Sağlık sistemi krizi! Türkiye’nin beyin göçü artıyor

Türkiye’de hekim göçlerinin artışıyla ilgili açıklamalarda bulunan SES İzmir Şube Eş Başkanı Batmaz, “Bizi çok büyük bir buhran bekliyor” uyarısında bulundu

Haber Giriş Tarihi: 27.10.55493 19:13
Haber Güncellenme Tarihi: 27.10.55493 19:13
ilksesgazetesi.com

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER Türkiye’de son zamanlarda yurt dışına gitmek için ‘İyi Hal Belgesi’ne başvuruda bulunan hekimlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) raporuna göre geçtiğimiz Haziran ayında bu belgeye başvuran sayısı 242 kişi olarak açıklanmıştı. 2023 yılının ilk 6 ayında ise bin 361 hekim yurt dışına gidebilmek için ‘İyi Hal Belgesi’ne başvurdu. Yaşanan bu hekim göçünün ilerleyen süreçte Türkiye’deki sağlık sisteminde yaşanabilecek olumsuz sonuçlarından en çok vatandaşın mağdur olacağını belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Eş Başkanı Erkan Batmaz, “Kamu hastanelerinde her geçen gün azalan sağlıkçı sayısıyla beraber halka ücretli sağlığın dayatıldığı, parası olanın sağlığa ulaştığı, olmayanın ise aylarca günlerce bekleyeceği bir döneme doğru gidiyoruz” dedi.

HEKİM GÖÇLERİ ARTIYOR Türkiye’de yaşanan hekim göçlerinin birden fazla sebeplerinin olduğunu ve doktorların dışında, hemşire ve birçok sağlık meslek grubundan çalışanın yurt dışına gitme eğiliminde olduğunu belirten Batmaz, hekim göçlerinin sebeplerini açıkladı. Hekim göçlerinin en başlıca sebebinin ‘Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ olduğunu söyleyen Batmaz, “Sağlıkta dönüşümle beraber piyasalaşan ekonomi ve sağlık politikaları, bizleri birer sömürülecek çalışan, hastaları ise müşteriye dönüştürdü. Karşılığında kışkırtılmış sağlık sistemiyle beraber, herkesin ulaşabileceği nitelikli sağlık sisteminden çok, 5 dakikada yapılan muayenelerin dayatıldığı sağlıksız bir sistem doğdu. Bunların dışında sağlıkta şiddet faktörü ve ekonomik olarak geçinemeyen, mesleğinin ürettiği değeri karşılığını alamayan bir meslek grubu haline geldik. Geçmişte yeni bir şehre atandığımızda sevinirdik ama şimdi skeçleri yapılan alay konusu haline geldik. Çünkü barınma sorunu yaşıyoruz. Sağlık çalışanlarını çok azı yoksulluk sınırının üstünde maaş alıyor. Bu sorunların birleşmesiyle beraber ülkemizin çok değerli beyinleri umutsuz ve tükenmiş bir şekilde her geçen gün göçmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.  ÜCRETLİ SAĞLIK HİZMETİ DAYATILIYOR Hekim göçlerinin neden yaşandığından çok, ilerleyen süreçte Türkiye’de ki sağlık siteminde yaşanabilecek sorunlara dikkat çeken Batmaz, “Çok yeni ve lüks hastaneler açıldı ama içerisinde hekim, hemşire ve diğer sağlık personeli yok. Bu binalar biz olmazsak bir beton yığınından ibaret. Bizler olduğumuz için bugün sağlık hizmeti buralara geldi. Önümüzdeki dönemde hastalarımız, onlara bakacak doktor ve hemşire bulamayacaklar. Avrupa ülkelerinde hasta başına düşen hemşire hekim sayısı ile ülkemizdeki arasında 3-4 kat fark var. Bu bağlamda önümüzde bizi çok büyük bir buhran bekliyor. Buna çare olarak Suriyeli veya göçmenler üzerinden bir sağlıkçı atamaları yapılıyor. Biz bu duruma elbette karşı değiliz. Açıklamalarımızda göçmen sağlını sürekli olarak savunduk, fakat asıl öncelik gösterilmesi gereken şey kendi yerli gücünüzün ne kadar verimli kullanıldığıdır. Türkiye’de bir hekimin yetişmesi hem ekonomik hem de emek olarak ciddi bir bedeli var. Sağlık çalışanı sayısı azaldıkça en başta vatandaş mağdur oluyor. Kamu hastanelerinde her geçen gün azalan sağlıkçı sayısıyla beraber halka ücretli sağlığın dayatıldığı, parası olanın sağlığa ulaştığı, olmayanın ise aylarca günlerce bekleyeceği bir döneme doğru gidiyoruz” diye belirtti.  SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROJESİ DURDURULMALI Son olarak hekim göçlerinin önüne geçilmesi için atılması gereken adımlardan bahseden Batmaz, öncelik olarak Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin durdurulması gerektiğini belirterek sözlerine şu şekilde devam etti: “Biz çok önemli bir meslek grubuyuz. Birbirine bağlı yaklaşık 39 meslek dalıyla koordineli olarak bir sağlık hizmeti oluşturmaya çalışıyoruz. Hekim göçlerinin önüne geçilebilmesi için, yeniden ulaşılabilir, nitelikli ve ana dilde sağlık hizmetinin verilebilmesi için hamleler yapılmalıdır. Sağlığa ayrılan paranın sermayeye değil emekçiye ayrılması gerekir. Mesleği itibarsızlaştırılmasına ve sağlıkta şiddete karşı gerçekçi adımlar atılmalıdır. Ayrıca, sağlık çalışanlarına ekonomik düzenlemeler getirilmesi, özlük haklarını ve liyakat esas alınarak atama usullerinin tekrardan hayata geçirilmesi bu soruna çözüm olacaktır diye düşünüyorum.”