TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dünden bugüne çini sanatı

Kuşadası 'Eshar Çini Sanat Atölyesi’nin kurucusu Esra Eren Çimen ile çini ve çinicilik üzerine konuştuk

Haber Giriş Tarihi: 04.05.2015 08:16
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Dünden bugüne çini sanatı

ONURHAN ALPAGUT - İçi ve dışı veya tek yüzlü sırlı, sır altı boyalarıyla dekore edilerek geleneksel motiflerle süslenişi seçili malzemelerle yapılmış olan ve mimariye bağlı olarak gelişmiş olan bir sanattır çinicilik. Bu sanatın biz Türklere özgü bir sanat olduğu uzmanlarca kabul edilmiştir. Çiniciliğin tarihi çok eski zamanlara Asurlulara kadar dayanmaktadır. Genellikle mimari yapıları süslemekte kullanılan bu sanat, Selçukların 1071 tarihinde Bizans İmparatorluğu’nu yenmesinden sonra Anadolu, hem Selçuklu hem de çini için yeni bir vatan olmuştur. Topraklardaki çini sanatı 13. yüzyılda o dönemde Selçuklu mimarisinin doruğa ulaştığı dönemde gelişmiş ve buna bağlı olarak da mimari yapıların dış ve iç mekanlarını süslemekte kullanılmıştır. Çiniciliğin merkezi olarak kabul edilen İznik'te 15 ve 17. yüzyıllar arasında yapılan eserler, saraylara kadar girerek içlerini süslemiştir. Farklı yüzyıllarda çinicilik sanatı gerek görsel, gerek biçimsel ve gerek renksel olarak farklı değişimler göstermiş olup, günümüze  kadar gelmiş eski bir geleneksel süsleme sanatıdır. Biz de bu hafta sizler için geçmişten gelen geleneksel sanatın temsilcilerinden Kuşadası 'Eshar Çini Sanat Atölyesi’nin kurucusu Esra Eren Çimen ile çiniciliği incelemeye aldık.

Bize kendinizden bahseder misiniz?

1982 Kuşadası doğumluyum. Sanata olan ilgim çok küçük yaslarda başladı. 1997-1999 yılları arasında Ressam Mehmet Aslan'dan karakalem ve suluboya eğitimi aldım. 2000-2003 yılları arasında resim ve seramik eğitimi aldım. Bu arada geleneksel sanatlara ilgi duymaya başladım. 2004 yılında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Çini İşletmeciliği Bölümü’nü kazandım. Çini Sanatçısı Mehmet Gürsoy'un atölyesinde staj dönemimi tamamladım. Üniversiteden derece ile mezun oldum. 2008-2013 yılları arasında Kuşadası Hacivat Seramik'te Çini Tasarımcılığı yaptım. 2013 sonlarında kendi atölyemi 'Eshar Çini Atölyesi’ni kurdum ve birçok projede, kişisel ve karma sergilerde yer aldım. Özel okullarda çocuklara görsel ve plastik sanatlar eğitimi vermeye başladım şu an aktif olarak çini ve seramik eğitimlerine devam etmekteyim.

Kültürümüzdeki yeri ve önemi nedir?

Çini sanatının kültürümüzdeki yeri çok önemlidir. Osmanlı Dönemi’nden bize miras kalan bu sanat dalı, diğer geleneksel sanatlarımızda dahil olmak üzere korunmalı ve yaşatılmalıdır. Kültürümüzde el sanatları insanoğlu var olduğundan beri tabiat şartlarına bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Geleneksel Türk El Sanatları Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinden gelen, çeşitli uygarlıkların kültür mirasıyla kendi öz değerlerlerini birleştirerek zengin bir mozaik oluşturmuştur.

Daha önce tezhip, ebru sanatı gibi geleneksel sanatlarla uğraştınız… Peki neden çini?

Çini sanatının bendeki yeri ayrı oldu. Her zaman seramik ve resmi birleştirmek benim ruhumu yansıttı, özenle tasarlamak ve islemek daha sonra fırından çıkısını beklemek bambaşka bir duygu benim için.

Çini ve seramik merakı sizde nasıl başladı?

Bu merak bende çok küçük yaslarda başladı. Çocukken okulda seramik çamurlarıyla şekiller yapardık ve ben o çamurları hep eve götürürdüm, yaptığım bütün resimlerimde hep detaylar vardı. Hocalarımın bendeki bu merakı fark edip, ‘Sen çini yapmalısın’ demeleriyle çini sanatına olan ilgim başladı.

Bugüne kadar serginiz oldu mu? Olduysa bize bunları kısaca anlatır mısınız?

Bu güne kadar  Aydın, İzmir, İstanbul'da birçok karma sergide yer aldım. 14 kişisel sergi açtım.

Sanatseverlerin ilgisi sergilerinize nasıldı?

Sergilerimde her zaman çok yoğun ilgi ile karsılaştım çünkü çini dendiği zaman herkesin aklında hep aynı desenler, renkler ve modeller geliyor. Sergilerimde farklı tasarımlarla karşılaşılınca ilgi de büyük oldu.

Kendi atölyenizi nasıl açtınız? Size kimse yardımcı oldu mu?

