TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çocuklarınıza iyi örnek olun

Türkiye Kızılay Cemiyeti İzmir Şube Başkanı Bünyamin Çakar, ailelerin sadece çocuklarını değil akranlarını da kontrol etmeleri gerektiğini söyleyerek, çocuklara kullanacakları yabancı maddenin yanına yaklaşmaması gerektiğini medya yoluyla da ifade ettiklerini anlattı

Haber Giriş Tarihi: 24.08.2014 09:02
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Çocuklarınıza iyi örnek olun

Türkiye Kızılay Cemiyeti İzmir Şube Başkanı Bünyamin Çakar, ailelerin sadece çocuklarını değil akranlarını da kontrol etmeleri gerektiğini söyleyerek, çocuklara kullanacakları yabancı maddenin yanına yaklaşmaması gerektiğini medya yoluyla da ifade ettiklerini anlattı

EMİNE ŞEKER

Bünyamin Çakar, 1920 yılında Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin uyuşturucu, sigara, alkol ve kumar ile mücadele edebilmek için kurulan bir cemiyet olduğunu belirterek, “Yeşilay Cemiyeti eğitimli insanlar tarafından kurulmuştur. Cemiyetin kuruluş amacı gelecek nesilleri korumak, zararlı olan maddelerden uzak tutmaktır. Yurt dışından empoze edilen insan vücuduna zarar verecek olan maddeleri Türkiye’ye girişini kontrol altına alıp eğitim yoluyla da insanların sakındırılamaya çalışılması, bağımlı olmasını engellemeye çalışılmasını, engelleme eğitimleri vermeyi hedefler. Biz sadece mart ayında hatırlanmak istemiyoruz. Her gün Yeşilay hatırlanmalıdır” dedi.

UYUŞTURUCUYA BAŞLAMA SİGARA İLE BAŞLIYOR

Uyuşturucu insanlar, kullananlar ve çevresi üzerinde etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Çakar, “Uyuşturucu, insanlık alemine girdiği zaman itibariyle kullananlar üzerinde ciddi etkiler bırakan bir maddedir. Uyuşturucu, tedavi edilmesi gereken insan bünyesine girdikten sonra aklını, ruhunu ve diğer organlarını tesiri altına alıp işlevsiz hale getirip toplumdan soyutlayan bir maddedir. Yaklaşık olarak Osmanlı döneminde Afganistan ve İran üzerinden Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine eroin ve uyuşturucu girdisi yapılmaktadır. Avrupa’da bazı yerlerde kullanımı serbest bırakılmıştır. Türkiye’yi geçiş köprüsü olarak kullanıyorlar. Uyuşturucu imalatçıları Türkiye’yi geçiş köprüsü olarak kullanmakla kalmayıp kendilerine göre bir sanayi oluşturmuşlar. Evvelce bu maddeyi bıçkın insanlar kullanılır diye biliyoruz. Maalesef üretenler Ar-Ge çalışması yaparak her türlü medya organlarını kullanarak kendilerine bir türlü insanlara kabul ettirme evresine girmişlerdir. Bu durumu da devam ettiriyorlar. Uyuşturucuya başlama sigara ile başlıyor. Sigara ile uyuşturucuya başlatıyorlar” şeklinde konuştu.

BAĞIMLI OLMAK İÇİN BİR SEFER DENEMEK YETİYOR

Çakar, günümüzde uyuşturucuya başlama yaşı 8-9 yaşlarına kadar düştüğünü ifade ederek, “Yapılan zararlı mamulleri insanlara nasıl ulaştırırız mantığıyla hareket ediyorlar. İnsanlara tıp adı olan Sentetik Uyuşturucu maddeyi veriyorlar. Şarkısı yapılan ismini söylememe kararı aldık. İnsanların hafızasına yer etmemesi için böyle bir yola başvurduk. Hızlı bir şekilde insanı canından ve aklından edebilen bir yapıya sahip bu madde. Sentetik uyuşturucu yapımında tarımsal ilaç fare zehri kullanılıyor. Öğrencilere küçük sigaralarla veriyorlar. Bir kere deneyince bağımlı oluyor. Daha sonra elde edebilmek için kişinin kendisi de satıcı oluyor.  Uyuşturucuyu da bir kere denemek geri dönüşü olmayan bir yola sokuyor. Mesela anında olmasa bile zaman içerisinde ciğerde tahribata başlıyor. Kişi uyuşturucuyu bırakmış olsa bile zaman içerisinde hastalık nüksediyor. Bağımlı olmak için bir sefer denemek yetiyor. Elde edebilmek için ortamlarına gitmeniz gerekiyor. Temiz ortamlarda bu maddeleri temin etmeni mümkün değildir” diye konuştu.

