASET ÜLKEMİZDE NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ? - 08.06.2015
Siyasi Partilerin Seçim Beyannamelerinde Kürt Sorunu: Kavramsal Bir Analiz - 01.06.2015
BARIŞ SÜRECİNİN GELECEĞİ? - 25.05.2015
BAZI TOPLUMLAR NEDEN İNSAN HAKLARINA SAYGI DUYMAZLAR? - 11.05.2015
TÜRKİYE TOPLUMUNUN BARIŞ KAPASİTESİ - 04.05.2015
NASIL BİR BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMASI? - 20.04.2015
SEÇİM BARAJI: KİTLESEL BİR İNSAN HAKLARI İHLALİ - 13.04.2015
BARIŞ SÜRECİNDEN KİM NE ANLIYOR? - 06.04.2015
ORTADOĞUDA DİN SAVAŞLARI MI? - 30.03.2015
SURİYE VE IRAK ÇATIŞMALARINDA YENİ RİSKLER - 23.03.2015
DEĞERLİ ÇÖZÜMSÜZLÜK - 16.03.2015
HER İKTİDAR KENDİ STATÜKOSUNU OLUŞTURUR - 09.03.2015
MGK Bildirilerinde çözüm süreci - 02.03.2015
Siyaset ve Şiddet İlişkisi Üzerine - 23.02.2015
BARIŞ SÜRECİNDE KRİTİK BİR AŞAMA: ÇÖZÜM İSE...(?) - 16.02.2015
Siber (Uluslararası(!) Düzen ve Siber Barış - 12.02.2015
Diktatörlük Neden Ahlak Dışıdır? - 02.02.2015
DEĞER-YÜKLÜ DIŞ POLİTİKA : TUTARLILIK VE KAPSAYICILIK - 26.01.2015
İYİLİK BULAŞICI MI? - 19.01.2015
İSLAMOFOBİK İSLAMCILAR - 12.01.2015
Özgürlük Yolunda Ödenmiş Bedeller: Köpekler de Ağlar mı? - 05.01.2015
Ortadoğuda Post-Modern Bir Katalizör: (IŞ)İD - 29.12.2014
SİVİL BİR ANAYASA MÜMKÜN MÜ? - 22.12.2014
SİVİL BİR ANAYASA MÜMKÜN MÜ? - 22.12.2014
Zorunlu Din Dersi ve Zorunlu Baş Açma: Kardeş İkili - 15.12.2014
MİLLİ EĞİTİM ŞURASI: EĞİTİMDE VESAYETİN ARACI - 08.12.2014
Eşeğin Özgürlüğü - 01.12.2014
BARIŞ HAKKI : TOPLUMSAL HUZURUN KAYNAĞI - 24.11.2014
KOBANE'DEN SONRA BARIŞ SÜRECİ - 10.11.2014
"Ben DEVLETİM!" Zihniyeti! - 03.11.2014
BARIŞ SÜREÇLERİ: RİSKLER VE ÖNLEMLER - 27.10.2014
Ortadoğu'da Değersiz Bir Yalnızlığa Doğru - 20.10.2014
Kobané Olayları: Başarısız Bir Kriz Yönetimi Örneği - 13.10.2014
ÇATIŞMA DİLİ VE ÇÖZÜM SÜRECİ - 06.10.2014
BARIŞ EĞİTİMİ VE ÇÖZÜM SÜRECİNİN GELECEĞİ - 01.10.2014
IŞ(İD)İZM : DÜNYAYA VE İSLAMA TEHDİT - 23.09.2014
TÜRKİYENİN ORTADOĞU POLİTİKALARINDA DOĞRULAR VE YANLIŞLAR - 15.09.2014
NATO ve Dünya Barışı: Irak ve Ukrayna - 08.09.2014
Yeni Türkiye'nin Askeri Vesayetle İmtihanı! - 01.09.2014
Yeni Ak Parti, Yeni Türkiye! - 29.08.2014
(İŞ)İD: KABİLİN ORDUSU - 19.08.2014
(ULUS) DEVLETTE SONA DOĞRU MU? - 04.08.2014
DEMOKRASİ KİME OY VERECEK? - 28.07.2014
Obama Doktrini: Yurtta Susmak, Cihanda Susmak - 21.07.2014
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER VE DÜNYA BARIŞI - 14.07.2014
DÜŞÜNEN HAYVAN? - 07.07.2014
AMERİKA BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN'A KARŞI MI? - 30.06.2014
