TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Basmane’den şampiyonlar çıkardı

Bugün, judo antrenörlüğü yapan ve çalıştırdığı öğrencileriyle Türkiye ve dünyada büyük başarılara imza atmış Münir Tunç ile beraberiz. Elde ettikleri başarılar ve sporu Türkiye’deki gelişimi üzerine güzel bir sohbet gerçekleştirdik

Haber Giriş Tarihi: 01.03.2015 07:57
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Basmane’den şampiyonlar çıkardı

TANER UYANIKER

İzmir’in ekonomik olarak en zor şartlarda yaşayan semtlerinden biri olan Basmane’de yetiştirdiği çocuklarla judo dalında büyük başarılara imza atmış birisi Münir Tunç. Yoksul ailelerin çocukları olan bu genç sporcular Münir Tunç’un hocalığında olimpiyatlarda ve şampiyonluklarda büyük başarılara imza atmaya başardılar. Görme engelli gençleri çalıştıran ve bu dalda da Türkiye adına ilk olimpiyat altın madalyasını 57 kiloda Duygu Çete ile kazanan Tunç, Sergen Gündüz ile Avrupa şampiyonlığu ve dünya üçüncülüğü elde etme başarısı gösterdi. Bunların dışında polis okulunda ve zabıtalara yönelik yakın dövüş dersleri de veriyor. Gençleri sporun gücüyle hayata tutulmalarını sağladıklarını söyleyen Tunç, 120 tane yetiştirdikleri spocuları olduğunu söyledi.

Kendinizi tanıtabilir misiniz?

1976 Mardin doğumluyum. Spor hayatıma 1987 yılında Mersin’de başladım. İzmir’de devam ettim. 1990 yılında İzmir’e taşındım. İzmir Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda çalışmalara başladım. Orada milli takımda yer aldım. 1997 yılında askere gittiğimde subaylara ders verdim. İzmir’de polis okulunda beş yıl gönüllü ders verdim. Çocuk yetiştirme kurumlarında yine gönüllü ders verdim. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde antrenörlük yapıyorum. 1997 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin judo takımını kurdum 2007 yılında Gençlik Hizmetleri İl Spor Müdürlüğü’nde kadrolu antrenör olarak işe başladım. Hala bu görevi sürdürmekteyim.

Çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Sayısız milli sporcular yetiştirdim. Görme engeli sporculara antrenörlük ve başkanlık yaptım. 3 tane spor kulübümüz var bunların içinde görme engelliler spor kulübü de bulunmaktadır. Basmane semtinde 2001 yılından beri antrenörlük yapmaktayım. Görme engellilerde 10 tane sporcumuz bulunmaktadır. Basmane görme engelliler spor kulübünü kurduk. Cumhuriyet tarihinde ilk kez görme engelli vatandaşlarımız madalya kazandı. Bunlar 57 kiloda 1989 doğumlu, görme engelli Duygu Çete 2012 İngiltere Londra’da düzenlenen olimpiyat oyunlarında altın madalya kazandı. Bunun dışında Sergen Gündüz 2009’da 55 kiloda Macaristan’da yapılan Avrupa Şampiyonası’nda Avrupa Şampiyonu ve 2014’te 66 kiloda Amerika’da yapılan Dünya Şampiyonası’nda dünya üçüncüsü olma başarısı gösterdi. Basmane’de yetişmiş bu çocuklarımızın daha büyük başarılara imza atması için tüm gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çocukların aynı zamanda eğitimlerini tamamlamaları için de gayretlerimiz bulunmaktadır. Bu arkadaşlarımızı devletin açtığı milli sporcu kontenjanından üniversitelere yerleştirmeye çalışıyoruz. 900 lira gibi bir ücret vererek de devlet bu gençlerimizi destekliyor. Şu an üniversiteye gidip beden öğretmenliği, antrenörlük gibi dallarda okuyan öğrencilerimiz bulunmaktadır.

Destekler oluyor mu?

Konak Müftüsü Zeki Aksoy’a teşekkür ederim. 120 çocuğa judo elbisesi armağan ettiler. İzmir Büyükşehir Belediyesi’de her türlü ihtiyaçlarımızı karşılıyor. Spor malzemesinden, deplasmanlara geliş gidişlerimize kadar her türlü ihtiyaçlarımız karşılamaktadırlar.  İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin spora ve sporcuya bakışları olumlu bir düzeydedir. Onlara da teşekkür ederim.

Ekonomik durumu kötü insanların yoğunlukta yaşadığı bir semt Basmane ve buradan şampiyonlar çıkıyor...

İzmir Basmane’de doğudan göç etmiş insanlar barınıyor. Ailelere baktığımız zaman aileler okur yazarlığı düşük durumdadır. Bizim kurduğumuz JU_TE_KA spor kulübü aracılığıyla onlara okur, yazar kursları açtık ve insanlarımızı bilinçlendirmeye çalıştık. Bu ailelerin çocuklarının nasıl beslenmesi gerektiğine dair çalışmalarda bulunduk. Çocuklarımızı yedi yaşında alıp, yetiştirerek aynı zamanda dersleriyle de ilgilenerek üniversiteye kadar takip ediyoruz. Çocukların ailelerine baktığımız zaman inşaatta çalışıyorlar ya da tekerlekli arabalarda sebze meyve satarak geçimlerini sağlıyorlar. Bu ailelerin pırıl pırıl çocuklarını sportif eğitim ve sporun disipliniyle beraber yetiştirerek geleceklerine tutunmalarını sağlıyoruz. Çocuklarımızı spora katarak aynı zamanda topluma da kazandırmış oluyoruz. Bu çocuklarımız bizimle beraber bir şeyler yaptıklarını ve bu ülke için bir şeyler ürettiklerini görüyorlar. Vatanını milletini seven bireyler yetiştirmeye çalışıyoruz. Buradaki çocuklar pırıl pırıl çocuklardır sadece bizlere, eğitimcilere ve devlete bu çocuklara sahip çıkmak düşüyor. İmkan verildiğinde bu çocuklarımızı iyi gelecekler beklemektedir. Bizim 120 tane lisanlı çocuğumuz vardır. Altyapıdan da çocuklar yetiştiriyoruz.

Sporculara yönelik çalışmaları nasıl buluyorsunuz?

Son dönemlerde spora yönelik spor genel müdürlüğü ve spor bakanlığınca güzel uygulamalar yapılmaktadır. TOHOM projesi ile olimpiyatlara hazırlık merkezi olarak çalışıyor. Çocuklarımızı küçük yaşlarda alıp aynı zamanda okullarını da takip ederek onları olimpiyatlara hazırlıyorlar. Çocuklarımıza 500-900 gibi burslar verilerek desteklenmektedir. Türkiye’deki en büyük eksikliklerimizden birisi tesisleşmedir. Okul salonlarını ya da uzak alanlardaki spor salonlarını kullanıyoruz. Basmane gibi bir semtte spor salonu bulunmuyor. Birçok semtimizde de aynı zamanda spor salonumuz bulunmamaktadır. Devletin yetkili mercilerinin bu ihtiyaçları ilerleyen zamanlarda karşılayacaklarını düşünüyorum.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.