DTO’da gündem körfez kirliliği

Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, körfez kirliliğini ele alan Başkan Öztürk, “Bu sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin veya bakanlığın işi değil. Hep birlikte çalışılması gerekiyor” dedi

Haber Giriş Tarihi: 27.08.2024 16:36
Haber Güncellenme Tarihi: 27.08.2024 16:36

AYSELİN UZUN / Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi ağustos ayı olağan meclis toplantısı İzmir Şubesi Meclis Başkanı Argun Gündüç idaresinde geçekleştirildi. İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk ve yönetim kurulunun katılım gösterdiği toplantıda ana gündem maddeleri, geçtiğimiz haftalarda İzmir’de medyana gelen orman yangınları ile körfez kirliliği ve enflasyondu. Bu konuda merkezi ve yerel yönetimlerin sırt sırta verip çalışması gerektiğini belirten Öztürk, “Merkezi yönetim ve yerel yönetimin örnek iş birliğinin bir modeli olan ve 2016’da ÇED izinleri alınan “İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi”ne daha fazla gecikmeden başlanması gerektiğine bir kez daha vurgulamak isteriz. Bu sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin veya bakanlığın işi değil. Hep birlikte çalışılması gerekiyor” açıklamasında bulundu.

“İZMİR KÖRFEZİ VE LİMANI REHABİLİTASYON PROJESİ”NE BAŞLANMALI

İzmir Körfezi’nin kirliliğine ilişkin konuşan Öztürk, “Bu ay ülkemizin dört bir köşesinde çıkan yangınlar hepimizin yüreğini yaktı. İzmir’in ciğerleri olan Yamanlar Dağı’nda çıkan yangın da bizleri çok üzdü. Yangınlarda evlerini, mahsullerini kaybeden insanlarımıza geçmiş olsun dileklerimize sunarken, oksijen kaynağı ağaçlarımız, ormanda yaşayan canlılarımız için çok üzgün olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Canlarını hiçe sayıp yangına müdahale eden kahramanlarımıza da minnettarız. Çoğu insanlardan kaynaklı olan orman yangınlarına bir kader olarak bakılmamasını ve bu konuda azami dikkati göstermemiz gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Bu ay İzmir Körfezi’ndeki balık ölümlerini ve koku sorununu da konuşmak durumunda kaldık. Bilim insanlarının bu konuda küresel iklim değişikliklerinin yol açtığı değişikliklere işaret eden açıklamalarını çok değerli buluyoruz. Merkezi yönetim ve yerel yönetimin örnek iş birliğinin bir modeli olan ve 2016’da ÇED izinleri alınan “İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi”ne daha fazla gecikmeden başlanması gerektiğine bir kez daha vurgulamak isteriz. Bu sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin veya bakanlığın işi değil. Hep birlikte çalışılması gerekiyor. İzmir Körfezi’nin güneyinde gemiler için eksi 17 metrelik yaklaşım kanalı açılmasını, Körfezin kuzeyinde su sirkülasyonu için eksi 8 metreye kadar tarama yapılmasını öngören bu projenin, İzmir’in ekolojik ve ekonomik kurtuluş reçetesi olduğunu düşünüyoruz. Körfez maalesef kendi kendini temizleyemiyor. İzmir’de herkesin üzerinde uzlaştığı bu projenin hayata geçmesi ile Körfezin, Körfezdeki canlı yaşamının ve İzmirlilerin rahat nefes alacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

KÜRESEL EKONOMİNİN PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI

Türkiye’de fiyat istikrarının sağlandığı sağlıklı bir ekonomiye ulaşmak adına atılan adımların hepimiz için zorlayıcı bir süreç olduğunu belirten Öztürk, bunun yanı sıra dünya ekonomisinde kırılganlığın da devam ettiğini dile getirdiği konuşmasında, “Enflasyonu düşürme hedefi doğrultusunda uygulanan ekonomi programı, iç talepten kredi faizlerine, istihdama kadar her alanda etkisini hissettirmeye başladı. Fiyat istikrarının sağlandığı sağlıklı bir ekonomiye kavuşmak için hepimiz zor bir dönemden geçiyoruz. Enflasyon muhasebesinin ilave vergi etkisi yaratmayacak şekilde düzenlenmesi talebi de iş dünyamızın ana gündemlerinden birini oluşturuyor. Ekonomide yavaşlamayı hissederken, dünya ekonomisinde kırılganlık devam ediyor. 5 Ağustos Pazartesi günü Uzakdoğu borsalarından başlayıp Avrupa ve ABD’ye yayılan piyasa depremi, küresel ekonominin pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdi” ifadelerine yer verdi. 