Musul Sonrası Irakta Çözüm Önerileri - 23.06.2014
BAĞDAT HARABELERİNDE YENİ BİR IRAK MÜMKÜN MÜ? - 16.06.2014
HALKLARIN KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKI İLE İLGİLİ KAVRAMSAL BİR DEĞERLENDİRME - 09.06.2014
Gezi, Gazi mi Oldu? - 02.06.2014
Kemalist Eğitim Ne Üretir? - 26.05.2014
İDEAL TOPLUM? - 19.05.2014
SOYKIRIM SÖZLÜĞÜ - 12.05.2014
1982 ANAYASASININ NE KADAR DA SEVENİ VARMIŞ! - 05.05.2014
90 Yıllık Demokrasi(!) Nerede? - 24.04.2014
Seçim Sistemi ve Demokratikleşme - 23.04.2014
Türkiye hangi dünya liginde? - 23.04.2014



Uluslararası İlişkiler (Uİ) bir ilişki olarak doğası gereği komplike, çok boyutlu, çok aktörlü ve de çok bilinmeyenli bir denklemdir. Açık yönleri gibi gizli tarafları vardır. Dış faktörler kadar, iç faktörler de siyaset yapım sürecinde etkilidir. Aktörler arası ilişkileri düzenleyecek güçlü ya da yaptırım gücü olan bir üst otorite olmadığı için keyfilik, güç, ahlaksızlık ve haksızlıklar olabilmektedir. Dünya sahnesinde istikrarlı ve barışçıl ilişkiler kurabilmek, çıkarlarını korumak ve genel olarak dünya barışına katkıda bulunabilmek için bu çok karmaşık ilişkiler ağında oldukça akılcı yani rasyonel davranmak gerekir. Zaten, ana akım Uluslararası ilişkiler teorilerine göre de, uluslararası aktörlerin temel özelliklerinden biri de rasyonel olmalarıdır.
Bir disiplin olarak Uluslararası İlişkiler (Uİ) Birinci Dünya Savaşından sonra savaşların yıkıcı etkilerini azaltmak, dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirmek ve aktörler arası ilişkileri barışçıl bir noktaya çekmenin arayışıdır. Başka bir ifade ile Uluslararası İlişkiler Disiplini bir barış çalışmasıdır. Her ne kadar Realist Teori, anarşik doğasından dolayı bir ilişki biçimi olarak uluslararası ilişkileri bir çatışma alanı ve bir güç politikası olarak tanımlasa bile, diğer pek çok teori bu yaklaşımı sağlıklı bulmamaktadır. Bugün modern dünya siyasetinin geldiği nokta itibariyle, BM, AB, NATO, İİT, Afrika Birliği gibi uluslararası örgütler, Uluslararası Hukuk, Diplomasi, Bilgi ve Bilişim Teknolojileri ile ticaret ve kültür gibi faktörlerin etkisiyle ve evrensel etik kodların ya da insanlık değerlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte uluslararası politikanın anarşi düzeyi azalmış ve kısmen uluslararası hukukun ve örgütlerin yaptırım gücü ortaya çıkmıştır. Savaş hukuku ve insan hakları hukuku gelişmiş, insanlar da yerine göre, önemli uluslararası ilişkiler aktörleri haline gelmiştir.
