İlkokul çağında verilen eğitim önemli

EMİNE ŞEKER

Reşat Turhan İlkokulu’nun Müdürü Şerafettin Dülger, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi’nden mezun olduğunu belirterek, yaklaşık 7 yıldır farklı okullarda yöneticilik yaptığını ifade etti. 15 Aralık 2014 tarihinden itibaren Reşat Turhan İlkokulu’nda görev yaptığını dile getiren Dülger, meslek hayatının 13. yılı içerisinde olduğunu söyledi.

VELİLER ÇOCUKLARININ EĞİTİMİNE GEREKLİ ÖNEMİ VERİYOR

Dülger, okulun bulunduğu çevrenin Pınarbaşı Semti’nin merkezine yakın olduğunu belirterek, Pınarbaşı’nın İzmir ili içerisinde biraz iç tarafta kaldığını vurguladı. Dülger, “Pınarbaşı’nda yeşil alan çok fazla. Ayrı bir şekilde yerleşim alanı olarak tercih edilen bir semt. Şehrin gürültüsü ve kirliliğinden uzak bir semtte öğrencilerimiz eğitim ve öğretim hayatlarını sürdürüyorlar. Çevremizde bulunan ailelerimiz genel olarak Pınarbaşı’nın yerlilerinden oluşuyor. Çevremizin büyük çoğunluğunu Bulgaristan’dan gelen göçmen vatandaşlarımız oluşturuyor. Velilerimizin gelir düzeyleri çok yüksek değil. Genel olarak ailede sadece babalarımız çalışıyor. Ailelerimizin ekonomik durumlarının çok iyi olmamasına rağmen çocuklarına gerekli ilgi ve alakayı gösteriyorlar. Eğitim ve öğretim hayatlarına destek oluyorlar. Çocuklarının geri kalmaması için ailelerimiz fazlasıyla fedakarlıkta bulunuyorlar. Yaptığımız veli toplantılarına eksiksiz bir şekilde katılmaya çalışıyorlar. Toplantı haricinde gelerek okulumuzda bulunan öğretmenlerimizle iletişime geçip çocuklarının durumu hakkında bilgi alıyorlar. Görev yaptığım okullar arasında veli tarafından gösterilen ilgi ve alaka konusu olarak Reşat Turhan İlkokulu ilk sırada gelebilir. Biz idareciler, velilerimizin ilgilenmelerini istediğimiz için durumun böyle olması bizim için çok olumlu bir olay. Velilerimiz hem öğretmenlerle hem de idare ile gerektiği yerde gerektiği noktada işbirliği içine giriyorlar” dedi.

ÖĞRENCİLERİMİZİN EĞİTİM HAYATLARINA FAYDALI OLMAK İÇİN UĞRAŞIYORUZ

Okulda bulunan öğrencilerin velilerinin eğitime ayrı bir şekilde önem verdiklerini vurgulayan Dülger, okulda velilere yönelik düzenledikleri seminerlere velilerin düzenli olarak katıldıklarını söyledi. Velilerin eğitim seviyelerinin orta düzeyde olduğunu belirten Dülger, “Çocuklarımızın velilerinin eğitime bakış açıları pozitif yönde. Biz de çocuklarımızın eğitim hayatlarına faydalı olabilmek için kaliteli eğitimde referans, mükemmelliğe yolculukta öncü olmayı vizyon, milli değerlere sahip çıkan, sevgi ve saygıya dayalı, teknolojik, çağdaş, yaratıcı ve seçkin bireyler yetiştirmeyi de misyon edindik” ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİ SAYIMIZ HER GEÇEN YIL ARTIYOR

Dülger, okulda göreve başladığı zaman eksiksiz bir okul ile karşılaştığını belirterek, önceki yılarda çalışan okul müdürlerinin görevlerini iyi bir şekilde yerine getirdiğini ifade etti. Dülger, “İlk geldiğim zaman ufak tefek eksikler vardı. Zaman içerisinde tespit ettik. En kısa süre içerisinde var olan eksiklikleri gidereceğiz. Daha önceki yıllarda öğrencilere yönelik bahçe içinde ağaç çalışması yapılmış. Bizde bu çalışmayı devam ettirelim diye düşündük. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden fidan istedik. Bize temin edilen yaklaşık 300 fidanı öğrencilerimiz ile birlikte yavaş yavaş dikmeye başladık. Bizim en büyük eksikliğimiz sınıf sayımızın öğrenci sayımızı karşılamamasıdır. Öğrenci sayımız her geçen yıl giderek artıyor. Eskiden sınıf mevcutlarımız 20 kişiyken şimdi 30 kişiden oluşuyor. İlerleyen zamanlarda derslik sıkıntısı içine girebiliriz. Okulda bulunan derslikler yetersiz gelmeye başlayacak. Bu durum ile ilgili İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görev yapan ilgili kişilere durumu anlatarak başvuruda bulunduk. Bu şekilde devam ederse bölgeye okulun yetersiz gelebileceğini anlattık. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’müzde şuan için bir planlama olmadığını ama önümüzdeki zaman içerisinde bölgeye başka bir okul yapılabileceğini bildirdi” diye konuştu.

