Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı basın açıklamasında, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında yaşanan can kayıplarına ilişkin bilgi verdi.
Kudra, İsrail savaş uçaklarının "insani ara"nın bitiminin hemen ardından başladığı saldırılarını sürdürdüğünü belirtti.
Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde sivillerin hedef alındığını aktaran Kudra, saldırılarda 193 kişinin hayatını kaybettiğini, 652 kişinin yaralandığını ifade etti.
İsrail, Gazze'nin orta kesimindeki Bureyc Mülteci Kampına saldırı düzenledi
İsrail'in, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki El-Bureyc Mülteci Kampına düzenlediği hava saldırısında ölü ve yaralılar olduğu belirtildi.
Gazze'deki İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, Bureyc Mülteci Kampında Ebu Hamide ailesinin evi bombalandı.
Saldırıda ölen ve yaralananların Aksa Şehitleri Hastanesine nakledildiği kaydedildi ancak sayıya ilişkin bilgi verilmedi.
Enkaz altındakileri kurtarma çalışmasının devam ettiği ifade edildi.
İsrail ordusu, Gazze'nin güneyini hedef alan saldırısında 3 çocuğu öldürdü
İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentine düzenlediği hava saldırısında 3 çocuk öldü, 12 kişi yaralandı.
Gazze'deki İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail ordusu Han Yunus'taki bir evi hedef aldı.
Saldırıda 3 çocuk hayatını kaybetti, 12 kişi yaralandı. Saldırının bölgede geniş çaplı yıkıma neden olduğu belirtildi. İsrail'in Şucaiyye Mahallesine düzenlediği saldırılarda enkaz altından 300 ölü ve yaralı çıkarıldı
İsrail uçaklarının, Gazze kentinin doğusundaki Eş-Şucaiyye Mahallesine düzenlediği hava saldırısında en az 300 kişinin enkaz altından ölü ve yaralı olarak çıkarıldığı belirtildi.
İsrail ordusunun saldırısında, Şucaiyye Mahallesinde çok sayıda Filistinlinin yaşadığı çok sayıda ev yerle bir oldu.
Filistin Sivil Savunma Servisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, şu ana kadar enkaz altından en az 300 kişi ölü ve yaralı olarak çıkarıldı.
Yıkımın geniş bir alanda gerçekleşmesi ve enkaz altındakileri kurtarma işlemlerinin kısıtlı imkanlarla yapılması nedeniyle ölü sayısının artabileceği ifade edildi.
Bölge sakinleri, yıkımın gerçekleştiği bölgede yerinden edilmişlerin de olduğu yüzlerce kişinin yaşadığını dile getirdi.
Şucaiyye'de en az 50 ev yıkıldı
Gazze'deki Hükümet Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre ise İsrail uçakları, onlarca füze ve bombayla Şucaiyye'de en az 50 ev ve binayı yıktı.
Açıklamada, İsrail'in Gazze'de işlediği soykırımdan, Başkan Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in temsil ettiği ABD yönetimin sorumlu olduğu ifade edildi.
İsrail, Gazze Şeridi'nde Katar finansmanıyla inşa edilen toplu konutları bombaladı
İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'nde Katar finansmanıyla inşa edilen toplu konutları hedef aldı.
Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Han Yunus kentine saldırılar düzenledi.
Savaş uçaklarının Katar'ın finansal desteğiyle inşa edilen Hamed Toplu Konutlarını art arda birkaç kez hedef aldığı, saldırılarda binaların büyük bölümünün yıkıldığı aktarıldı.
İsrail ordusunun konutları bombalamadan hemen önce binaları tahliye etmeleri için sivilleri telefonla uyardığı ifade edilirken, söz konusu saldırıların sebep olduğu can kaybına ilişkin bilgi verilmedi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda su şebekeleri tahrip oldu
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus ile Refah arasındaki yolları vurması sonucu, Refah kentine ulaşan su şebekesi kullanılmaz hale geldi, bölge sakinlerinin ve çiftçilerin suya erişimi olumsuz etkilendi.
Gazze Şeridi'ndeki su ve sanitasyon hizmetlerinden sorumlu Filistinli sivil toplum kuruluşu Kıyı Belediyeleri Otoritesi yetkilisi Haydar el-Merzuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada İsrail'in dün gece Han Yunus'u hedef alan saldırıları neticesinde oluşan zararın boyutuna ilişkin bilgi verdi.
