Çocuklarımıza iyi bir model olmak zorundayız

EMİNE ŞEKER

Erzene Mahallesi’nde bulunan Doktor Cavit Özyeğin İlkokulu’nun Müdürü Nurcan Nur Canpolat, 1967 yılında Elazığ’da doğduğunu belirterek, Çanakkale Eğitim Yüksek Okulu’ndan mezun olduğunu ifade etti. Canpolat, meslek hayatında 26 yılı geride bıraktığını ve 21 yıldır da İzmir’de ikamet ettiğini vurgulayarak, Doktor Cavit Özyeğin İlkokulu’na da 2 yıl önce müdür olarak atandığını söyledi.

BİRLİK VE BERABERLİĞİ SAĞLAMAK İÇİN UĞRAŞIYORUZ

Okulun Müdürü Nurcan Nur Canpolat, misyonlarının öğrencilerin başarılı olabilecekleri alanları saptamak ve onları desteklemek olduğunu belirterek, “Bu kapsamda öğrencilerimizin ilgi ve yeteneklerini tanımak, öğrencilerinin kendilerini tanımalarını sağlayarak hedef belirlemelerine yardımcı olmak ve hedefleri doğrultusunda öğrencilerin öğrenme yaşantılarını artırmaya çalışmak, milli ve manevi değerleri tanıyıp özümsemelerini sağlayacak etkinlikleri planlayıp uygulamak temel görevimizdir. Öğrencilerimize iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu milli ahlak anlayışına uygun olarak yetiştirmek ve ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayata ve üst öğrenime hazırlamaktır. Tüm öğrencilerimiz için fırsat ve imkan eşitliği sağlayarak, evrensel ilkeleri gözeterek, hayat boyu her ortamda eğitim yaklaşımı ile çağın gerekleri ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak, kişilerin ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda, Ülke genelinde eğitim-öğretim ve bununla ilgili yönetim hizmetlerinde birlik ve beraberliği sağlamak için uğraşıyoruz. Okulumuzun vizyonu ise ilgi ve yeteneklerine göre doğru yönlendirilmiş milli ve manevi değerlerinin farkında olan iş hayatında başarılı, aile hayatında mutlu bireyler yetiştirmektir” dedi.

VELİLERİMİZİN İLGİ VE ALAKASI BİZİ MOTİVE EDİYOR

Canpolat, okulun konumu itibariyle Bornova şehir merkezine çok yakın bir mesafede olduğunu belirterek, bulundukları çevre dışından da öğrencilerin kayıt yaptırdıklarını dile getirdi. Canpolat, “Okulumuz ilkokul bünyesinde ortaokulu bulunduran bir okuldur. Ortaokul bölümünde öğrenci sayımız 600 iken, ilkokul bölümünde öğrenci sayımız 850’dir. Toplam olarak bin 450 öğrencimiz bulunuyor. Bizim okulumuza Naldöken’den, Pınarbaşı’dan, Mevlana ile Ümit Mahallesi’nden ve Yakaköy’den servislerle gelen öğrencilerimiz de var. Velilerimizin ekonomik şartları aynı olmasa bile çocuklarına verdikleri önem aynı. Velilerimiz çocukları için ellerinden gelenin fazlasını yapıyorlar. Çocuklarının iyi bir birey olabilmesi için uğraşıyorlar. Velilerimiz hem eğitim-öğretime hem de çocuklarına karşı duyarlı ve sorumlular. Velilerimizin ilgili ve duyarlı olması okulda yaptığımız çalışmaların ve okul dışı başarılarımızın artmasını sağlıyor. Velilerimizin ilgi ve alakası aynı zamanda bizi de motive ediyor. Bunca yıllık meslek hayatımda çocuklarına gereken önemi bu kadar yoğun veren veli profili görmedim” şeklinde konuştu.

TEK EKSİKLİKLİĞİMİZ AYRI BİR EK BİNA OLMAMASI

Doktor Cavit Özyeğin İlkokulu’nun diğer okullara göre daha şanslı olduğunu ve kendi kendine yeten bir okul olduğunu vurgulayarak, “Okulumuzda sabit gelirlerimiz sabit giderleri kendi kendine karşılıyor. Çocuklarımızın aktivitelerine yardımcı olacak çim saha ve kapalı spor salonu alanlarımız var. İlkokul bünyesinde 18 şubemiz bulunuyor. Çocuklarımızın okuma alışkanlığını kazandırmasına yardımcı olacak kütüphanemiz var. Uygulamalı meyve bahçemiz ve fen laboratuvarımız var. Çok amaçlı salonumuz var. Bize göre okulumuzda bulunan tek eksiklik ayrı bir ek bina olmamasıdır. Ek bina istememizin sebebi ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin ayrı binalarda eğitim ve öğretim görmeleridir. İlkokul öğrencilerimiz öğleden sonra ortaokul öğrencilerimiz sabah saatlerinde eğitim ve öğretim görüyorlar. Ama hava yağışlı olduğu zamanlarda ya da özel durumlarda ilkokul erken gelen öğrencilerimizi bahçede bekletemeyeceğimiz için binanın içine alıyoruz. Bu durumda ortaokulda ders gören öğrencilerimiz içerde bekleyen öğrencilerin giriş ve çıkışlarından rahatsız oluyorlar. Çoğu zaman son derslerine denk gelen zamanlarda verimli ders işlenemiyor. Ek bina istediğimizi gerekli yerlere bildirdik. Konuyla ilgili bilgileri var. Ek bina yapıldığı takdirde okulumuzun başarısının daha da artacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

