“Geçim, işverenin iki dudağı arasında”

Halkı temsilen masada oturanları ‘sarı sendikacılar’ olarak tanımlayan Başkan Gençer, “Görüyoruz ki onlar kendi konumlarını güçlendirmek için orada” dedi

Haber Giriş Tarihi: 20.08.55439 03:03
Haber Güncellenme Tarihi: 20.08.55439 03:03
ilksesgazetesi.com

ŞÜKRAN ŞEYMANUR ARSLAN Milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücrete ara zam açıklandı. 2023'ün ikinci yarısında brüt 13 bin 14 net asgari ücret 11 bin 402 lira olarak belirlendi.  Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına konuk olan İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği İzmir Şube Başkanı Nesibe Gençer, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karar masasında yer alan sendikacıları eleştiren Gençer, “Temel sorunlardan biri de halkı temsilen masada oturan sarı sendikacılar! Sendikalar işçi sınıfının haklarını, çıkarlarını korumak için vardır. Ama görüyoruz ki onlar kendi konumlarını güçlendirmek için orada … Geçim, işverenin iki dudağı arasında kaldı!” dedi. 

BUNLAR MERHEM DEĞİL!  Gençer, şunları kaydetti: “Dernek olarak en zorlandığımız dönemlerden geçiyoruz. İşsiz olan herkes bizim doğal üyemiz. Etki ve çalışma alanımız geniş… Dünyanın pek çok yerinde asgari ücret bir taban ücret niteliği taşıyor. Bizim ülkemizde ise asgari ücret bir ortalama ücret haline geldi. İşçi sınıfımızın yüzde 60 ile 70’i asgari ücret ile geçiniyor. Mevcut iktidarın tutumu, sarı sendikacıların yaklaşımı işçilerin daha az ücret ile çalışmasının önünü açıyor. Milyonları etkileyen bir süreç… Dolar düzeyinde en yüksek asgari ücretin alındığı söyleniyor. Fakat soruyorum bizim için masada olan sendika başkanları ne kadar maaş alıyor? Bir de alım gücüne bakalım. Daha önceki yıllarda asgari ücret yılda bir kez belirlenirken, mevcut iktidar dahi üstesinden gelemediği için Aralık ve Haziran ayında 2 zam yaptı. Bunlar merhem değil! Yoksulluk sınırının 33 bin lira olduğu durumda 11 bin 402 rakamının bir aileyi nasıl geçindireceğini düşünüyorsunuz?”  DIŞA BAĞIMLI BİR ÜLKE OLDUK Gençer, konuşmasına şöyle devam etti: “Kendi kendine yetebilen bir ülkeyken nasıl bu hale gelebildik? Çünkü dışa bağımlı bir ülke olduk. Temmuz ayına gelene kadar verilen zam cebe girmeden eriyecek. Markete, pazara gittiğimiz zaman karşılığını göremiyoruz… Temel sorunlardan biri de halkı temsilen masada oturan sarı sendikacılar! Sendikalar işçi sınıfının haklarını, çıkarlarını korumak için vardır. Ama görüyoruz ki onlar kendi konumlarını güçlendirmek için orada. Modern toplumlar örgütlü toplumlardır. Biz ne yazık ki örgüt bilincini hayata geçiremediğimiz için işsizlik ve pahalılık cehenneminde inim inim inliyoruz. Geçim, işverenin iki dudağı arasında kaldı! Diğer tarafta ise emekliler… 8 bin 500 TL alıyor insanlar. Emekli olsalar dahi ikinci bir işte çalışmak zorunda kalıyorlar. Para babalarının yarattığı krizde emekliler ucuz iş gücü konumuna geliyorlar. Halkımız örgütsüz. Gerçek anlamda bir örgütlenme ile ihya oluruz.”