SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER - Asgari ücret komisyonu dördüncü kez maaş zam oranlarını belirlemek üzere toplanacak. İlk üç toplantıda net bir rakam konuşulmadı lakin neredeyse Türkiye nüfusunun yarısına yakını bu rakamı bekliyor. Asgari ücret tanımı gereği en düşük ücret olarak kabul edilirken bir işçinin işi öğrenme süresi boyunca alacağı maaşı tarif ediyor. Lakin Türkiye’de milyonlarca insan tecrübeli veya tecrübesiz çalışması fark etmeksizin aynı maaşı alıyor: asgari ücret. Ve asgari ücret ile çalışan sayısı neredeyse her yıl artarak devam ediyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre 2023 yılında Türkiye’de 16 milyon 406 bin 420 kişi sigortalı işçi çalışıyor. Bu verilere göre de SGK’lıların yüzde 42,03’ü asgari ücret ile çalışıyor. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) 2023 yılı verilerine göre ise 17,4 milyon insan SGK’lı çalışıyor. Bu rakamın ise 8,5 milyonu asgari ücret ile çalışıyor bu da demek oluyor ki çalışan nüfusun yüzde 48,9’u asgari ücrete tabii. Ayrıca DİSK-AR verilerine göre SGK’lı çalışan kadınların yarısından fazlası asgari ücret ile çalışıyor. Verilere göre kadınların yüzde 54,6’sı asgari ücret ile çalışırken erkek çalışanların ise yüzde 43,6’sı asgari ücret ile çalışıyor.
SGK verilerine göre son altı yılda asgari ücrete tabii çalışanların sayısı en az 2018 yılında oldu. 2018’de asgari ücret ile çalışan SGK’lı sayısı yüzde 36,22 olurken bu oran bir daha yakalanamadı. 2019 yılında yüzde 36, 83 olurken 2020 yılında bu oran artış göstererek yüzde 42,03 ile en yüksek seviyeye ulaştı. 2021 yılında bir yılık düşüşle asgari ücretli çalışan sayısı yüzde 38,08 olurken 2022 yılında ve 2023 yıllarında yine artış gözlemlendi. Bu iki yılda asgari ücret ile çalışan sayısı yüzde 41,15 ile yüzde 42,03 oldu. DİSK-AR verilerine göre ise 2023 yılında SGK’lı çalışanlarının neredeyse yarısı asgari ücret ile çalıştı. Verilere göre 2023 yılında 17,4 milyon insan SGK’lı çalışanların 8,5 milyonu asgari ücret ile çalıştı. Bu da çalışan nüfusun yüzde 48,9’una denk geliyor.
İşçinin enflasyon ve ekonomik kriz altında ezildiğini dile getiren Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Manisa Şube Başkanı Özgür Genç, TİS ve vergiler üzerinden kamu çalışanlarının da ekonomik koşullar altında ezildiğinin altını çizdi. Genç, “Asgari ücret artık normal ücret düzeyine getirilmiş. İnsanların hem toplu iş sözleşmelerindeki hakları hem de normal maaş ücretleri ekonomik kriz ve enflasyonun etkisiyle giderek aşağıya düşmeye başladı. Siz bu ülkede ne kadar toplu iş sözleşmesi, maaş zammı yaparsanız yapın yılın sonu gelmeden eriyor. Vergilerde işçilerin üzerine biniyor. Bir yıl içerisindeki toplam kazançlarından ciddi vergiler kesildiği için altıncı aydan sonra çoğu işçi arkadaşın aldığı ücretler asgari ücret düzeyine iniyor. Yöntemsel problem var. Bugün asgari ücrete baktığınız zaman yoksulluk sınırın altında kalıyor ve ev kirasın bile ödeyemiyorsunuz. Bir evde iki kişi çalışırsa sadece ev kirası ve faturaları karşılamış oluyor. Bizler artık Türkiye’de ‘yaşamak için çalışmıyoruz, çalışmak için yaşıyoruz’ noktasına geldik. Bunun birinci nedeni ekonomik kriz, ikinci nedeni Türkiye’nin açıklamış olduğu yalancı enflasyon ve gerçeklikten uzak rakamlar. Pazar, çarşı maalesef o rakamları bize vermiyor. Bunların hepsi birbirleriyle bağlantılı açıkçası. Asgari ücretle kimse geçinemeyecek. Zaten şu anda kimse geçinemiyor. Ek iş yapmak zorunda kalıyor insanlar. Bu ülkede geçinemediği için intihar edenler insanlar var. Ülkemiz maalesef bu duruma geldi. Asgari ücretin 17 bin lira olduğu, ev kirasının 25 bin lira olduğu bir ülkede biz asgari ücretin ortalama bir ücret olduğunun tartışmasını yapıyoruz. Ne kadar vahim durum. Bu işin bedelini işçiler ödemeyecek. Bir gün herkes dur diyecek” diye konuştu.
Kadınların kriz anlarında en kolay gözden çıkarılan kesim olduğunu ifade eden Genç, “Kadınlar ülkemizde dünyada kriz anlarında çalıştırılan ama aynı zamanda kriz anlarında işten çıkarılabilecek insanlar olarak görülüyor. İkinci olarak eve, ev işlerine katkısı olsun diye görülüyor. Oysa baktığımız zaman biz eşit işe eşit ücreti savunuyoruz. Kadınlarında erkeklerinde aynı görevi yaptığı takdirde aynı haklara sahip olması gerektiğini savunuyoruz. Fakat kadınlar daha çok hizmet sektöründe çalıştırılır, bakım hizmetlerinde çalıştırılır, temizlik işlerinde çalıştırılır, gözüyle bakıp ikinci kez sömürülüyor maalesef” diyerek sözlerini tamamladı.