Özetle, uluslararası ilişkilerin göze çarpan en önemli iki özelliği, birincisi rasyonalite, ikincisi yapay zeka misali bir rasyonaliteden ziyade insan zekasına dayalı ve disiplinin kuruluş felsefesine uygun vicdan ya da ahlak içeren bir akılcılıktır. Güçlü aktörler genelde ikinci özelliği göz ardı etme eğiliminde olsalar bile büyük oranda sistemde hakim olan unsurlardan birisidir (bu noktaya itirazlar vardır fakat bu kısa yazıda tartışılacak bir nokta değildir).
Bu kısa bilgilerden çıkarılacak hususların başında dış politikanın rasyonel olarak geliştirilmesi, yorumlanması, okunması ve anlamlandırılması gerektiğidir. Rasyonalite denilen şey tabi ki yüzde 100 ölçülebilen bir şey olmamakla birlikte bir akıl ve düşünce ürünü olması özelliği, gözlemlenebilen ve kısmen ölçülebilen bir şeydir. Genel olarak siyasette ve özelde dış politikada, alanın bilinmezliklerle dolu doğasından dolayı, komplo teorileri kısmen vardır ve yeri geldiğinde işe de yarayabilir. Fakat büyük oranda komplo teorilerine dayalı bir dış politikanın varacağı yer: değersiz bir yalnızlıktır. Boşa kürek sallamaktır. Akıl ve mantıktan kopmaktır. Bilim ve ahlaktan uzaklaşmaktır. Serseri bir mayın gibi rotasız bir manevradır.
Komplo teorileri genelde akıl ve düşünceden ziyade önkabullere dayalı, ısmarlama önermelerle şekillenen, rasyonaliteden ziyade duygulara hitap eden ve kafa konforunu koruyan ideolojik, kitleleri afyonlayan basit kurgulardır. Basit zira, kitleleri yönlendirmenin en etkili aracı en aptal kişilerin bile anlayabileceği basitlikte olmalarıdır. Komplo teorileri, kısmen her toplumda olsa bile, genelde okuma oranı düşük, akıl ve bilimselliğe önem vermeyen, daha doğrusu kafasını onlarla meşgul etmeyen, kapalı, otoriter ve ideolojik toplumlarda daha çok işler. İnsanlar neden komplo teorilerine prim verirler? Çünkü zor sorulara basit ve net cevaplar verirler. Kafayı karmaşık düşünceler dünyasından korurlar(!).
Ülkemizde özellikle dış politikayı etkileyen okur-yazar takımı, medya, düşünce kuruluşları ve politikacıların komplo teorilerine fazla meyilli oldukları görülmektedir. Hele uluslararası ilişkiler konusunda hiç bir akademik makale dahi okumamış fakat köşelerinde ya da TV programlarında büyük teoriler parçalayan bir takım insanlar var ki sormayın gitsin. Bunların büyük bir kısmı, bırakın uluslararası ilişkileri, siyaset bilimini dahi okumamışlar, fakat kafalarındaki komplo teorileri ve konumlarından aldıkları güçle uluslararası ilişkileri beş dakikada 10 kere katlederler. O büyük özgüvenlerinden aldıkları güç ve destekle Kissingeri, Waltzu ve Buzanı çırak olarak bile kabul etmezler. Bir bakıyorsun Suriyedeki iki yerel çetenin çarpışmasından üçüncü dünya savaşını çıkarırlar ya da ABD Başkanının bir sözünden asırlık dış politika efsaneleri üretirler. Hep bir savaş halindedirler. İşleri güçleri gaz vermektir. Cepheye Allah Allah Allah Allah dalarlar. Fakat kısa bir süre sonra Allah Allaaaah, Allah Allaaaah! demeye başlarlar.
Hem iç hem de dış politikada barış ve istikrarın temeli ve anahtarı rasyonalite ve ahlaktır. Politika yapıcılar, sağlıklı siyaset için, ülke ve dünya barışına katkı yapmak için bu komplo teorisyenleri şarlatanlar yerine bilimsel bilgi, evrensel ahlak ve rasyonel düşünce ürünü olan yorumlara ve düşüncelere önem vermeli ve ona göre siyaset geliştirmelidirler.