Ekonomi iftar menülerini vurdu, lokantalar boş kaldı

Ekonomik zorlulukların iftar menülerine de yansımasıyla birlikte iftar saatlerinde lokantaların boş kaldığını belirten Kılıç, “Bir iki müşteri geliyor, o da fiyatları görünce bir daha gelmiyor. İşlerimiz her yıl yüzde 50 geriye gidiyor” dedi

Haber Giriş Tarihi: 21.03.2024 08:56
Haber Güncellenme Tarihi: 21.03.2024 08:56

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER - Türkiye’de yaşanan ekonomik zorluklar Ramazan ayında da kendini gösterdi. İzmir’de iftar menülerine gelen zamlar nedeniyle eski günlerde ailecek gidilen iftarlar geride kaldı. Hal böyle olunca da lokantalar ve restoranlar ise iftar saatlerinde boş kaldı. Her geçen gün daha fazla geriye gittiklerini ve eski günleri aradıklarını belirten İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Odası Başkanı Doğan Kılıç, “Eskiden sabah işleri olmasa bile iftarda oluşan yoğunlukla dükkânı döndürebiliyorduk ama şu anda öyle bir şey söz konusu bile değil. Bir iki müşteri geliyor, o da fiyatları görünce bir daha gelmiyor. Durum böyle olunca da iftar saatlerinde lokantalarımız boş kalıyor. İftar menülerine geçen yıllara oranla yüzde 100’ün üzerinde zam yapmak zorunda kaldık. En düşük iftar menüsü 600 – 700 TL’den başlıyor. Artan girdi maliyetleri karşısında biz elimizden geldiği kadar zam yapmamaya çalışıyoruz ama bu duruma ne kadar dayanabiliriz bilmiyorum. Her ay 10 lokanta açılıyorsa 25 lokanta kapanıyor. Restoran ve lokantacı esnafı ciddi anlamda çok zor bir süreçten geçiyor” diye belirtti.

VATANDAŞ SEFER TASINA DÖNDÜ

Girdi maliyetlerine gelen zamlar sebebiyle menü fiyatlarında da mecburi bir artışa gittiklerini dile getiren Kılıç, “Ülkemizdeki ekonomik durum ortada. Bu durumdan her sektör gibi biz de çok etkileniyoruz. Ramazan ayında vatandaşlarımız oruç tuttuğu için zaten gündüz işlerinde bir düşüş yaşanıyordu. Eskiden sabah işleri olmasa bile iftarda oluşan yoğunlukla dükkânı döndürebiliyorduk ama şu anda öyle bir şey söz konusu bile değil. İftar saatleri zaten geç ve vatandaş evinde yapıyor iftarını. Kalan müşteri de esnafa yetmiyor. Bir iki müşteri geliyor o da fiyatları görünce bir daha gelmiyor. Durum böyle olunca da iftar saatlerinde lokantalarımız boş kalıyor. İftar menülerine geçen yıllara oranla yüzde 100’ün üzerinde zam yapmak zorunda kaldık. En düşük iftar menüsü 600 – 700 TL’den başlıyor. Kırmızı et, bakliyat ve yağ gibi temel giderlerimizin fiyatları ikiye katlandığı için menülere de zam yapıyoruz. Özel menü hazırlandığında bu fiyatlar bin 500 – 2 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Esnafta istemiyor bu şekilde zam yapılmasını. Biz ne kadar zam yaparsak o kadar zarar ediyoruz. Müşteri sayımız düşüyor sürekli. İnsanlar 20-25 yıl önce olduğu gibi sefer tasına döndü. Bütün çalışanlar evde yaptıkları yemeleri sefer taslarıyla iş yerlerine götürüyor. Bir asgari ücretli çalışan her öğün 500 TL’den yemek yerse ay sonunu nasıl getirsin? Vatandaş bu duruma düşünce bizim işlerimiz haliyle geriye gidiyor. Restoran ve lokantacı esnafı ciddi anlamda çok zor bir süreçten geçiyor” diye konuştu.

KAPANAN LOKANTA AÇILANDAN ÇOK

Sektörde yaşanan sıkıntılar sebebiyle işlerinin her geçen yıl yüzde 50 oranında geriye gittiğini belirterek kepenk kapatan lokantacı esnafın sayısının yeni açılan dükkan sayılarını geçtiğini söyleyen Başkan Kılıç, “Bizim sektörde asgari ücretle çalışan eleman yok. Bugün bir ustanın yevmiyesi bin 200 lira. Dükkan kiraları yüzde 100 arttı. Geçene ay bana doğalgaz faturası 34 bin TL, elektrik faturası 18 bin TL geldi. Nasıl çıkacağız bu işin içinden? Esnafımızın lokantası açık olduğu süre boyunca ışığı, tüpü, ocağı sürekli olarak yanmak zorunda. Artan girdi maliyetleri karşısında biz elimizden geldiği kadar zam yapmamaya çalışıyoruz ama bu duruma ne kadar dayanabiliriz bilmiyorum. Her ay 10 lokanta açılıyorsa 25 lokanta kapanıyor. Orana vurunca neredeyse yüzde 200’leri buluyor. İkinci el lokanta malzemesi satan bir tanıdığımın bir günde kapanan 4 lokantadan malzeme almaya gittiğini biliyorum. Çoğu esnaf Ramazan’da personelinin maaşını veremiyor. 3-5 tane gelen müşteriye bakmadan gün boyu dükkanını açık tutuyor, yoksa bir ay boyunca cepten yiyecek. İşlerimiz her yıl yüzde 50 geriye gidiyor. Geçen yıllarda benim dükkanımda iftar saatinde yer bulamazdınız. Şimdi 3-5 masa anca doluyor” dedi.

KDV ORANLARININ ALTINDA EZİLİYORUZ

Sektörün en büyük sorunun artan girdi maliyetlerinin yanı sıra KDV oranlarının yüksek olması ve bankalara POS cihazı için ödenen komisyonların olduğunu ifade eden Kılıç, “KDV oranlarında yüzde 1 giriş yüzde 10 KDV çıkışı var. Herkesin kredi kartına döndüğü bir dönemden geçiyoruz. Eskiden biz beklerdik ki bir iki tane kredi kartı çeksinler bankada para biriksin. Şimdi bekliyoruz ki nakit girsin de personelin maaşını vereyim diye. Lokantacılar aksam personele verecek parayı bulamıyor kasada. Biz 22 iş gününde 18 kalem vergi veren bir esnaf kesimiyiz. Biz bu vergi yükü altında eziliyoruz. KDV’ler, POS cihazlarının komisyonları her gün belimizi büküyor. Bugün bir POS cihazının komisyonu yüzde 4,5. Bankanın POS cihazını kullanıyoruz, para bize en erken 24 saate yatıyor, bizim kazandığımız parayı kendi işlediği halde biz onlara komisyon veriyoruz. Devletin buna el atması lazım. Ya devlet bankaları bu komisyon oranlarını düşürecek ve biz esnaflar onlara çalışacağız, ya da bir yasa çıkarsınlar. 100 TL’nin yüzde 10’u KDV, 4,5’i de POS cihazı komisyonu. Bir ekmek olmuş 10 lira. Müşteri bir kâse çorba içse yanında bir ekmek yese para kasamıza girene kadar 25 TL eriyor. Lokantacı bununla nasıl baş etsin?” şeklinde konuştu.