Kızıldeniz'in güvenlik sorunları ticari gemilerin sigorta risklerini etkiliyor

Şirketler, Kızıldeniz'deki risklerden kaçınmak için gemilerini Ümit Burnu'na yönlendirirken, bu durum gecikmelere ve yakıt ile operasyon maliyetlerinde artışa neden oluyor.

Haber Giriş Tarihi: 03.03.2024 13:31
Haber Güncellenme Tarihi: 03.03.2024 13:31

Kızıldeniz'deki ticari gemilerin karşılaştığı güvenlik endişeleri, şirketlerin sigorta alanındaki risklerini artırıyor. Son dönemde Yemen'deki Husilerin Kızıldeniz'de İsrail gemilerine saldırması, bölgedeki ticaretin kısıtlanmasına yol açıyor. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCTAD) şubatta yayımladığı bir değerlendirmeye göre, gemiler artık Süveyş Kanalı yerine Ümit Burnu rotasını tercih ediyorlar, bu da daha uzun bir yolculuğa ve dolayısıyla maliyet artışına neden oluyor.

Bu durum, şirketlerin gemilerini Kızıldeniz'deki risklerden kaçınmak için Ümit Burnu'na yönlendirmesiyle sonuçlanıyor. Ancak bu tercih, gecikmelere ve artan yakıt ile operasyon maliyetlerine sebep oluyor. Böylece, şirketlerin sigorta primlerinde büyük artışlar görülüyor. Türkiye Sigorta Birliği'nden yapılan açıklamaya göre, Kızıldeniz'de yaşanan güvenlik endişeleri, sigorta primlerinin 7 ila 10 kat arasında artmasına neden oluyor.

Deniz ticaretinin önemli bir bölümünün geçiş güzergahı olan Kızıldeniz'deki korsanlık, terörizm ve savaş gibi olaylar, küresel deniz taşımacılığını olumsuz etkiliyor. Bu durum, gemi sahiplerini daha yüksek prim ödemeye zorluyor ve deniz taşımacılığını büyük ölçüde etkiliyor.

Açıklamada, Kızıldeniz'deki güvenlik endişelerinin artmasıyla birlikte sigorta primlerinin 7 ila 10 kat arasında arttığı ve savaş riski tekliflerinin sürelerinin önemli ölçüde kısaldığı belirtildi. Daha önce 7 günlük teminat süresinin 24 saate kadar düştüğü ifade edildi. Bu durumun, gemi sahiplerine on binlerce dolarlık ek maliyet getirdiği ve güvenlik endişelerinin sigorta primlerine etkisini açıkça ortaya koyduğu vurgulandı.

Ayrıca, uluslararası birçok sigorta şirketinin bölge için savaş riski teminatlarını durdurduğu, bu durumun daha az geminin bölgeden geçmesine ve piyasayı daha da sıkıntıya soktuğu belirtildi. Açıklamada, ticaret gemilerinin kendini korumak için alabileceği sınırlı önlemler olduğu ve rota değişikliğinin en güvenli yol olarak görüldüğü dile getirildi. Ancak rota değişikliğinin, olayların şartlarına ve birçok faktöre göre alınması gereken bir karar olduğu vurgulandı.

Bununla birlikte, Kızıldeniz'den geçen veya geçmek zorunda olan gemilerin resmi makamların tavsiyelerini sıkı bir şekilde takip etmeleri gerektiği ifade edildi. Ayrıca, uluslararası otoriteler tarafından yayınlanan rehberlerin izlenmesi ve uygulanması gerektiği belirtildi. Özellikle ABD donanmasının gece seyahati ve AIS'in kapatılması gibi güvenlik adımlarının gemiler tarafından dikkate alınması gerektiği vurgulandı.

BMP5, sigortacıların koşulları, tatbikatlar, nöbet listeleri, komuta zinciri, karar alma süreçleri, özel sözleşmeli silahlı güvenlik personelinin görevlendirilmesi, tehdit anında güvenli toplanma noktaları ve fribord, hız, genel düzenleme dahil olmak üzere geminin özellikleri, zayıflıkları ve doğal kabiliyetleri gibi birçok konuya temas etmektedir. Bu rehber, sefer planlamaları, saldırıların tespitleri ve alınabilecek önlemler konusunda yol göstermektedir. Kızıldeniz üzerinden sefer planlayan gemiler, belirtilen hususları dikkate alarak gemiye ve sefere özgü risk değerlendirmesi yapmaktadır. Mürettebatın güvenlik prosedürleri ve acil durum müdahale protokolleri konusunda yeterince eğitimli olmasını sağlamak, risk yönetimi açısından büyük önem taşımaktadır.

TSB açıklamasında, yüksek prim ödememek için alternatif rotaların tercih edilmesinin de hemen hemen aynı oranda maliyet getirdiği belirtilmiş, güvenlik endişelerinin bulunduğu bölgelerden kaçınmak için daha güvenli ancak daha uzun rotaların seçilmesinin, yakıt tüketiminin ve yolculuk süresinin artmasına neden olduğu ifade edilmiştir.

Açıklamada, Kızıldeniz'deki güvenlik riskinin artık bir kriz noktasına ulaştığı vurgulanmış, bazı gemi sahipleri ve kiracılar orta vadeli bir strateji olarak Ümit Burnu üzerinden geçmeyi tercih ederken, diğerlerinin Husilerin İsrail, Birleşik Krallık ve Amerika ile bağlantıları olan gemileri hedef aldığına dair açıklamasına güvenerek Kızıldeniz'de seyretmeye devam ettiği belirtilmiştir. Riskleri dağıtmak ve Kızıldeniz'e bağımlılığı azaltmak için alternatif pazarlar ve bölgeler aramak da bir seçenek olarak görülmelidir.