KEMAL ÖZKURT /Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (EKMMİB) Başkanı Mehmet Ali Işık, Türkiye’den ihraç edilen kuru incirlerde aflatoksin nedeniyle geri gönderilen ürünler hakkındaki iddialara yanıt vermek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, iklim değişikliğine bağlı olarak bazı yıllarda aflatoksin oranlarının artış gösterdiğini ancak sektörün, Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kurumlarla iş birliği içinde bu sorunun üstesinden geldiğini vurgulayan Işık, kamuoyunda dolaşan asılsız iddiaların sektöre zarar verdiğini belirtti. Işık, “Aflatoksin, kuru incire insan eliyle eklenen bir madde değil, doğada doğal olarak bulunan bir mantar tarafından üretiliyor. İhracattan geri gelen ürünlerin tamamı bakanlık kontrolünde analiz ediliyor ve toksin sınırını aşanlar biyogaz tesislerinde bertaraf ediliyor. Türkiye’nin kuru incir sektöründe dünya liderliği, sektöre zarar vermeyi amaçlayan bu tür iddialarla sarsılamaz” dedi.
İklim koşullarına bağlı olarak aflatoksin oluşumu miktarının her yıl farklılık gösterdiğini belirten Işık, “Her yıl yaklaşık 10 binden fazla kuru incir partisi, 100’den fazla ülkeye ihraç edilmektedir. Üretim dönemindeki hava koşullarına bağlı olarak toplam üretimdeki aflatoksin varlığı, yüzde 0,5 ila yüzde 1,5 arasında değişmektedir. Son dönemde yoğun olarak gündeme gelen kuru incirde aflatoksin, kuru incire insan eliyle konulan zirai ilaç/pestisit değildir. Aflatoksin, diğer pek çok tarım ürününde olduğu gibi, iklim koşullarına bağlı olarak doğada bulunan saprofit mantarlar tarafından üretim aşamasında meydana gelmektedir. 2024 üretim sezonunda görülen olumsuz hava koşullarından dolayı aflatoksin varlığında bir artış meydana gelmiştir” diye konuştu.
Ege İhracatçı Birlikleri, Ege Üniversitesi, Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı destekleri ile tüm kuru incir işletmelerinde aflatoksin bulaşıklığını ayıklamak amacıyla kontrol sistemleri oluşturduğunu ifade eden Işık, “Tüm kuru incir işletmelerimiz, hammadde alımlarında aflatoksin kontrolü yapmakta ve izleme programları yürütmektedir. Diğer yandan Tarım ve Orman Bakanlığımız kontrolünde olan üretim aşamasında aflatoksin bulaşıklığını önlemek ve azaltmak için 24 yıldır yoğun olarak çalışmalar yapılmaktadır. İhracattan geri gelen kuru incirler, ülkemize girişte Türkiye’nin ithalat prosedürüne tabi tutulmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı kontrolünde analiz edilerek sonucu uygun olan partilerin yurda girişine izin verilmektedir. Bakanlık yetkilileri gözetiminde; UV lambalı karanlık odalarda ayıklanan ve lazer makineleri ile tesislerimizde elden geçirilen aflatoksinli kuru incirler tekrar ayıklanmakta, tekrar numune alınarak analiz edilmekte, TGK mevzuatına göre yasal limitlerin altında olan kuru incirler ülkemize girebilmektedir. Bu açıdan, çeşitli mecralarda zehirli, pestisitli kuru incirlerin ihracat pazarlarında tüketilmeyip ülkemiz pazarında satışa sunulduğuna yönelik tüm iddialar asılsız ve yanıltıcıdır. Toksin miktarı yüksek çıkan ürünler, sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında son 3 yıldır toplanan aflatoksinli incirler biyogaz tesislerinde bertaraf edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıda ürünleri listesinde yer verdiği kuru incirimizi gerek vatandaşlarımız, gerekse 8,5 milyar insanlık gönül rahatlığıyla tüketebilirler” dedi.
Bu yıl incirde 400 milyon dolar gelir elde etmeyi beklediklerini ifade eden Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bilge Göksan, “Bu 400 milyon doların tamamı Türkiye'ye net olarak giriyor. Hiçbir ithal girdi yok. İncirin ambalaj malzemesi de Türk, paketlemesi de işçiliği de. Hiçbir kuruş dışarı kaçmıyor. İncir bizim coğrafyamıza bahşedilmiş bir ürün. O yüzden bunun kıymetini bilmemiz lazım. Avrupa Birliği’nin koyduğu inanılmaz düşük rakamlarla mücadele etmeye çalışıyoruz. Onların koyduğu düşük PMM’ler ile uğraşıyoruz. Akla gelmeyecek çok düşük kalıntı oranları koyuyorlar ve bu koydukları oranların bir risk yaratabilmesi için günlük tüketiminin incirde 40-50 kiloyu bulması lazım. Hangi insan günde 40-50 kilo incir yer? Bu rakamlar gerçekçi değil. Bizim kendi içimizdeki karalama kampanyasına son vermemiz gerekiyor” dedi.
TİM Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, değişen iklim koşullarına uyum sağlamak ve üretimi artırmak amacıyla Tarım Bakanlığı, üniversiteler ve enstitülerle iş birliği içinde yeni varyeteler geliştirdiklerini belirtti. Özellikle Aydın bölgesindeki sıcaklık artışlarına dikkat çeken Celep, 250 çeşit incir türü üzerine çalışıldığını vurguladı. "Ekolojik yapıya uygun üretim ve ekonomik kalkınma sağlamak için çabalıyoruz. Ürünlerimizi elle işleyerek uygun olmayanları imha ediyoruz. Amacımız, çiftçimizi mağdur etmeden, kaliteli ürünlerle ülke ekonomisine katkı sunmaktır," diyen Celep, Avrupa'daki düşüşe karşın Asya-Pasifik ve Amerika pazarlarındaki artışı da değerlendirdi.