TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Gerçek yüzünü görmemiz lazım”

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, HDP’nin seçime parti olarak girmesinin sorumlusunun CHP olduğunu ileri sürdü

Haber Giriş Tarihi: 18.04.2015 07:55
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Gerçek yüzünü görmemiz lazım”

Bursa’da gazetecilerle kahvaltıda bir araya gelen Arınç,  HDP’nin seçim barajını aşıp aşamayacağının sorulması üzerine HDP’nin barajı aşabileceğini zannetmediğini ifade ederek, “İhtimallerden bir ihtimal olarak farklı düşünenler olabilir. Farklı bir tablo ortaya çıktığında ne olur derseniz? AK Parti tek başına iktidar olacaktır. Herkes bunu bugünden bilsin; Allah’ın izniyle ve inşallah. Bütün engellemelere rağmen AK Parti’nin iktidarını hiçbir siyaset mühendisiyle, bir takım partilerin parlamentoya girerek milletvekili sayımızı düşürme gayretlerine destek olabilecek olan herkese söylüyorum ki, bunlar boşunadır. AK Parti ile sağlanan gelişme ve istikrarı inşallah devam ettireceğiz” dedi.

HDP’nin bu seçimlere parti olarak katıldığını hatırlatan Arınç, “Önceleri acaba dendi. Öcalan’dan da onay çıktı ve HDP seçime parti olarak katılacak. Bence buna karar verilmesinin sorumlusu CHP’dir. Hepiniz hayret edeceksiniz, ama bu benim kendi yorumumdur. Çünkü HDP’yi yüzde 10’luk baraja rağmen parti olarak seçime götüren tek unsur, geçtiğimiz yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş’ın yüzde 9 oy almasıdır. Demirtaş’ın HDP cumhurbaşkanı adayı olmasının sebeplerinin en başta geleni de, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu CHP’nin aday göstermesidir. CHP’ye hiç yakışmayan, hiçbir fikri bağlılığı olmayan bu insanı CHP lideri Kılıçdaroğlu aday göstermiştir. Ben Ekmeleddin İhsanoğlu’nu 20-25 senedir tanırım. Onun CHP’ye yakışan hiçbir tarafı yoktur. CHP onu aday gösterdi, MHP de tabii havada kaptı. Şimdi geldiğimiz noktada CHP kendisini milletvekili adayı yaptı. Yani taş yerine oturdu. MHP’ye yakışır. İşaret yapmakta zorlanmış, ama artık ona da alışacaktır. Güzel insandı. Kötülüğünü söyleyemem, ama Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına aday olması hayatının en büyük hatasıdır. Bir siyasi hatadır. İkincisi de insanı ilişkiler bakımından çok büyük bir hatadır. Çünkü kendisinin 2005 yılında İslam Konferansı Genel Sekreteri olması ve bunun 2010 yılında tekrar uzatılması için Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olarak, Tayyip Erdoğan’ın da başbakan olarak Suudi Arabistan kralına özel ricaları vardır ki, ben şahidim. Sizin velinimetiniz olan iki insana karşı nasıl adaylığını koyarsınız. Ama herhalde yüzde 60 ile seçileceğine inandı ki adaylığını koydu. Siyasetçinin öngörüsü biraz iyi olur, biraz akıllıca olur. CHP onu aday göstermekle çok büyük bir hata yaptı, kendi tabanından tepki aldı. Bunun üzerine CHP’den en az 3 puan Demirtaş’a gitti. Bunun yarım puanı da marjinal unsurlardan geldi. FEMEN grubu Türkiye’de olsa onlar da HDP’ye oy verecek. O noktaya geldi. Şimdi yüzde 9’u alınca iştahı kabardı. Yüzde 10’luk barajı CHP’den ve diğer unsurlardan gelecek oylara bağladı” dedi.

“AĞZI İYİ LAF YAPIYOR”

Selahattin Damirtaş’ın ağzının iyi laf yaptığını belirten Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Genç bir siyasetçi, polemik konusunda da başarılı. Şu an Kılıçdaroğlu’ndan da 10 puan daha yukarıda görünüyor. CHP’nin içinde birçok insan, ‘Ne yapalım ki soldur, oy vermezsek ayıp olur’ düşüncesindeki bir kısmı, HDP’nin kalıcı destekçisi olabilir. Yaptığımız son değerlendirmeye göre HDP şu an yüzde 10’luk barajın 1-1.5 puan altındalar. Şu anda barajı aşmaları görülmüyor. Tabii batıdan da oy alarak bu açığı kapatmayı düşünüyorlar. Batıdan da oy alabilmek için batı profiline uygun, Orta Anadolu profiline uygun adaylar göstermeye çalışıyorlar. Birinci sıraları kendi kazanacakları bölgelerde kendi örgüt üyelerine veriyorlar. Ama batıda ortada oy alabilmek için Çerkezlere, Boşnaklara, Lazlara gidip, ‘Biz hepinizi temsil edeceğiz’ diyorlar. Bir makyaj içindeler. Bu makyaj bir yağmurla bozuluyor. Ağrı’da yaşanan olaylar bunlardan biridir. HDP ne kadar ballandırırsa ballandırsın, ne kadar yumuşak görünürse görünsün, bu iki olay HDP’nin iç yüzüdür. Kahraman savcımız Mehmet Selim Kiraz’ı makamında, odasını basarak katlettiler. Allah rahmet eylesin. HDP’nin üzüntü mesajına bakın, ‘Hayatını kaybeden savcı ve içerideki 2 kişiye üzüntülerimizi ifade ediyor, başsağlığı diliyoruz’. Öldürülen savcı ile onları katleden teröristi birbirinden ayırt etmiyor. Bu ne kadar çirkin ve kötü bir dildir. İkinci olay ise Ermemi soykırımı meselesinde takındığı tavra bakın. Sebahat Tuncel bir sene önce Ermeni soykırımı tanınsın diye meclise önerge verdi. Milli meselelerde biz ağız birliği yaparız. Bugün CHP’nin de, MHP’nin de AK Parti grubu ile birlikte sözde soykırım iddialarına karşı tavrını ne kadar alkışlayacaksak, hala soykırımdır diye iddia eden HDP’nin de gerçek yüzünü görmemiz lazım.”

“AKTİF SİYASETE DEVAM ETMEYECEĞİM”

Bir soru üzerine Arınç, siyasete faal olarak devam etmeyeceğini belirterek, “Ama siyaset insanın günlük hayatında yerini alan bir iştir. Bu ülke nasıl daha iyi yönetilmeli, bunun için hangi sistemler, usuller uygulanmalı; bunları yapmak için bakan olmaya, genel başkan olmaya gerek yok. Siyasetten kopmamız, tamamen izole edilmemiz söz konusu değil. Siyasetten ayrı kalamayız. Bu bizim için su kadar, yemek kadar önemli bir şeydir. Ben edepliyim. Tribüne çıkmışken sahadaki oyuncuya müdahale edecek değilim. Ama arkadaşlarımızın başarısı için onları zevkle takip edeceğim” dedi. (İHA)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.