Kendi atölyemi ilk fırınımı alarak açtım tabi ki ailemin ve eşimin bana maddi manevi destekleri oldu. Daha sonra ürettikçe büyümeye başladık. Öğrenciler yetiştirdim ve atölyemizde hala çalışmalarımıza devam etmekteyiz.

Çalıştığınız temalar nedir? Genellikle eserlerinizde hangi temaları kullanıyorsunuz?

Kendime özgü bir tarzım vardır. Benim tarzımı bilenler binlerce farklı eser içerisinden benim çalışmalarımı ayırt edebilirler, çok ince uçlu fırça kullanırım. Detaylar benim için önemlidir. Genelde yaptığım birçok eserimde temalar  kuşlar ve denizdir.

Bu sanatı yaygınlaştırmak için neler yapıyorsunuz?

Bu sanatı yaygınlaştırmak için en basta öğrenciler yetiştiriyorum, sergiler açıyorum, yurtiçi ve yurtdışı sanat fuarlarlarına katılıyorum.

Çini sanatının günümüzdeki yerini değerlendirir misiniz?

Çini sanatı son  yıllarda daha yaygınlaşmaya başladı. Üniversitelerde eğitim arttı. Halk eğitimlerde ve belediyelerin açtığı kurslarda çini işlemeciliği daha ön planda, atölye sayıları artmaya başladı ve yurtdışına da çinilerimizi göndermeye başladık.

Sanatın gelişmesi ve yaygınlaşması açısından gerekli destek geliyor mu?

Geleneksel sanat dallarına devletten çok büyük bir destek var. Sergileme fırsatı daha çok veriliyor, belediyelerin çoğu artık bu sanat dallarıyla ilgili kurslar açıyor ve katkıda bulunuyor.

Diğer sanatlarda olduğu gibi bu sanatta da usta-çırak ilişkisi geçerli mi?

Evet. Diğer sanatlarda olduğu gibi çini sanatında da usta ve çırak ilişkisi vardır. Bu konuda geçmişten günümüze çok önemli ustalar yetişmiştir ve  Osmanlı Dönemi’nde nakkaş hane denen okullarda birçok öğrenci yetiştirilmiştir. Cami, saray, medrese gibi yerler çiniler ile bezenerek günümüze miras kalmıştır.

Bu sanatı herkes yapabilir mi?

Çini sanatını yapabilmek için ilk önce sabır lazım, ask lazım, tekniklerini öğrendikten sonra zamanla başarabilirler. Çinide en son sözü fırın söyler, fırın şart.

İleriye yönelik ne gibi projeleriniz var? Anlatır mısınız?

Sanatımda ileriye yönelik çok projelerim var. En başta sergilerimi yurtdışına taşıyarak daha fazla kitlelere ulaşmak istiyorum.

Kendinize örnek aldığınız çini ustaları var mı?

Üniversite dönemimde Kütahya'da iki hocamı çok örnek aldım, çok dinledim ve izledim… Sevgili üstadlarım Mehmet Koçer ve Mehmet Gürsoy.

Bir çininin başlangıçtan bitişe kadar olan sürecini anlatır mısınız?

Çini sanatının yapılış aşamalarını kısaca anlatmak gerekirse; Çini çamuru, kil, kuvars, kaolenden oluşur. Çamur şekillendikten sonra kurumaya bırakılır. Çamur kuruduktan sonra bin derecelik fırında bisküvi pişirimi yapılır daha sonra obje zımparalanır ve desen hazırlanarak boncuk iğnesi ile delinir. Delinen desen, kömür tozu ile objeye aktarılır. Desen ince samur fırça ile tahrirlendirilir. Daha sonra özel çini boyaları ile boyama işlemi tamamlanır. Sırlanan obje yaklaşık 900-950 derece fırında pişirilir, cam üzerinde erir. Soğuyunca SIR objeyi kaplar, desen altta kalır.

Eklemek istediğiniz son bir şey var mı?

Eklemem gereken önemli bir konu daha var aslında. Kuşadası'nda kurduğumuz bir dernekten bahsedeceğim sizlere. 2014 yılında kurduğumuz Uluslararası Kültür Sanat Diyalogları Derneği 'nin kurucu üyelerindenim. Her yıl yurtdışından çağırdığımız sanatçılarla birlikte uluslararası kapsamda resim çalistayı, seramik çalıştayı ve fotoğraf sempozyumları, liseler ve üniversiteler arası resim yarışmaları düzenliyoruz. Kuşadası'nda yer alan derneğimizin başkanı sevgili Emel Atalay ve çok değerli hocalarımızın yer aldığı bu derneğimizin geçtiğimiz günlerde 10 gün süren, yabancı sanatçıların da yer aldığı 2. Mehmet Nuri Göçen Resim Çalıştayı çok ilgi gördü ve tüm sanatçılar 10 gün boyunca resimlerle çalıştılar. 29 Nisan’da çok özel bir sergi ile çalıştayımızı sonlandırdık. Son olarak geçtiğimiz yıllarda sanata ilgi daha çok arttı. Çocuklarımız sanat ile daha fazla iç içe büyüyor ve daha kültürlü bir toplum yetişiyor.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.