Merzuk, İsrail'in yolları bombalamasının Han Yunus ve Refah kentlerini besleyen su hatlarında tahribata neden olduğunu, Refah kenti sakinlerinin su tedarikini olumsuz etkilediğini belirtti.
İsrail'in saldırılarını başlattığı 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nin güneyine göçe zorlanan Filistinlilerin Refah kentinin nüfusunda artışa neden olduğuna işaret eden Merzuk, daha önce 200 bin nüfuslu kentin hali hazırda yarım milyondan fazla kişiye hizmet sağlayan su hatlarının onarılması için çalışmalarını sürdüklerini ifade etti.
Merzuk, Gazze Şeridi'nde İsrail'in hava saldırılarından korunacak güvenli bir yer bulunmadığını vurguladı.
"Tarım ürünleri susuzluktan ölecek"
Filistinli çiftçi Munis Zahir, İsrail bombardımanında tarım ürünlerinin zarar gördüğünü, yolların hedef alınması sonucu Refah'a ulaşan su hatlarının tahrip olduğunu ve su kesintisi yaşandığını aktardı.
İsrail askerlerinin tarlaları ve ürünleri hedef alıp kasten yok ettiğini belirten Zahir, "Hava saldırılarından etkilenmeyen ürünler de tarlalarda susuzluktan kuruyacak." dedi.
İsrail'in gece saatlerinde Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve orta kesiminde yer alan Deyr el-Belah kentine şiddetli saldırı düzenlediği bildirilmişti.
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.
İsrail ordusu ,1 Aralık'ta "insani ara"nın bitmesinin hemen ardından Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına yeniden başladı.
İsrail ordusu gün içerisinde yaptığı açıklamada son 24 saatte abluka altındaki Gazze Şeridi'nde 400’den fazla yerin hedef alındığını açıkladı.
Filistin Başbakanı, "Filistin'in Uluslararası Ceza Mahkemesinin sınavı" olduğunu söyledi
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, "Filistin'in Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) sınavı olduğunu, Filistin için adalet sağlanırsa bunun UCM'nin başarısı olacağını" belirtti.
Başbakan'ın ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Iştiyye, işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentindeki ofisinde UCM Başsavcısı Kerim Han'ı kabul etti.
Iştiyye, görüşme sırasında Filistin'in UCM'nin ve uluslararası hukukun sınavı olduğunu ifade ederek, "Filistin için adalet sağlanırsa bu UCM'nin başarısı olacaktır aksi ise başarısızlık, çifte standart ve mahkemenin siyasallaşmasının açık göstergesidir." diye konuştu.
Başsavcı'dan gerçeklerin ortaya çıkarılmasını ve dava süreçlerinin hızlandırılmasını talep eden Iştiyye, "Adaletin gecikmesi, adaletsizliktir. İsrail'in geçmişte cezalandırılmaması, bugün de yaptıklarına devam etmesine neden oldu. UCM, ceza ve caydırıcılık amaçlı olmalı, kimse hukukun üstünde olamaz. Ancak İsrail, bunun aksi yönünde hareket ediyor ve 75 yıldır hukukun üstünde." ifadelerini kullandı.
Bugün Batı Şeria ve Gazze'de İsrail tarafından toplu soykırımlar ve cinayetler yaşandığını kaydeden Iştiyye, İsrail'in Gazze'nin yanı sıra Batı Şeria ve Kudüs'te de Filistin halkına her yoldan sistematik savaş düzenlediğini ekledi.
Hamas, Gazze'de "insani ara"nın uzatılamamasından İsrail'i sorumlu tuttu
Hamas, Gazze Şeridi'nde "insani ara"nın uzatılamamasının sorumlusu olarak İsrail'i gösterdi.
Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, İsrail'in Gazze'de "insani ara"nın sona ermesiyle saldırılarına yeniden başlamasının ardından yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Hamas'ın, geçici ateşkesin uzatılması için müzakerelere olumlu yanıt verdiği" belirtildi.
İsrail'in saldırılarını aklamak için "asılsız iddialar ve gerekçeler" ortaya koyduğunu anlatan Rişk, "İsrail'in arabulucuların tekliflerini reddettiğini ve ateşkesin uzatılamamasından sorumlu olduğunu" vurguladı.
Rişk, "İsrail'in, savunmasız sivillere karşı işlediği vahşi saldırı ve korkunç katliamları sürdürme planlarını ört bas etmeye çalıştığını" ifade etti.
