SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER- 85 milyon 372 bin 377 nüfusu bulunan Türkiye’nin 28 Haziran itibariyle 22 milyon 254 bin 880 kişinin icra dosyası bulunuyor. Merkez Bankasının para politikasında faizleri artırmasıyla bankalarda tüketiciye uyguladığı faizleri artırdı. Ülkede 123 mayıs ayı itibarıyla 123 milyon 108 bin 158 adet kredi kartı kullanılıyor. Ödeme güçlüğü çeken dar kesimliler kart ödemelerine yüklendi. Bunun sonucu olarak ta icra dosyalarında patlama meydana geldi. Yılın ilk 6 ayında 4 milyon 453 bin 377 kişi icralık olurken aynı dönemde 3 milyon 519 bin 458 kişiye ise derdest yoluyla icrai işlem uygulandı. Geçen yılın mayıs ayında 107 milyon olan kredi kartı sayısı yüzde 15 artarak 123 milyon 108 bine yükseldi. Tüketici artan enflasyon altında ezilirken ödeme güçlüğünü gidermek için kredi ve kredi kartlarına yöneldi.
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre Mayıs 2023’te 107 milyon olan kredi kartı sayısı yüzde 15 artarak 123 milyona yükseldi. Ön ödemeli kartlarda ise Mayıs 2023’te 78 milyon 600 bin olan sayı yüzde 23 artışla 94 milyon 800 bine yükseldi. 1 milyar 600 milyon kartlı işlem yapılırken işlemler sonucunda 1,3 trilyon harcama yapıldı. İnternetten ise 374 milyarlık harcama yapıldı. Tüketici Mayıs 2023’te 717 milyon olan kart kullanma işlemi Mayıs 2024 itibariyle yüzde 25 aratarak 897 milyon 700 bin oldu. Tüketici geçen Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerinden sonraki bir yılda özellikle kredi kartı kullanımını arttırdı. Ekonomik sıkıntıların altında ezilen vatandaşlar kredi ve kredi kartlarında ödemelerde güçlük çekti. 22 milyon 254 bin 880 kişi icralık oldu. Derdest yoluyla ödeme işlemleri yapılırken icradaki kişi sayısı gittikçe artıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sıkı bir maliye politikası olmadığını söyleyen Ekonomist Bülent Ayhan Toptaş, enflasyon ile mücadelede toplumun fakirleşeceğini söyledi. Toptaş, “Enflasyonla mücadele öncesinde büyük bir parti verildi. Partiye katılan herkes yedi içti, partinin keyfini çıkarttı. Şimdi yavaş yavaş bardakların tabakların toplanma zamanı geldi. Özellikle 2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili ile 2024 Mahalli İdareler Seçimleri dolayısıyla kesenin ağzı açıldı. Çok fazla para harcandı. Çok genişleyici bir para politikası ve maliye politikası uygulandı. Bu arada kredi faizleri de düştü. İnsanlar bunu değerlendirdiler, kredileri tükettiler ama tüketirken de borçlandılar. Şimdi ihtiyatlı da olsa frene basıldığını görüyoruz. Mehmet Şimşek’in uyguladığı enflasyonla mücadele stratejisi çok sert bir program değil aslında. 2023 Haziran ayından itibaren yavaş yavaş faizler arttı. Belli bir noktaya gelindi. Enflasyon hala düşmedi. Bir senedir enflasyonla mücadele var. Yeni ekonomi yönetimi ekonomiyi teslim aldığında enflasyon yüzde 38 civarındaydı. Şu anda yüzde 75’e kadar geldi. Bunun en önemli sebebi sıkı bir maliye politikası ve para politikası uygulamadılar. Uygulamadıkları için de sonuçlarını yavaş yavaş alıyoruz. Enflasyonla mücadele ettiğiniz zaman mutlaka icralar artar. Kredilerde geri ödeme sorunları yaşanır. Bazı şirketler batar. Politika, dar gelirli ve sabit gelirli insanlara yaslanıyor. Asgari ücrete zam yapılmaması, emekli zamlarının temmuz ayı gelmesine rağmen hala gündeme gelmemesi bunu gösteriyor. Maalesef ki toplum bu sorunları yaşayacak. Toplumun önemli bir kesimi fakirleşecek. Toplumun önemli bir kesimi icralarla, hacizlerle, kredi borçlarını geri toparlanmaya çalışmasıyla ellerindeki son varlıklarını da bir şekilde elden çıkarmak zorunda kalacaklar. Ya da hiç ödeyemeyecekler ve bunun yarattığı problemler devam edecek. Enflasyonla mücadele programının bir nebze de olsa etkili olduğunu görebiliyoruz. En azından para politikasının yeterince sıkı olmasa da önceki dönemlere göre beklentilere uygun bir şekilde ilerlediğini görüyoruz. Bu reçetenin yan etkileri olacak. Hacizler, iflaslar artacak, bu doğal bir sonuç” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın faiz politikasını yıl sonuna kadar düşürmemesi gerektiğini söyleyen Toptaş, “Şu anda enflasyon yüzde 75 civarında. Politika faiz de yüzde 50-53 civarında. Baz etkisiyle enflasyon politika faizinin altına düşecek, politika faizi ise yüzde 50’nin üstünde duracak. Bu anda Merkez Bankası ‘enflasyon oranının üstünde bir faiz veriyorsun’ diyerek faizi düşürme baskısı başlatabilir. Bunun olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu yıl içerisinde bir faiz indiriminin son derece sakıncalı olabileceğini düşünüyorum. Bir faiz indirimi yapılacaksa önümüzdeki yıldan önce akıldan bile geçirilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Faiz indirme konusunda yan baskılar, direk baskılar başlayacaktır. Ama bunun bu sene akıldan bile geçirilmemesi gereken bir şey olduğunu düşünüyorum. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri’nde enflasyon neredeyse yüzde ikiye geldi. Politika faizi yüzde 5 civarında olmasına rağmen insanlar hala çok temkinliler. Bizim 15 günde yaşadığımız enflasyonu onlar 1 yılda yaşıyorlar. Ama buna rağmen politika faizi yıllık enflasyon alanının çok üstünde, çok dikkatliler. Bizim böyle bir şey yapmamız yine bu iktisat politikasının ciddiyetini kaybedebileceği anlamına geliyor” diyerek sözlerini noktladı.