Kapıda Vize Uygulaması çok da ekonomik değil!

Pahalılık yüzünden Yunan adalarının Çeşme’ye tercih edildiği algısının yanlış olduğunu belirten Başkan Ünsal, Kapıda Vize Uygulaması’nın söylenenin aksine çok da ekonomik olmadığını söyledi

Haber Giriş Tarihi: 09.07.2024 08:40
Haber Güncellenme Tarihi: 09.07.2024 08:40

SÜMEYYE ALMAS-ÖZEL HABER - Bu yıl temmuz ayında Çeşme’deki otellerin doluluk oranının az olması dikkatlerden kaçmıyor. Sosyal mecralarda vatandaşlar Çeşme’nin oldukça fazla pahalı olduğundan şikayet ediyor. Bazı vatandaşlar Yunan adalarının Çeşme’den daha ucuz olduğunu belirterek, tatil planını ona göre şekillendiriyor. Çeşme’deki yoğunluğun az olmasının bir diğer nedeni ise Almanya’da düzenlenen 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024). EURO 2024’ün etkisiyle Almanya’da Milli Takımımızı destekleyen gurbetçiler henüz tatil için ülkemize gelmedi. Çeşme’deki tatil sezonunu değerlendiren Alaçatı Turizm Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kerem Ünsal, Kapıda Vize Uygulaması’nın söylendiğinin aksine çok da ekonomik olmadığını belirterek; pahalılığın konaklama ile alakalı olmadığını yeme içme ve plaj ücretlerinin pahalı olabileceğini söyledi.

GURBETÇİLER GECİKTİ

Sezonun durgun olmasının sebeplerinden bahseden Ünsal, “Şu an sezon durgun, önümüzdeki hafta bu durum sona erecek. Bayramdan sonralarında genellikle hep böyle bir boşluklar oluyor. Maçların da etkisi vardı. Almanya’dan gelmesini beklediğimiz gurbetçilerin gecikmesi ilk sebeplerden birisi. İptal edilen konserler maç günlerine denk geldiği için başka günlere ertelendi. Yabancı turistler Çeşme’nin kalabalık olmasında dolayı içinde bulunduğumuz yaz dönemini değil genellikle bahar aylarını tercih ederler. İlkbahar ve sonbahar aylarını tercih ederler. Bu sene bizim beklentimizin üzerinde yabancı turist geldi. Hatta birkaç senedir olmayan uzun süreli konaklama şeklinde rezervasyon yapıyorlar. Sezon geç başlıyor ama eylül-ekim aylarında doluluk oranlarının daha iyi olacağını düşünüyorum” dedi.

PAHALILIK GÖRECELİ

Gelen turistin ödediği paralarla iyi bir hizmet almak istediğini ifade eden Ünsal, “Pahalılık geniş ve göreceli bir kavram burada biz zaten işletmelere hep şunu söylüyoruz; ‘Hizmetin kalitesi fiyatla uyumlu olmalı.’ Yoksa tatile gelen kişi bu fiyatları ödeyeceğini biliyor. Fiyatların yüksek olmasının sebebi konaklamayla alakalı değil bazı noktalarda yeme içmeyle, plajlarla alakalıdır. Gelen turist ödediği paralarla iyi bir hizmet almak istiyor. Bu sıkıntının da en büyük sebebi hizmet sektöründe yeteri kadar personel ve kalifiyeli çalışanın olmamasıdır. Sezonun on iki ay uzatılması ve yayılması gerekiyor. Sezon on iki ay olsa işletmeler makul fiyatlar sunacaklar. İşletme sahipleri iki ayda 12 aylık maliyetlerini çıkarmaya çalışıyor. Kalifiye bir personelde iki aylık bir iş için bir yerde çalışmak istemiyor. Çalışsa bile çok yüksek ücretler talep ediyor. Dolayısıyla bu maaşları karşılayabilmek için fiyatlara yansıma yapılıyor” şeklinde konuştu.

