‘Acı Tatlı’ farklı konu başlıklarıyla devam ediyor

EMİNE ŞEKER

Aret Vartanyan ve Levent Özdilek’in gerçek hayattan beslenerek, yüreklerini çırılçıplak açarak aşk, ilişkiler, evlilik, cinsellik, aldatma ve kadın/erkek üzerine yaşanmışlıklarını ve yaklaşımlarını paylaştığı ‘Acı Tatlı’ benzersiz bir gösteri ile seyircilerle buluşmaya devam ediyor. Yazar ve Danışman Aret Vartanyan ile usta Oyuncu Levent Özdilek'in bir araya geldiği gösteride, belki de hiç açılmamış kapılardan aşk ve ilişkilere geçilerek izleyicilerle birlikte denenmemiş bir yolculuk yaşanıyor.

AMACIM İNSANA DOKUNMAK

Yazar ve Danışman Aret Vartanyan, İzmir’e gelmeden önce Ankara’da olduklarını belirterek, “İzmir’den sonrada Bodrum, Adana, Mersin, Bursa, Antalya, Hatay gibi birçok ile gideceğiz. Yurtdışına çıkma gibi bir düşüncemizde var. Yapmak istediğimiz asıl şey, interaktif ve hayata dokunan insanların içinde olacağı dansla ve müzikle bezenecek kişisel dönüşüm ile tiyatroyu birleştiren bir gösteri. Benim alanım kişisel dönüşüm. Levent Özdilek’in alanı tiyatrodur. Dolayısıyla biz bu alanı bir araya getirerek benzeri olmayan bir iş yapmaya çalıştık. İnteraktif bölümde seyirci tarafından katılım çok güzel oluyor. Bizdeki samimiyeti görünce kendileri de açık ve samimi davranıyorlar. Seyircinin enerjisine göre gösteri farklı bir şekilde ilerliyor. Sosyal medyada seyirciler tarafından çok güzel yorumlar alıyoruz. Levent Özdilek yıllarca insana dokunmuş. Benimde amacım insana dokunmak” dedi.

BİR OYUNA YA DA BİR TEKSTE DAYANMIYOR

Oyuncu Levent Özdilek ise, ‘Acı Tatlı’nın bir tiyatro olmadığını söyleyerek, “Bir oyuna ya da bir tekste dayanmıyor. Kendi yaşadıklarımızı hayata dair yorumlarımızı her şeyi biraz daha kendi içimizden geldiği gibi konuştuğumuz anlattığımız ve paylaştığımız bir gösteri. Kendi aramızda olan güzel bir paslaşmanın sonucunda çıkan bir şey ‘Acı Tatlı.’ Aret ile jenerasyon farkımızda olduğu için hayata bakış açımız ve tecrübelerimiz daha farklı tabi. Aşka ya da hayata dair herhangi bir şifre veya formüller vermiyoruz. Gösteride seyirci ile direk iletişim içinde oluyoruz. Sohbetler ediyoruz. Gösteri esnasında seyircilere farklı sürprizler sunuyoruz. Şiir, dans ve müzik gibi spontan o anda yapılan ilginç şeylerde var. Mesela Ankara’da gerçekleştirdiğimiz gösteride çok hoş bir çift vardı. Kendilerine doğru gittim. 20 yıldır beraberlermiş. Türkiye’de erkekler duygularını çok fazla ifade edemezler diye düşünürüz. Ama kadın 20 yıldır kocasına hiç ‘seni seviyorum’ dememiş. Ben biraz üstlerine keyifli bir şekilde gittim. Sonra kadına dönerek ‘sizden bir şey rica edeceğim. Lütfen bu kadar kişinin huzurunda 20 yıldır beraber olduğunu eşinize seni seviyorum der misiniz’ dedim. Kadın kocasına dönerek ‘seni çok seviyorum kocacığım’ dedi. Bu şekilde spontane şeyler gelişiyor. Türkiye’de insanlar duygu ve düşüncelerini çok kolay ifade edemiyorlar. Aret ve Levent olarak ikimizin birlikteliğinden farklı bir enerji doğuyor. Biz din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmadan bakıyoruz hayata. Gösteri hep tatlı ve keyifli değil. Adı bunun için ‘Acı Tatlı’ oldu” ifadelerini kullandı.

SEVMEYİ VE AŞKI UNUTUR OLDUK

Dönem itibari ile Türkiye’nin zor bir süreçten geçildiğini ifade eden Süpervizör Nilüfer Bıyıklı, sözlerini şöyle tamamladı: “İnsanların seyirci olarak keyif alacakları, sevgiden, aşktan ve insana dair şeylerden bahsedecek bir şey lazım. Çünkü televizyonda ya da gazetelerde yer alan haberlerde hep kötü başlıklar var. Sevmeyi ve aşkı unutur olduk. Bunun için Aret ve Levent yaşanmışlıklardan yola çıkarak seyirciyi de içine katarak belki de dünyada ilk kez böyle bir performans sergiliyorlar.”

Farklı sanat disiplinleri ve kişisel dönüşüm olgusunu aynı sahnede birleştiren ‘Acı Tatlı’, yıl boyunca farklı konu başlıklarıyla pek çok ilde izleyicileriyle buluşmaya devam edecek.