Kırtasiye, giyim, ulaşım ve en başta gıda konusu ailelerin önündeki en önemli sorun olarak dururken Dalıcı, “Ders zili çalmadı, veliler için dert zili çaldı” dedi
Muhabir Rabia Aykut- Öğrenciler için dün uyum zili çaldı. Peki, ekim ayında yeni bir eğitim-öğretim dönemine başlayacak olan öğrenciler heyecanlı mı, veliler hazır mı? Kırtasiye, giyim, ulaşım ve en başta gıda konusu ailelerin önündeki en önemli sorun olarak dururken, İLKSES TV ekranlarından yayınlanan Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına katılan İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği yöneticilerinden Adnan Gürcan Dalıcı, “Ders zili çalmadı, veliler için dert zili çaldı. Farklı şehirlere giden öğrenciler için ise barınmak en büyük sorun, çocuklar kayıtlarını sildiriyorlar. Derneğimize yardım istemek için gelen ebeveynlerin sayısı haddinden fazla” dedi.
Dalıcı, şunları aktardı: “Bugün her dört gençten biri aylak, işsiz, avare olarak dolaşıyorsa ülkemiz için çok büyük bir sorun karşımızda duruyor. Bu kadar genç nüfusla, böylesine bereketli topraklarda neden biz işsizlik içerisindeyiz? Neden bizde hayat pahalılığı var. ‘Zulme son’ demekle işsizlik bitmez, işsizlik istihdam ile biter. Ne bir yumurtayı 99 kişiye taşıtacağız, ne de tek bir kişiye yükleyeceğiz.”
BİZ SADECE DOYUYORUZ, BESLENEMİYORUZ!
“Ders zili çalmadı, veliler için dert zili çaldı” diyen Dalıcı, “Farklı şehirlere giden öğrenciler için ise barınmak en büyük sorun, çocuklar kayıtlarını sildiriyorlar. Derneğimize yardım istemek için gelen ebeveynlerin sayısı haddinden fazla. Bırakın onu ‘Karnımız aç’, ‘İş istiyoruz’ deyip gelenler var. Artık iş bulmak, işte durmak zor hale geldi. Çalışan nüfusun yüzde 65’i asgari ücret ya da asgari ücrete yakın bir ücret ile yaşamını idame ettiriyor. Ve daha kötüsü insanımız beslenmenin ne olduğunu bilmediği için doyunca aynı zamanda beslendiğini sanıyor. Biz sadece doyuyoruz, beslenemiyoruz” sözlerini gündeme getirdi.
Hak mücadelesinde olan sendikaları da eleştiren Dalıcı, “Sadece İzmir’de değil, Türkiye genelinde sendikalar görevlerini yeteri kadar yerine getiremiyor. Türkiye’de bir sendikalar faciası var. Günümüzde hakikaten emeği savunan, emek için alanlara inen sendikacılar yok mu, var. Ama bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar… Bugün sendikalar sadece ekonomik anlamda mücadele eder gibi görünüyor, işçilere de bu şekilde öğretilmiş. Aslında o sadece bir araçtır” dedi.
BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: DERS ZİLİ AÇLIĞA ÇALACAK: OKUL TERKLERİ ARTACAK!