TANITIM EKSİKLİKLERİMİZ VAR

Çeşme’nin sadece yaz turizminde değil sörf, kültür alanlarında da çok ciddi potansiyeli olduğuna dikkat çeken Ünsal, “Bizim tanıtım konusunda birtakım eksiklerimiz var. Hazır vaziyette gelenler var onun dışında buraya gelen başka kitle yok. Tanıtım yapılan fuarlara sıcak bakmıyoruz. Çünkü bu fuarlarda maliyetler çok yüksek oluyor. Acenteler büyük otellerle çalışmak istiyor, tatile getirdiği o insanları da her şey dahil otellere götürüyorlar. Bizdeki gibi küçük otelleri genellikle tercih etmiyorlar. Bunun içinde öncelikle daha özel bir çalışmayla Alaçatı Çeşme’nin tanıtılması gerekiyor. O özel çalışmayla daha düşük maliyetlerle hedeflediğimiz ülkelere gidip küçük acenteleri ziyaret edip tanıtım yaparak oradaki insanları burada misafir ederek tanıtım yapabiliriz. Antrenman turizmi için tatilciler Tenerife’ye 45-60 gün arasında konaklama yapıyor. Bunu doğru tanıtım ile yapıyorlar. Reklam yapılması gerekiyor. Ildır’da yapılan bir etkinlikte misafir Alaçatı’da konaklasın Urla’da yemek yesin, Ildır’da balık tutsun, bir günlüğüne Sakız’a da geçsin” ifadelerini kullandı.

ALGI YARATILIYOR

Nitelikli turistin Çeşme’yi tercih etmesini istediklerini belirten Ünsal, “Çeşme’nin Alaçatı’nın Türkiye’nin en ucuz şehri olması gibi bir hedefimiz yok. Biz kaliteli hizmeti vermek istiyoruz. Nitelikli turist gelsin istiyoruz. Burada iş yerlerimize de çok görev düşüyor. Biraz daha vicdanlı biraz daha adaletli fiyat politikalarıyla yaklaşılmalıdır. Sosyal medya kullanıcıları, birtakım gazeteler en pahalı yerdeki en pahalı ürünü seçerek sanki bölgenin tamamı bu fiyatlarmış gibi algı yaratıyor. Her bütçeye uygun yer var” değerlendirmesinde bulundu.

KAPIDA VİZE EKONOMİK DEĞİL

Kapıda Vize Uygulaması’nın bizim misafir kitlesini ve bu uygulamada müşteri kaybetmediğini ifade eden Ünsal, “Adaları tercih eden kitle zaten başka bir kitle hatta onlar karşıya geçerken bize fayda bile sağlıyor. Çünkü gemi saatinden bir gün önce gelip Çeşme’deki otellerde konaklamayı ya da döndüklerinde Çeşme’de yemek yemeyi tercih ediyorlar. Gemi saatlerinden bir gün önceden geldikleri için bir gece de burada kalmak istiyorlar. Alaçatı’ya ya da Çeşme’ye tatil yapmaya gelen birisi fikrini değiştirip Sakız Adası’nı tercih etmiyor. Ayrıca Kapıda Vize Uygulaması kendi içinde maliyet hesaplaması yapıldığında o kadar da ekonomik değil. Kapıda vize için, feribot için ödenen ayrı ayrı tutar var. Onlarda arada bahsedilen farkı fazlaca karşılıyor. Birde yoğun olan dönemlerde insanların çektiği çileler medyaya yansıdı. Adalara belli bir sayıda insan gidebiliyor. Dört beş saat beklemeler oluyor” ifadelerini kullandı.

KUTUUUU---- İZMİR’DE PLAJ FİYATLARI

Öte yandan yaz aylarının gelmesiyle beraber denizlere girmek için plajlara akın eden vatandaşlar fiyatlar karşısında hayal kırıklığına uğruyor. İzmir’de bulunan onlarca plaj işgal altında. Özellikle en çok rağbet gören Çeşme’de fiyatlar kişi başına bin 500 TL’ye kadar çıkmış durumda. Merkezi ve ulaşımın sağlanabildiği yerlerdeki plajların neredeyse tamamı şirketlerin tasarrufuna bırakılmış durumda. En düşük ücret hafta içi 500 TL, hafta sonu 600 TL olurken en yüksek fiyat ise bin 500 TL’ye çıkmış, aynı plajda 2 bin TL’de harcama limiti bulunuyor. Fiyatlara bazı yerlerde şezlong, şemsiye ve bir içecek ücreti dahil edilebiliyor. Genel itibariye çocuklardan ücret alınmazken bazı işletmelerin çocuk başına 600 TL’lik bir rakam istediği belirtildi. Öte yandan Foça’da plaj fiyatlarının 150 TL ile 750 TL arasında değiştiği belirtilirken bazı işletmelerin kredi kartından fark aldığı gözlemlendi. Plaj giriş ücretleri Aliağa’da 100 ila 200 TL, Urla’da 200 ila 500 TL arasında olduğu görüldü.