Doğa tarihi hakkında detaylı bilgi edinmek isteyenlere ve doğa tarihi çalışan bilim insanlarına ev sahipliği yapan koleksiyon, yılda ortalama 20 bin ziyaretçiyi ağırlıyor. Ziyaretçiler, altı galeride binlerce fosil, kayaç ve günümüzde yaşayan canlılara ait örnekleri inceleyebiliyor.
Koleksiyondaki eserler ile ilgili detaylı bilgi veren Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi (UAM) Müdürü Prof. Dr. Kerim Çiçek, “Merkezimizde Türkiye’de yaşayan birçok canlı ve fosil materyal tabiat tarihi koleksiyonunda sergileniyor. Bilim insanları, fosil veya objeyi bulduklarında onun türünü tespit ediyor, nasıl bir yapıya sahip olduğunu inceleyip, geçmişten günümüze jeolojik süreçlerdeki değişimleri hakkında öngörülerde bulunuyor. Sonrasında fosil ve objeler sergiye hazırlanıyor” diye konuştu.
Merkezde; at, fil ve gergedan başta olmak üzere, memeli hayvanların fosillerinin çoğunlukta olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kerim Çiçek, “Bununla birlikte omurgalı ve omurgasız hayvanlardan yumuşakçalar, denizkestaneleri, eklembacaklılar, deniz ve tatlısu balıkları, kurbağa ve sürüngenler, kuşlar ve memeli hayvanlara ait farklı canlı türleri de yer alıyor. Koleksiyonumuzda 15 binin üzerinde obje sergileniyor. Çeşitli mineraller, kuvars, ametist; omurgasızlar; atlar, gergedanlar ve etçillere ait fosiller ve 67 milyon yıl önce Amerika’da yaşamış Tyrannosaurus rex’in (kral dinozor) polyesterden yapılmış iskeleti bulunuyor. Selçuk’ta 1950’li yıllarda avlanmış ve nesli tükenmekte olan tahnit edilmiş iki Anadolu parsı (Panthera pardus tulliana) de yer alıyor” diye konuştu.
“Gençlere yönelik bilimsel aktiviteler de düzenliyoruz”
EÜ Tabiat Tarihi UAM ziyaretçilerinin çoğunluğunu gençler ve çocukların oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Çiçek, “Merkezimizde gençlere yönelik el becerilerini ve hayal güçlerini geliştirmeleri için aktiviteler düzenliyoruz. Koleksiyonumuz, Türkiye’nin zengin paleofauna, paleoflora, kayaç-mineraller ve güncel biyolojik zenginlikleri ile ilgili çalışmalar yaparak bunları çeşitli yayınlarla bilim dünyasına tanıtıyor” dedi.
Ziyaretçiler için karekod uygulamasına geçileceğini belirten Prof. Dr. Çiçek, “Ziyaretçilerimizin eserler hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilmesi için karekod uygulamasına geçmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Karekod uygulaması sayesinde ziyaretçilerimiz, eserler hakkında sesli veya metin formatında bilgi alabilecekler. Uygulamaya kısa zamanda geçilmesi planlanıyor. Uygulama ile ziyaretçilerimize daha iyi ve kaliteli bir hizmet sunulabileceğiz” diye konuştu. Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi, en köklü ilk üniversite sergisi olma özelliği taşıyor. Gün geçtikçe koleksiyonuna yeni materyal eklemekte ve farklı yeniliklerle ziyaretçilerinin geçmişten günümüze zaman tünelinde daha keyifli vakit geçirmelerini sağlamaktadır.