Marmara Denizi'nde Red-tide olayları artıyor: Denize girmek tehlikeli olabilir

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi araştırmasına göre, Marmara Denizi'nde red-tide alg olayları artıyor. Uzmanlar, bu durumun denize girmeyi olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor. Doğal yapının baskı altında olduğu vurgulanıyor

Haber Giriş Tarihi: 07.06.2024 13:08
Haber Güncellenme Tarihi: 07.06.2024 13:08

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi tarafından yapılan araştırmalar, Marmara Denizi'nde red-tide olarak bilinen aşırı alg olaylarının daha sık görülmeye başladığını ortaya koydu. Uzmanlar, bu alglerin varlığının denize girmeyi olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nün desteklediği projede, "R/V Yunus-S" araştırma gemisiyle Marmara Denizi'nde incelemeler yapıldı. Yapılan çalışma sonucunda, Marmara Denizi'nde red-tide olaylarının daha sık meydana geldiği belirlendi.

Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, denizin doğal yapısı ve çeşitli baskılar altında olduğunu belirterek, red-tide olaylarının birçoğunun denizin renginin kırmızıya dönmesine neden olduğunu ifade etti. Bu olayın Marmara Denizi'nde artık daha sık görüldüğünü ve genellikle bahar aylarında meydana gelen bir durum olduğunu açıkladı.

Prof. Dr. Okyar, red-tide olaylarının denizin yüzey sıcaklıkları, durgun durumu, düşük tuzluluk ve yüksek besin içeriği gibi faktörlerden etkilendiğini belirtti. Aşırı alg çoğalmasının sadece Marmara Denizi'nde değil, tüm denizlerde görülen bir durum olduğunu söyledi.

Uzmanlar, Marmara Denizi'nde görülen red-tide olaylarının insan sağlığı açısından riskli olabileceğini ve denize girmenin tehlikeli olabileceğini vurguluyor. Bu nedenle, halkın bu tür olaylara karşı dikkatli olması ve gerekli tedbirleri alması önem taşıyor.

DENİZLERDE UYANIŞ BAŞLADI

Prof. Dr. Okyar, bunun sucul ekosistemlerde bir veya birkaç alg türünün, ortamdaki besin tuzu yoğunluklarının artması sonucu meydana gelen bir olay olduğunu, alglerin diğer türlere göre gerek sıcaklığın yükselmesi gerekse ortamdaki azot ve fosforun artmasından faydalanıp mililitrede milyonlarca değere ulaşabildiğini belirtti.

İlkbahar ve yaz mevsiminde bütün doğada olduğu gibi denizde de uyanış başladığının altını çizen Okyar, özellikle bitkisel organizmaların bundan nasibini alarak çoğaldığını bildirdi.

Biyolojik canlının çoğalması sırasında çevresel koşul ve etkenlere bağlı olarak aşırı arttığını aktaran Okyar, fitoplanktonun türüne göre deniz turuncu, kahverengi, yeşil ve kırmızı renklerine boyandığını, bu doğa olayının genellikle derinliği az olan sahil sularında, iç deniz, körfezler, göller ve nehir ağzına yakın yerlerde yoğun görüldüğünü kaydetti.

Prof. Dr. Okyar, aşırı alg artışları sonucu oluşan bu olayın artık Marmara Denizi'nin rutini olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Önceden yılda bir iki kez görülen bu olay şimdi yıl içinde daha sık görülmeye başlandı. Son 10-15 yıldır ise bu olayları senede 5-6 defa görmeye başladık. Fakültemiz tarafından "R/V Yunus-S" araştırma gemisiyle Marmara Denizi'nde son seferimizde özellikle Gemlik Bölgesi'nde yoğun 'red-tide' olayıyla karşılaştık. Görsel olarak görünüm çok kötü. Denizin rengi kıpkırmızı ve yoğun organik madde olduğunu tespit ettik. Havalar birden bire çok ısındı, doğal olarak su sıcaklığının oldukça yüksek ve denizin oldukça durağan olduğunu görüyoruz. Ayrıca bu çalışma sonucunda şu an yüzeyde oksijen seviyesi 6-7 civarında ama 40-50 metreden sonra birin altındaki değerlere düşüyor ne yazıkki."

ALGLAR BALIK VE ÇEŞİTLİ ORGANİZMALARIN ÖLÜMLERİNE NEDEN OLABİLİR

Bunun Amerika ve Japonya sahillerinden Avusturalya'ya, Avrupa'dan Hindistan'a kadar geniş bir coğrafyada küresel olarak görüldüğünü vurgulayan Okyar, bu nedenle sudaki oksijen seviyesinin azaldığından pek çok canlının ölebildiğinden bahsetti.

Prof. Dr. Okyar, "Ayrıca, 'red-tide' olayına neden olan bazı türler güçlü doğal toksinler üretir ve bu toksinlerin bazıları biyomagnifikasyon ve biyobirikim süreçleri yoluyla daha büyük organizmalar için tehlikeli olabilir. Balık ve çeşitli organizmaların ölümlerine neden olabilirler." değerlendirmesini yaptı.

DENİZE GİRMEK SAĞLIĞA ZARARLI OLABİLİR

Bu algler görüldüğünde denize girmenin insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebildiğine işaret eden Okyar, sözlerini şöyle tamamladı:

"Uydu görüntüleri gibi teknolojik gelişmeler, zararlı alg çoğalmalarının daha iyi takip edilmesine ve izlenmesine olanak tanımıştır. Yeni teknolojik imkanlarla birlikte geleneksel (denizden örnek alınarak tür teşhislerinin yapılması) yöntemlerle 'red-tide' olayının takip edilmesi, izlenmesi, enfekte kabuklu deniz hayvanlarının tüketilmesi ve enfekte sularda yüzmeye karşı uyarılar sağlayarak bu olayın toplum üzerindeki zararlı etkilerinin azaltılmasına yardımcı olur."