KİTAP, HAYALLERE AÇILAN BİR PENCEREDİR

Öğrenci sayısının artmasından ve sınıf yetersizliğinden dolayı okulda bulunan kütüphanenin zaman içerisinde kapatılıp sınıfa çevrildiğini üzülerek söyleyen Dülger, kütüphanelerin okullar için çok önemli olduğunu ve zaman içerisinde kütüphaneyi tekrar okula kazandırmak istediklerini dile getirdi. Dülger, “Sınıflarımıza sınıf öğretmenlerimizle birlikte sınıf kitaplıkları oluşturduk. Her sınıfımızın kendine ait bir kitaplığı var. Okulumuzda öğrencilerimizin okuma alışkanlığını kazandırabilmek için okuma saatleri yapılıyor. Serbest okuma saatleri yapılıyor. Öğrencilerimiz kendi arasında okudukları kitapları değiştiriyor. Kitap okumak kişiye farklı bakış açıları kazandırır. Çocuk için kitap okumak ise farklı bir dünyadır. Ama günümüzde teknolojinin ilerlemesi ile birlikte eskisi kadar kitap okumaya önem verilmiyor. Özellikle lise ve üniversite gençlerinin elinde kitap yerine akıllı telefonlar bulunuyor. Velilerimize biz sürekli kitabın önemini ve çocuklarının bilgisayarı sadece araştırmak ve ödev yapmak için kullanmaları gerektiğini anlatıyoruz. Çünkü çocuk için kitap hayallere açılan bir penceredir. Kitap okumak günümüz çağında herkesin ihtiyacı olan bir şeydir” şeklinde konuştu.

DOĞA SEVGİSİNİN ÇOCUĞUN HAYATINA KAZANDIRILMASI GEREKİYOR

Dülger, öğrencilere yönelik sosyal ve kültürel anlamda aktiviteler düzenlediklerini ifade ederek, spor faaliyetleri de yaptıklarını belirtti. Dülger, “Sınıflararası turnuvalar düzenliyoruz. Öğrencilerimizin doğa bilinci gelişmesi adına doğa ile ilgili geziler düzenliyoruz. Doğa ve insan sevgisinin bir çocuğun hayatına kazandırılması gerekiyor. Biz de imkanlarımız ölçüsünde çocuklarımız için bir şeyler üreterek çabalıyoruz. Öğretmen arkadaşlarımızda bu konularda çocuklarımıza karşı duyarlı davranıyorlar. Öğrencilerimize yönelik yaptığımız çalışmalar gelişerek devam edecek” dedi.

EĞİTİMİN BİR SONU YOK

Bir bireyin hayatında ilkokul çağının önemli bir yere sahip olduğunu belirten Dülger, bireyin kazandığı davranışların aileden sonra ilkokul döneminde devam ettiğini söyledi. Dülger,sözlerini şöyle tamamladı: “Bir bireyin davranışlarının olumlu ya da olumsuz olması küçük yaşlarda aldığı eğitim ile ilgilidir. Bu yüzden topluma iyi bireyler yetiştirmek istiyorsak eğer ilkokul çağında verilen eğitime önem vermeliyiz. Çünkü küçük yaşlarda ailesinden ya da öğretmeninden edindiği ya da örnek aldığı davranışların geneli çocuğun hayatı boyunca devam ediyor. Kalıcı kazanımlar ve davranışlar oluyor. Bu nedenle ben ilkokul eğitimini önemli görüyorum. Eğitimin elbette bir sonu yok. Her insan her yaşta farklı şeyler öğrenmeye devam eder. Eğer biz de bilinçli bireyler yetiştirmek istiyorsak eğitime gereken önemi göstermeliyiz. Öğrencilerimiz de olaylara farklı bakabilmek için mutlaka ve mutlaka kitap okumaya önem vermeli.”

ÇOCUĞUN HAYATINA İLK DOKUNANIN AİLE OLDUĞU UNUTULMAMALI

Reşat Turhan İlkokulu Müdür Yardımcısı Nuriye Süzük ise, çocukların hayatına dokunabilmek için çocuklar için her mahallede kütüphane oluşturulması gerektiğini belirterek, diğer gerekçeleri şu şekilde sıraladı: “Bu kütüphane kitaplık ve oyuncak bölümü olarak 2 bölümden oluşmalıdır. Engelli çocuklarımız düşünülerek çocuk parkları ve bu parklara ulaşım yolları gözden geçirilmeli, amaca uygun olarak düzenlenmesi gerekiyor. Aile eğitimine verilen önem ve imkan arttırılarak, her anne ve babanın mutlaka aile eğitimi alması sağlanmalı. Hiçbir zaman çocuğun hayatına ilk dokunanın aile olduğu unutulmamalıdır. Çocuklara, ilgileri doğrultusunda yapmak istedikleri sanatsal ve sportif etkinlikler için ücretsiz imkan sağlanmalı, yaygınlaştırılmalı, her çocuğun erişimi ve ulaşımı kolaylaştırılmalıdır. Okul öncesi eğitimin her çocuğa ulaşabilmesi için okullar çoğaltılmalıdır. Çocuk hastaneleri diğer hastanelerden ayrı ve uzakta olmalı ve klasik hastane kavramının dışında dizayn edilmelidir. Yaz okulları ücretsiz, zengin içerikli ve yaygın olmalıdır. Aile hekimliği merkezlerinde her ailenin bir hekimi olduğu gibi bir de psikolojik danışmanı olmalıdır. Okullarda beslenme saatlerinde çocuklara sağlıklı gıdalardan oluşan ücretsiz beslenme dağıtılmalıdır. Her öğrencinin ders kitabı ihtiyacı karşılandığı gibi kırtasiye ihtiyacı da ücretsiz karşılanmalıdır. Çocuklar ev ortamlarında ziyaret edilmeli şartları incelenip iyileştirilmelidir.”

REŞAT TURHAN İLKOKULU’NUN TARİHÇESİ NEDİR?

Okulumuz 1998 yılında hayırsever, emekli öğretmen Reşat Turhan tarafından yaptırılmıştır. 01.09.1998 tarihinde hizmete geçmiştir. 2012 yılına kadar ilköğretim olarak hizmet veren okulumuz 2012 yılından itibaren ilkokul olarak hizmet vermeye başlamıştır.