KULLANIMIN AZALTILMASI EĞİTİMDEN GEÇİYOR

Uyuşturucu bağımlısı olan ve tedavi gören kişiyi sürekli takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Çakar, “Tedbir olarak hastanelerimizi faaliyete geçirmeye çalışıyoruz. Bu maddelerin yaygınlaşmasını ve arzının artmasını engellemeye çalışan kurumlarımız var. Kullanımın azaltılması ise eğitimden geçiyor. Uyuşturucuyu bırakan her kişinin tekrar başlama riski var. Eski sosyal çevresinden çıkması gerekiyor. Halen görüşmeye devam ederse başlama riski çok yüksek. Bunun için hiç başlattırmamak ve başlamamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE HEDEF TAHTASINDA

Çakar, gençler ve çocuklar pazarlamacılar ve üreticilerin hedefinde olduğunu belirterek, “Türkiye olarak bazı insanların ya da devletlerin hedef tahtasındayız. Avrupa bu işi çok iyi bir şekilde absorbe ediyor. Danimarka ve İsveç’te serbest bırakmışlar kullanan kişilere direk kendileri temin ediyorlar. Ama sentetik uyuşturucuyu değil. Belli bir miktarda eroin veriyorlar. Türkiye’de bunun kontrolü mümkün değil” dedi.

ÇOCUKLARINIZA KÖTÜ ÖRNEK OLMAYIN

Bazı filmlerde gençlere yanlış örnek teşkil edecek davranışların olduğunu belirten Çakar, “Filmleri izlemeyelim mi? Tabi ki izleyelim. Ama sigara içilirken buzlandırma yapılıyorsa alkol içilirken de buzlandırma yapılsın. Kötü bir reklam oluyor. Eğer bir gencin sevdiği oyuncu varsa ve yanlış bir davranışta bulunuyorsa o hareket o genç için tehlike yaratıyor. Uyuşturucudan yakalanan ünlüler ise poz vere vere ‘ben kullandım yanlış bir şey yapmadım’ diyor. Kişiler kendini zehirlerken çocuklarımıza kötü örnek olmasınlar. Kullanış şekillerin gösterilmemesi gerekiyor. Çocuklar maalesef etkileniyor” şeklinde konuştu.

ÇOK GÜZEL MODEL OLURUZ

Çakar, anne ve babaların çocuklarına bu kötü dönemlerde sahip çıkmaları gerektiğini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Çocuğun madde bağımlısı olmaması için iyi şeylere bağımlı olması lazım. Mesela, sevgiye, spora, aileye, üretime bağlı olması gerek. Aileler çocuklarıyla şefkatli vakit geçirmelidir. Yeşilay Cemiyeti’nin reklamlarından olumlu olarak etkilenen çocuklar var. Mesela, reklamlardan etkilenen bir çocuk anneannesinin elindeki sigarayı almaya çalıştığını biliyoruz. Bize bu şekilde çevremizden olumlu geri dönüşler oluyor. Biz çocuğa kullanacağı yabancı maddenin yanına yaklaşmaması gerektiğini reklamlar yoluyla, sinema yoluyla, eğitim yoluyla ve medya yoluyla ulaşıp anlatıyoruz. Anne ve baba çocuklarını asla yalnız bırakmamalıdır. Arkadaşına dikkat etmesi gerekiyor. Çocuğun psikolojisini iyi takip etmesi gerekiyor. Akranlarının iyi takip edilmesi lazım. Bağımlı olduktan sonra ancak rehabilitasyon yapabilirsiniz. Okulda öğretmenler okul müddetince okulun bahçesinde kapının önlerinde sigara içmesinler. Bu mudur medeniyet? Çöplerini de yere atıyorlar. Bu mudur çevrecilik? İsteklerimizden az bir şey fedakarlık gösterirsek öğrencilerimize ve çocuklarımıza çok güzel birer model oluruz.”

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.