Beyşehir Gölü, sahip olduğu doğal güzellik ile arama motorlarında sıklıkla araştırılıyor. Gezginler ve doğa severler Beyşehir Gölü ile ilgili daha çok bilgi sahibi olmak istiyor. Sizler için Beyşehir Gölü ile ilgili detayları derledik.
Büyüleyici doğal güzelliği ve eşsiz ekosistemi ile bir gidenin bir kez daha ziyaret etmek isteyeceği Beyşehir Gölü, internet kullanıcıları tarafından da merak ediliyor ve araştırılıyor. ‘Beyşehir Gölü nerede, Türkiye'nin kaçıncı büyük gölü’ gibi soruların cevaplarını arayan kullanıcıları haberimizi okumaya davet ediyoruz. İşte detaylar…
BEYŞEHİR GÖLÜ NEREDE?Beyşehir Gölü, Türkiye'nin yüzölçümü açısından en büyük üçüncü büyük gölü ve en büyük tatlı su gölüdür ve Konya ilinin güneybatısında yer alır. 650 kilometrekarelik geniş bir alana yayılan bu göl, çevresindeki doğal güzellikler ve zengin ekosistemi ile dikkat çeker.
Beyşehir Gölü'nün suyu genellikle tatlıdır, ancak gölde yer yer tuzlu bölgeler de bulunur. Göl, Toros Dağları'nın eteklerinde, yüksek rakımlı bir alanda yer alır ve çevresindeki doğal yapılarla muazzam bir uyum içindedir. Gölde birkaç küçük ada da mevcuttur; bunlar arasında en bilinenleri, Yeşilada ve Akburun adalarıdır. Göl, özellikle sulak alanları, çeşitli kuş türleri ve balık çeşitliliği ile ünlüdür.
Beyşehir Gölü, zengin bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapar. Gölde çok sayıda balık türü yaşar; sazan, yayın balığı ve levrek gibi türler gölde sıklıkla rastlanır. Ayrıca, göl çevresi kuş gözlemcileri için ideal bir bölgedir. Gölde üreyen kuş türleri arasında ördek, yaban kazı ve karabatak gibi türler bulunur. Gölde ve çevresinde, özellikle göçmen kuşların geçiş dönemlerinde büyük kalabalıklar gözlemlenebilir.
Beyşehir Gölü'nün çevresi, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle de dikkat çeker. Göl kıyısında yer alan Eşrefoğlu Camii, Selçuklu mimarisinin önemli örneklerinden biridir ve 13. yüzyıldan kalmadır. Ayrıca, gölün çevresinde, yerel halkın tarih boyunca gölden nasıl yararlandığını ve gölün bölge kültüründeki yerini gösteren birçok köy ve tarihi yapı bulunmaktadır.
Beyşehir Gölü, doğal güzellikleri ve sakin atmosferiyle doğa severler ve tatilciler için cazip bir destinasyon sunar. Göl çevresinde yürüyüş yapabilir, piknik yapabilir veya balık tutabilirsiniz. Ayrıca, gölde tekne turları düzenlenir ve bu turlar gölde keyifli bir zaman geçirmenizi sağlar. Gölün çevresindeki restoranlar ve kafeler, yerel lezzetlerin tadılabileceği mekanlar sunar.
Göl, çevresindeki tarım faaliyetlerinden ve su kaynaklarının azalmasından etkilenebilir. Tarım alanlarında kullanılan gübre ve ilaçlar, gölün su kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca, gölde yaşanan kuruma sorunları da gölün ekosistemini tehdit etmektedir. Bu nedenle, gölün korunması ve sürdürülebilir yönetimi için çeşitli projeler ve çalışmalar yapılmaktadır.
Beyşehir Gölü, denizden 1.123 metre yükseklikte bulunan Türkiye'nin en büyük tatlı su göllerinden biridir. Gölde su seviyesindeki değişiklikler, gölün yüzey alanını da etkiler. 2011 itibarıyla gölün yüzey alanı 663 km² olarak ölçülmüştür. Ancak bu alan zaman içinde değişiklik göstermektedir; örneğin, Ekim 1934'te gölün su seviyesi 1120.85 metreye çekilmiş ve alanı 645 km²'ye düşmüştür. Mart 1981'de ise su seviyesi 1125.50 metreye çıkmış ve gölün yüzey alanı 663 km² olmuştur.
Göl, kuzeybatıdan güneydoğuya doğru yaklaşık 45 kilometre uzunluğundadır ve en geniş yerinde doğudan batıya 24 kilometreye kadar genişler. Kuzeyinde Şarkikaraağaç Ovası, güneyinde ise Beyşehir Ovası bulunur. Gölde derinlikler, doğu ve güney kesimlerinde 6 ila 7 metre arasında değişirken, batı kısmında bu derinlik 3 ila 5 metreye düşer. En derin noktasının ise 10 metreye ulaştığı belirtilmiştir.
Göl, çevresindeki 2.000 metreyi aşan dağlarla çevrilidir ve fazla sularını bir kanal aracılığıyla Çarşamba Suyu'na aktarır. Beyşehir Gölü, "Uluarık" olarak bilinen Çarşamba (Beyşehir) Çayı sayesinde güneydoğu yönünde yaklaşık 60 kilometre ilerleyerek Suğla (Karaviran) Gölü'ne ulaşır. Konya Ovası'nın sulanması için Beyşehir çevresinde büyük bir regülatör inşa edilmiştir.
Beyşehir Gölü'nün yüzey alanının yaklaşık %80'i Konya il sınırları içinde bulunurken, %20'si Isparta iline aittir. Bu büyük göl, hem ekosistemi hem de su kaynakları açısından bölgenin önemli doğal varlıklarından biridir.