KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER/ Yüksek üretim maliyetleri ve düşük fiyatlar nedeniyle çiftçinin ürünü tarlada kalırken, pazarda ise esnaf alım gücünün düşmesiyle birlikte satış yapamamaktan şikayetçi. Vatandaşların cebindeki daralma nedeniyle pazarlarda satışlar ise belirgin bir şekilde azaldı. Yaz döneminde sebze meyvede yaşanan bolluk geride kalırken yaklaşan kış aylarında fiyatların daha çok yükseleceğini ifade eden İzmir Pazarcılar Odası Başkanı Hamdi Erişen, “Domates, salatalık gibi ürünlerin fiyatları şu anda normal seyrediyor fakat kış aylarında sera üretimine geçmemizle birlikte fiyatlar yükselecek. Geçtiğimiz kışlara göre bu kış ayı çok daha zorlu geçecek” dedi. Hem pazarcıların hem de vatandaşların bu süreçte mağdur olduğuna dikkat çeken Erişen, “Pazarın kapanmasını bekleyip yerden kırık salatalık, yumuşamış domates toplamaya çalışan onlarca insan var. Bunlar dilenci değil, bizim gibi normal vatandaşlar. Her pazardan sonra en az 50 kişi, arta kalanları almak için sırada bekliyor” diye konuştu.
Pazar fiyatlarının kış aylarında daha yukarı yönlü hareket edeceğini ve kış sebzelerinin yüksek fiyatla tezgâha geleceğini ifade eden Erişen, “Fiyatlara dair ağzımızdan iyi bir kelime çıkmasını çok istiyoruz ama olmuyor. İyi bir şey söylediğimiz zaman yalancı çıkıyoruz çünkü her şey ortada. Mevcut durum her geçen gün kötüye gidiyor. Taze fasulye, barbunya, börülce gibi sebzelerin fiyatları yüksek. Çünkü bunlar tarlada yandı. Domates, salatalık gibi ürünlerin fiyatları şu anda normal seyrediyor fakat kış aylarında sera üretimine geçmemizle birlikte fiyatlar yükselecek. Karnabahar, ıspanak, pırasa gibi kış sebzelerinin hepsi yüksek fiyattan gelecek tezgâha. Geçtiğimiz kışlara göre bu kış ayı çok daha zorlu geçecek. Durum böyle olunca ne vatandaş alabiliyor ne pazarcı satabiliyor. Pazara gelen çoğu müşterimiz emekli ve asgari ücretli gariban kesimden oluşuyor. Zenginler pazara gelip bir şey almaz. Gariban vatandaşımız da eskisi gibi pazara gelip mutfağını dolduramıyor. Sadece bakıp gidiyor” diye konuştu.
Üreticiden tüketiciye, pazarcıdan aracıya kadar her kesimin mağdur olduğunu belirten Erişen, “Hasat zamanı üreticinin gerçekten sıkıntıda olduğunu ve ürünlerini sokağa döktüğünü hepimiz gördük. Yapılan eylemler sebebiyle pazara mal az gelince doğal olarak fiyatlar da yükseldi. Üretici memnun olmadığı için eskisi gibi tarlasını ekmiyor. Pazarcı esnafı önceden 30 kasa domates satarken şimdi bu rakam 10 kasaya düştü. Vatandaş pazara geldiği zaman yüksek fiyatla karşılaşıyor eli boş çıkıyor. Bu ekonomik şartlarda çiftçi de pazarcı da vatandaş da ağlıyor. Sıkıntı yaşıyoruz. Pazarcı arkadaşlarımız ‘Satamıyoruz, alım düşük’ diyor vatandaşımız da ‘Alamıyoruz’ diyor. Hepsi haklı ama bizim de elimizden bir şey gelmiyor” dedi. Vatandaşların pazar artıklarını toplamak için beklediğini söyleyen Erişen, “Vatandaşımız eskiden ‘Pazar kurulsun mutfağımızı dolduralım’ diye beklerdi şimdi ‘Pazar kapansa da geriye kalanları toplasak’ diye bekliyor. Onlarca vatandaşımız geride kalan artıkları, kırık bir salatalığı, yumuşak bir domatesi yerden topluyor. Bunlar dilenci değil. Senin benim gibi normal vatandaş. Benim pazarlarda gördüğüm en az 50 kişi pazarın kapanmasını ve geride kalanları toplamayı bekliyor, evinde bir tencere yemek yapabilmek için. Yazık değil mi bu insanlara? Bizim bu seviyelere de düşmememiz lazım. Gerçekten yazık” şeklinde konuştu.
Pazarcı esnafının geçim sıkıntısı nedeniyle tezgâhlarını kapattığını ve bu durumun geleneksel çarşı-pazar kültürünü tehdit ettiğini belirten İzmir Pazarcılar Odası Başkanı Hamdi Erişen, “Yılbaşından bu yana 250’ye yakın esnaf arkadaşımız işi bıraktı. Kimisi emekli olup çekildi, kimisi geçim zorluğu nedeniyle memleketine döndü. Büyükşehirlerde pazarlar, dar gelirli vatandaş için önemli bir dayanak. Eğer tamamen büyük marketlere kalırsak, durum çok daha kötüye gider. AVM’lerde artık bir şey satın almak değil, izlemek bile pahalı hale gelecek. Pazarda en azından hala pazarlık yapılıyor; esnaf birkaç liralık farkı gözetmiyor ama AVM’lerde bu mümkün değil. O yüzden pazar kültürümüzü kaybetmememiz lazım” ifadelerini kullandı.