Öte yandan Ortadoğu’da ve Ukrayna’da şiddetini azaltmadan devam eden savaşların deniz ticaretine olan etkilere değinen Öztürk, “Ortadoğu’da ve Ukrayna’da devam eden savaşlar kasım’daki ABD seçimleri öncesi artan gerilim ve küresel resesyon ihtimali, bizim için dış faktörleri de belirsiz hale getiriyor. Kızıldeniz’de ticari gemilere yönelik saldırılar devam ederken, deniz ticaretinde konteyner ve ekipman sıkıntıları artıyor. Dünya Konteyner Endeksi 22 Ağustos haftasında yüzde iki azalarak 5 bin 319 dolara geriledi. Dünya konteyner navlunları beş haftadır geriliyor olsa da navlunlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 201 yüksek seviyede bulunuyor. Konteyner operatörleri yılın ikinci çeyreğinde yüksek karlılık açıklamaya devam etti. 2024 yılı için küresel konteyner pazarı hacminin yüzde 4-6 oranında büyümesi öngörülüyor” dedi.

HİNDİSTAN’DAKİ GREV SORUNLARA NEDEN OLUYOR

“Hindistan’daki liman işçileri grevi, Kanada’da demiryolu grevi/lokavtı gibi gelişmeler küresel tedarik zincirinde ekstra sorunlara neden oluyor” diyerek sözlerine devam eden Öztürk, “Ülkemiz limanlarında yük hacmi artmaya devam ediyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın verilerine göre yılın ilk 8 ayında limanlarda elleçlenen yük yüzde 2,7 artarak 313 milyon tonun üzerine, elleçlenen konteyner miktarı ise yüzde 9,5 artarak 7 milyon 881 bin TEU’ya ulaştı. İzmir Limanları’nda elleçlenen konteyner miktarı ise 1 milyon 370 bin TEU oldu. Kruvaziyer turizminde temmuz ayında limanlarımıza uğrak yapan kruvaziyer gemi sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,6 artışla 158 adet, yolcu sayısı da yüzde 51 artışla 315 bin 620 oldu. Ocak - Temmuz döneminde ise gemi sayısı 573 adet, yolcu sayısı da 890 bin 129 oldu. 26 Ağustos itibariyle İzmir Alsancak Limanı’na 36 gemi ile 94 bin 346 bin yolcu geldi. 100 bin yolcuya çok yaklaştık. Limandan 3 bin 895 yolcu da kruvaziyer gemilerine bindi. İzmir-Midilli hattında İzdeniz gemileri ile 6 bin 115 yolcu taşındı. Ege Port Kuşadası’na yılbaşından bugüne 317 gemi ve 458 bin yolcu geldi. Ay sonuna kadar gelecek 11 gemi ile Kuşadası’na gelecek gemi sayısı 328 olacak. Kuşadası ile Samos/Patmos hattında 80 bin 610 yolcu taşındı. Ulusoy Çeşme Limanı’na 80 gemi ve 18 bin 321 yolcu geldi, 25 bin 262 yolcu limandan gitti. Çeşme-Sakız hattında 122 bin yolcu taşındı. Özellikle pazartesi günleri limana yanaşan MSC Divina ile şehrimizin çehresi değişiyor. Turistler Kemeraltı’nda gezmekten, alışveriş yapmaktan keyif alıyorlar. Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Şükriye Vardar, gemi yolcularının tercih ettiği rotalar ile ilgili Sayın Vali Yardımcımıza sunduğu rapor ile ilgili bugün bize detaylı bilgi verecektir. Kruvaziyer gemilerine yönelik kısıtlamalar Avrupa genelinde yayılmaya devam ediyor. Dubrovnik, Venedik, Amsterdam, Barselona’dan sonra gemilere kısıtlama getiren şehirlere Bordeux da etkilendi. Bizleri doğrudan ilgilendiren Yunan adalarının gemi sayısına mı yoksa yolcu sayısına mı sınır getireceği henüz belli olmadı. Kruvaziyer operatörleri kısıtlamanın Türkiye’yi olumlu etkilemesi gerektiğini düşünüyorlar. Ancak kısıtlamaların artması ve genele yayılması olumsuzluğa neden olacaktır” şeklinde konuştu.