Engelli anneleri emeklilik hakkı istiyor

Evde ağır engelli çocuklarına bakarken sosyal güvencesiz kalan anneler emeklilik hakkı istiyor. İşte haberin detayları...

Haber Giriş Tarihi: 09.06.55403 22:20
Haber Güncellenme Tarihi: 09.06.55403 22:20
ilksesgazetesi.com

ÇAĞLA GENİŞ

Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri öncesinde AK Parti’nin, kamuoyuyla paylaştığı seçim beyannamesinde ev kadınlarının emekliliğine ilişkin ‘Aile Koruma Kalkanı’ programının hayata geçirileceği belirtilmişti. Seçim sürecinin tamamlanmasının ardından ev kadınlarının emekli olabilmesi için çalışmalar devam ederken, engelli çocuklarına ya da yakınlarına baktıkları için istihdama katılamayan kadınlar için benzer bir talep geldi. İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği Kurucu Başkanı Av. Sedef Erken, devletin kendi kurumlarında vermesi gereken bakım hizmetini evlerine hapsolarak yerine getirmeye çalışan kadınlara yönelik de bir çözüm üretilmesi gerektiğinin altını çizerken, KEDİ (Kabul-Eşitlik-Dahil Olma-İstihdam) Otizm Derneği Serap Dikmen Ahmetoğlu ise “Engelli bakımı yapan annelerin sosyal sigorta sistemi içine alınarak primlerinin de devlet tarafından karşılanması ve bu kişilerin emeklilik haklarının sağlanması gerekiyor” vurgusu yaptı.

SİSTEMİN PARÇASI OLMAK DURUMUNDA

Engelli yakınına baktığı için istihdama katılamayan kadınlar için de çözüm getirilmesi gerektiğinin altını çizen İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği Kurucu Başkanı Av. Sedef Erken, “Hükümet yakın zamanda ev kadınlarının emekliliği için bir düzenleme getirmekten söz ediyordu, bu seçim öncesi vaatlerinden biriydi. Emekli olmak isteyen ev hanımlarının sigorta primlerinin üçte birinin devlet tarafından ödeneceğini söylendi. Önümüzdeki günlerde buna yönelik bir çalışmanın meclisten geçirileceği ilan edilmişti. Bu olurken engelli anneleri için de mutlaka bir çözüm getirilmesi zorunludur. Engelli yakınına bakım veren ve bu sebeple de iş hayatına katılamamış, istihdama katılamamış aile bireylerinin emekliliği de bu sistemin bir parçası olmak durumunda” dedi.

GÜVENCESİZ YAŞLANIYORLAR

Engelli annelerinin çoğunun herhangi bir sosyal güvencesi olmadığını dile getiren Erken, “Bu bakımı verenler çoğunlukla anneler. Çocuk doğduğunda engelli ise bazen o aşamadan itibaren anne tamamen engelli çocuğunun bakımına odaklanmak durumunda kalıyor. Ülkemizde kültürel olarak da bu bir zorunluluk olarak görülüyor. Kadının başka bir hayatı olması gerektiği düşünülmüyor bile. Bu kadınlar aslında devletin kendi kurumlarında vermesi gereken engelli bakım hizmetini evlerine hapsolarak, çoğunlukla uzmanlık gerektiren bu bakımı da bilgileri ölçüsünde ellerinden geldiği kadar yerine getirebiliyor. Üstelik bazen ağır engelli çocuklarının vefatı ya da boşanma gibi sebeplerle bir süre bu bakımı verip sonra hem iş hayatından kopan hem emekli olamayan hem de artık yaşının ilerlemesi sebebiyle hayatındaki eski konumu bir daha yakalayamayacak çok sayıda anne bu sorunlarla yüz yüze” ifadelerini kullandı.

EVDE BAKIM MAAŞI YETERSİZ

Türkiye’de engelli bakımının büyük oranda kadının ev içi emeği ile sürdürüldüğünü kaydeden Erken, şunları söyledi: “Evde bakım maaşı adı altında verilen 4 bin TL de zaten son derece yetersiz bir maaş. Ben bile meslek sahibi bir kadın olarak belli bir aşamada oğlumun bakımı için bir yardım almam gerektiğinde, istenen yüksek bedelleri karşılayamadığım için bu bakımı kendim veriyorum. Sosyal destek alabildiğimiz bir belediye, gündüzlü bakım merkezi seçenekleri gibi olanaklarımız olmadığı için de son 3 yıldır çoğunlukla oğlumla evdeyiz. Üstelik çalışamadığım halde bakım maaşına da hak kazanamıyorum çünkü bugünkü maaş kriterleri bunu da önlüyor.”

DEVLET PRİMLERİ KARŞILAMALI

Engelli bakımı yapan annelerin sosyal sigorta sistemi içine alınarak primlerinin devlet tarafından karşılanması gerektiğini savunan KEDİ Otizm Derneği Serap Dikmen Ahmetoğlu ise, “Engelli sağlık ve bakım hizmeti, devletin sorumluluğunda ancak evde engelli bakım yardımı ödentisiyle, sorumluluk ailelere veriliyor. Ağır engelli bakımını da çoğunlukla anneler üstleniyor. Bakım hizmetleri, 4 bin 336 TL tutarındaki evde bakım yardımı ile birlikte ailenin üzerine yükleniyor. Üstelik bu bakım yardımını almak için de oldukça düşük bir hane gelirine sahip olmak gerekiyor. Yani her ağır engelli için de verilen bir ödenti değil. Oysa anne, bu belirlenen gelir kriterlerinin üstündeki bir hanede de yaşasa, 24 saat bakım gerektiren bu durumda istihdama katılamaz hale gelip sosyal güvenceden ve emeklilik hakkından da mahrum kalıyor. İki kişilik hayatı 24 saat boyunca yaşayan bir anne için hakkaniyetli bir durum değil bu. Sistem bu şekilde devam edecekse en azından, engelli bakımı yapan annelerin sosyal sigorta sistemi içine alınarak primlerinin de devlet tarafından karşılanması ve bu kişilerin emeklilik haklarının sağlanması gerekiyor” açıklamasını yaptı.