AKLA GELEBİLECEK HER TÜRLÜ AKTİVİTEYİ YAPIYOURUZ

Canpolat, öğrencilere yönelik çeşitli faaliyetler gerçekleştirdiklerini dile getirerek, öğrencilerin ders başarısının yanı sıra Milli Eğitim’in temel amaçlarına uygun, vatanını ve memleketini seven, dürüst ve çalışkan bireyler yetiştirmek için çalıştıklarını söyledi. Canpolat, “Geçen yıl jimnastik alanında Türkiye birinciliğini elde ettik. Masa tenisi ve yüzme alanında Türkiye derecelerimiz var. İzmir birinciliklerimiz oldukça fazla. Başarılarımızın temel sebebi ise ailelerin çocuklarına karşı ilgili ve alakalı olmasından dolayıdır. Okulumuzun Halk Müziği Korosu var. Sinema, tiyatro, müzik, resim, satranç ve gitar kursları ve çalışmaları gibi okulumuzda akla gelebilecek her türlü sosyal faaliyetler açısından guruplarımız ve çalışmalarımız mevcut. Sosyal faaliyetler açısından okulumuz yoğun bir şekilde çalışıyor. Bence sosyal faaliyetler açısından İzmir’in yoğun olarak çalışan okullarI arasında ilk sıralarda yer alabiliriz” diye konuştu.

İLK ÖNCE MODEL ANNE VE BABADIR

Öğretmenlik mesleğinin insan ve çocuk sevgisini dorukta yaşayan kişilerin mesleği olduğuna dikkat çeken Canpolat, çocuk ve insan sevgisi olmayan kişilerin öğretmenlik mesleğini seçmemesi gerektiğini tavsiye etti. Canpolat, “Çocuk ve insan sevgisi olduktan sonra öğretmenlik mesleği dünyanın en güzel mesleğidir. Ama çocuk sevgisi olmayan kişiler bu işi yapmasınlar. Bizim okulumuzda bulunan tüm öğretmenler tecrübeli ve çocukları seven kişiler. Bu yüzden okulumuzda bulunan öğrencilerimiz bu konuda çok şanslı. Çünkü ilkokul çağındaki bir çocuk her şeyi beynine kaydeder. İlkokul çağında olan bir çocuğun çevresinde gördüğü hal ve davranışlar çok önemli. Bu yüzden ben ilkokul çağında bulunan çocuklar için ‘altın çağı’ ya da ‘altın fırsatı’ olarak değerlendiriyorum. Bizim bir idareci ve bir öğretmen olarak en büyük görevimiz çocuklarımıza iyi bir model olmaktır. Çocuklarımızı iyi bir şekilde hayata hazırlamaktır. Aileler de çocukları küçük diye sorumluluk vermekten kaçmasınlar. Mesela okula gelirken yorulacak diye çocuklarının çantasını taşımasınlar. Bu şekilde çocuklarına iyilik değil kötülük etmiş olur diye düşünüyorum.  Aileler çocuklarının her istediğini yapmasın. Çocuk ‘yok’ kelimesini ve beklemeyi bilmeli. Yani ‘demir tavında dövülür’ sözü çok doğru. Anne ve babalar çocuklarına iyi örnek olacak ki çocuk yanlış davranış içerisine girmesin. Anne ve baba yanlış bir davranışı çocuklarına yanlış olarak anlatıyorsa ve anlatılan o davranış anne ve baba tarafından çocuğun yanında sergileniyorsa çocuktan o yanlış davranışı sergilememesini beklemesinler. Bir çocuk için model anne ve babadır” dedi.

3 TANE SURİYELİ ÖĞRENCİMİZ VAR

Canpolat, Doktor Cavit Özyeğin İlkokulu bünyesinde 3 tane Suriyeli öğrenci olduğunu da belirterek, “Suriyeli öğrenci sayımızın az olmasından dolayı ayrı ya da özel bir çalışma yapmıyoruz. Çünkü şu an için Suriyeli çocuklarımız bulundukları sınıf içerisinde başarılı bir durumda. 30 kişilik sınıfta bir Suriyeli öğrenci var ise diğer öğrencileri bir kenara bırakılarak sadece Suriyeli öğrenci ile ilgilenilmiyor. Öğretmen arkadaşlarımızla görüşerek diğer öğrencilerin olumsuz yönde etkilenmemesi açısından işlenilmesi gereken dersler işleniyor. Eğer ki Suriyeli olan öğrencimiz konuyu anlamayarak geride kalırsa öğretmenlerimiz gereken yerde konuyu tekrar anlatıyor. Suriyeli öğrencilerimizin velileriyle de bir sorun yaşamıyoruz. Bize inanıyorlar ve güveniyorlar. Kendileri için en değerli olan varlıkları bize emanet ediyorlar” ifadelerini kullandı.