Hamas: Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanmadan İsrail'le esir takası olmayacak
Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri, İsrail Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına son vermeden ve kalıcı ateşkes sağlanmadan esir takası olmayacağını belirtti.
Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna konuşan Aruri, İsrail'in "insani ara"nın ardından yeniden başlattığı saldırılar, esir takası ve ABD'nin tutumu hakkında değerlendirmede bulundu.
Aruri, İsrail ile kadın ve çocukların takasının ardından karşılıklı olarak cesetlerin takas edilmesi konusunda müzakerelerde bulunulduğunu ancak Tel Aviv'in bu konuya yanaşmadığını, daha sonra ise askerliğini yapmış ya da hala yedek asker olan yaşlı erkeklerin takasının gündeme geldiğini kaydetti.
Yaşlı erkeklerin takası için yürütülen müzakerelerde, kadın ve çocukların takası için varılan mutabakattan farklı şartlar öne sürdüklerini ancak İsrail'in bu takası yapmak yerine saldırılara yeniden başlamayı tercih ettiğini ifade eden Aruri, "İsrail, halkımıza karşı katliam işleyerek direnişin tutumunu değiştireceğini zannediyor. Ancak bizim resmi tutumumuz net; savaş bitecek, sonra esir takasından bahsedilecek." dedi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırıların ilk 50 gününün değerlendirmesini yapan Aruri, şöyle devam etti:
"İşgal güçleri hava ve kara kuvvetlerinin üçte birini Gazze'ye sevk etti. Bu büyüklükte bir kuvvetle Gazze'nin kuzeyinin üçte birlik kısmına saldırdılar ancak 50 gün boyunca burada kontrolü sağlamada başarılı olamadılar ve asla da olamayacaklar.
İsrail'i destekleyen ülkeler bile artık Siyonist hükümetin 'Hamas'ı yok etme, esirleri güç kullanarak geri alma ve Gazze'de kontrolü sağlama' hedeflerinin gerçek dışı olduğuna ikna oldular. Biz ilk günden beri diyoruz ki; İsrail, esirlerini ancak savaş bittikten sonra ve tüm Filistinli esirler serbest kaldıktan sonra geri alabilir. Elimizdeki İsrailli esirlere karşılık İsrail hapishanelerindeki tüm Filistinli esirlerin serbest bırakılması talebimiz kesindir ve bundan dönüş söz konusu değildir."
Aruri, ABD'nin "insani ara"nın sona ermesinden Hamas'ı sorumlu tutmasının hatırlatılması üzerine, "ABD, Filistin ilgili tüm konularda ahlaken iflas etmiş ve İsrail'den bile daha faşist bir devlet haline gelmiştir. 'İnsani ara' sona ermeden 2 gün önce İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, savaşın yeniden başlatma kararnamesini imzaladığını açıkladı. Dolayısıyla 'insani ara'yı ihlal eden Hamas değildir." diye konuştu.
Direniş güçlerinin, hava ve kara savaşı olmak üzere tüm senaryolara hazır olduğunu dile getiren Hamaslı yetkili, Filistin halkını tehcir planının başarısız olduğunu sözlerine ekledi.
İsrail ordusu, Gazze Tümeni Komutanı'nın 7 Ekim'de öldürüldüğünü duyurdu
İsrail ordusu, Güney Tugayı Gazze Tümeni Komutanı Albay Asaf Hamami'nin 7 Ekim'de öldürüldüğünü ve cesedinin Hamas'ın elinde olduğunu bildirdi.
Ordudan yapılan açıklamada, Albay Hamami'nin 7 Ekim'de öldürüldüğü ve cesedinin de Hamas'ın elinde bulunduğu ifade edildi.
İsrail basınında yer alan haberlerde, Albay Hamami'nin, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından 7 Ekim'de düzenlenen saldırının ardından esir alınan en üst düzey rütbeli İsrail askeri olduğu belirtildi.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze'deki çatışmalarda 70, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldü.
Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bin 207’ye yükseldi.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 249 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu, işgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusunun 8 Ekim'den bu yana Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarında 22 sivil hayatını kaybederken, Hizbullah ile sınırda girdiği çatışmalarda ise 86 Hizbullah mensubu öldü.
Hamas ile İsrail arasındaki esir takası mutabakatı
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.
İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi'nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.
İsrail ordusu, 1 Aralık'ta “insani ara"nın bitmesinin hemen ardından Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına yeniden başladı.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Gazze Şeridi’ne 100 tırlık ilk yardım konvoyu giriş yaptı