DOKTOR CAVİT ÖZYEĞİN İLKOKULU’NUN TARİHÇESİ NEDİR? KURUCUSU KİMDİR?

DR. CAVİT ÖZYEĞİN KİMDİR?

Dr. Cavit Özyeğin 28 Mart 1915’te İzmir’de doğdu. Öğrenimine Bornova Kars İlkokulu’nda başladı. 1935 yılında İzmir Atatürk Lisesi'ni bitirdi. Ardından doktorluğu seçerek İstanbul Tıp Fakültesi’ne girdi. Fakülteden 1941 yılında birincilikle mezun oldu. Mustafa ve Necmiye Özyeğin’in oğlu olan Dr. Cavit Özyeğin 1942 yılında Dilnihal Atabark ile evlendi. Dilek ve Hüsnü adında iki çocuğu oldu. İnegöl ve Bergama'da hükümet tabipliklerinde çalıştıktan sonra 1948 yılında Roma Forlanini Enstitüsünde iki yıl süreyle verem üzerine uzmanlık eğitimi aldı. Türkiye'ye döndükten sonra 1952 yılında İzmir’de Süleyman Ferit Verem Dispanseri’ni kurdu. 1965 yılında Verem Savaş Genel Müdür Yardımcılığına atandı. Bu görevi sırasında yedi yıl boyunca Anadolu’nun en uzak köşelerine giderek çalışmalar yaptı. Bu görevinin ardından İzmir’e dönerek bir süre daha Verem Savaş Dispanseri’nde çalıştı. Emekli olduktan sonraki yaşamını İzmir’de sürdüren Dr. Cavit Özyeğin 9 Ocak 1992’de vefat etti. Bu okul, O’nun insana ve eğitime ömrü boyunca verdiği hizmet ve ilgiyi gelecek kuşaklarda da yaşatmak amacıyla yaptırılmıştır. Okulumuzun yeri Özyeğin Ailesine ait olup daha sonra kamuya bırakılan 30.083m2 arsa üzerine yapılmıştır. Erzene Mahallesi (Evka3) İzmir Manisa yolunun sağında zeytin ağaçları ile kaplı arsa üzerine kurulan okulumuz İzmir Valiliği ile 1997 yılı içerinde yapılan bağış protokolüne uygun olarak Mimar Tuğrul Ataol tarafından hazırlanan projenin tatbikatına 15.07.1997 tarihinde başlanmıştır. 1999-2000 Eğitim öğretim yılında Doktor Cavit Özyeğin İlköğretim Okulu olarak eğitim öğretime başlanmıştır. Yarım bodrum üzerine iki kat okul olarak tasarlanan projede bodrum katta sığınak, depo ve arşiv dışında 95 metrekare alanı ile bir adet lojman bulunmaktadır. Okul Bloğu 4422 metrekare olup 26 adet derslik, 2 adet ana sınıfı, 1 adet mutfak, 1adet bilişim sınıfı, 1 adet fen laboratuvarı, 1 adet görsel sanatlar sınıfı bulunmaktadır. Ayrıca okul binasından ayrı olarak 330 seyirci kapasiteli 2373 metrekare alanı ile bir kapalı spor salonumuz bulunmaktadır. Toplam 5795 metrekare kapalı alanı bulunan okulumuzun bahçesi özel olarak hazırlanmış olup bir adet halı saha, bir adet basketbol sahası, anasınıfı ve küçük öğrenciler için park ve zeytin ve meyve ağaçlarından oluşan bahçemiz bulunmaktadır. Okulumuz 2012-2013 Eğitim Öğretim yılından itibaren Yeni eğitim sistemine uygun olarak aynı binada ilkokul ve ortaokul olarak hizmet vermektedir.

DOKTOR CAVİT ÖZYEĞİN İLKOKULU’NUN TEMEL DEĞERLERİ NEDİR?

1. Çalışmayı kutsal sayma ve emeği her zaman kıymetli görme. Öğrenim süreci içinde öğrencilerin farklı düzeyde çabaları farklı başarıları sağlamaktadır. Öğrencilerin başarılarını saptayan önemli sayıda takdir ve tanıma sistemi olmakla birlikte gösterilen çabayı ortaya koyan sistemlerin az olduğu düşünülmektedir. Okul olarak çaba göstermeyi ve çalışmayı ön plana çıkarma isteğimiz bulunmaktadır.
2. Uzlaşmaya dayalı demokratik karar ve değerlendirme. Kurumda karar vermek hemen en zor yönetsel süreçtir. Bu sürece katılımı arttırmak çağdaş yönetim yaklaşımların temel eksenini oluşturmaktadır.
3. Sosyal desteği en üst düzeyde sağlamaya çalışmak. Bir yandan okul bölgesinin zorlu yaşam koşulları diğer yandan öğretmenlerin okula geliş-gidişlerinde zorlanmaları “destek olmayı” önemli kılmaktadır.