İzmir'in Güzelbahçe ilçesinde 3 mülteci işçiyi yakarak katleden tutuklu sanık Kemal Korukmaz hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Sanık Korukmaz, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Olayın tamamen kumpas olduğunu düşünüyorum" sözleriyle kendini savundu. Dava 14 Haziran 2023 tarihine ertelendi
Haber Giriş Tarihi: 21.07.55133 19:20
Haber Güncellenme Tarihi: 21.07.55133 19:20
ÇAĞLA GENİŞ İzmir’in Güzelbahçe ilçesindeki bir beton şirketinde çalışan Suriyeli 23 yaşındaki Mamoun al-Nabhan, 21 yaşındaki Ahmed Al-Ali ve 17 yaşındaki Muhammed el-Bish, 16 Kasım 2021'de kaldıkları işyerinde gece uyku halindeyken katledilmişlerdi. Sanık Kemal Korukmaz hakkında hazırlanan iddianamede savcı, “tasarlayarak canavarca hisle yangın çıkarmak suretiyle öldürme” suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet, “taksirle mala zarar vermek” suçundan ise 6 yıla kadar hapis isteminde bulunmuştu. Ayrıca sanığın, Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden alınan raporunda cezai ehliyetinin de tam olduğu belirtilmişti.
HAKİM KARŞISINA ÇIKTI
3 işçi genci yakarak katleden tutuklu sanık Korukmaz hakkında açılan davanın ilk duruşması 1 Mart Çarşamba günü saat 10.00’da İzmir Adliyesi 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya sanık Kemal Korukmaz, Mamoun al-Nabhan'ın kardeşi Ahmed al-Nabhan, taraf avukatları ve mülteci alanında çalışan dernek temsilcileri katıldı. SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM
Duruşmada savunması istenen sanık Korukmaz, "Bugün susma hakkımı kullanıyorum, yazılı ifade göndermek istiyorum özel nedenlerden dolayı. Suçlamaları da kabul etmiyorum" dedi. KUMPAS OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
Mahkeme heyeti sanığın 30 Kasım 2021 tarihinde polise verdiği savunmasındaki ifadelerini hatırlattı. Birilerinin kendisine olayın ardından nasıl ifade vermesi gerektiği yönünde notlar gönderdiğini belirten Korukmaz, "Bazı şeyleri anlatamam şu an. Bana bu şekilde ifade verirsen senin akli dengenin olmadığını belli olur diye ifade edilen notlar. Notların hepsi evimdeydi. Bu olayın tamamen kumpas olduğunu düşünüyorum. Olayla ilgim yoktur. Ama hepsini açıklamalı şekilde mahkemeye göndereceğim. Bana yazılan notta bu ifadeler vardı. Bu ifadenin tamamı bana yazılı olarak verildi. Şu an konuşursam aile faciası olacağı için anlatmak istemiyorum. Bu işin benimle ilgisi olmadığı ortaya çıkacak" ifadelerini kullandı. KUMPASI ONUN KURDUĞUNA EMİNİM
İşyeri sahibi Suat Matur adlı kişiyle arasındaki husumet olup olmadığı sorulan Korukmaz, "Benim onlarla yoktu ama onların benimle vardı. 1997'den bu işyerinde çalışmaktayım. Sigorta yapmadığını için aramızda münakaşa olmuştu, bu kumpası onun kurduğunu eminim" dedi. AKIL SAĞLIĞI RAPORUNU KABUL ETMİYORUZ
Korukmaz hakkında yeniden akıl sağlığı raporu talebinde bulunan sanık avukatı, "Akıl sağlığı yönünde alınan raporu kabul etmiyoruz. Bakırköy veya Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde müşaade altına alınarak inceleme sonunda rapor verilmesi talebimiz vardır. Sanığın verdiği ifadeler ve beyanlar çelişkilidir" dedi. SANIKTAN ŞİKAYETÇİYİM
Duruşmada söz verilen Mamoun al-Nabhan'ın kardeşi Ahmed el-Nabhan ise şunları söyledi: "Kardeşim ile en son olaydan 1 gün önce görüşmüştüm. Bana çalıştığı yer ile ilgili bir şikayette bulunmadı. Sanıktan şikayetçiyim." "BUNLARI NİYE BURADA ÇALIŞTIRIYORSUN?" DERDİ
Olay günü yaşananları anlatan işyeri sahibi Suat Matur, "Sabaha karşı 4 gibi yangın var dediler, hemen geldim. Polis ekipleri vardı orada, olaya müdahale etmişlerdi. Çocuklar yanmıştı ambulansa bindirdik. Oğlum ölenlerin sevk edildiği hastanelere gitti hatta Kemal da eşlik etmiş. Ramazan Abi yangınla ilgili görüşmem lazım dedim. Telefonda bana sanığın yanına geldiğini, 'Güzelbahçe’deki işyeri yanacak Suriyeliler ölecek' dediğini söyledi. Olay yerine geldiğimde işçiler yaşıyordu. Bedensel yanıkları yoktu, yüzleri ve ayakları yanmıştı daha çok. Hastanedelerlen gidip bilgi alıyordum. Sanık işyerime gelip yemek yerdi, bahçe işleri yaptığı için taş satardım. 1997 yılında bizde çalışmış. Ne kadar olduğunu bilmiyorum. İşyerine sık sık gelip giderdi. Sanık ile aramızda husumet yoktu. Yangından sonra etrafta bir bidon görmedik. Boş vardı ama içinde yakıt kokusu olan bidon yoktu. Ölenlerle aramızda sorun yoktu, kardeş gibiydik. Sanık işyerimize geldiğinde yabancılarla ilgili, 'Dayı bunları niye burada çalıştırıyorsun' derdi. Su ısıtıcısının yakabileceği bir şey yoktu. Sıvı dökülen yerler şerit şeklinde yanmıştı, diğer yerler sağlamdı. Sanıktan şikayetçiyim" ifadelerini kullandı. HASTANEDE İŞÇİLERİN FOTOĞRAFINI ÇEKMEYE ÇALIŞTI
Duruşmada tanık olarak dinlenen işyeri sahibinin oğlu Muhammet Matur da, "Olay saati uyuyordum, babama telefon geldi. 5 dakika içerisinde şantiyeye gittik. İşçiler yanan yerin dışındaydı üçü de sağdı. Yanıklar daha çok ayak altları, kafaları ve ellerindeydi. Birinin saçı komple yanmıştı. Kemal Korukmaz da geldi. Kim yaktı burayı, kime noldu şeklinde yaygara kopardı. Ambulanslara yol gösterdikten sonra benimle aynı arabaya binip yaralanan kişilerin hastanelerine geldi. Fotoğraflarını çekmeye çalıştı. İşyerinden bir elemanımız olay günü Kemal Korkmaz'ın arabasını ve bir anda şalterin indiğini görmüş" dedi. RAPOR TALEBİNİ YİNELEDİ
Ardından söz alan diğer sanık avukatı da, "Kemal'i tanımam. Benim eşim oralı, bir telefon geldi. Yaşlı bir amca, oğlu gasp yapmış. Cezaevine gittiğimde Kemal bey ile görüşmemde sağlıklı bir anlatımda bulunmadığını çelişki olduğunu hissettim. Sonra aileyi aradım, tutuklandığını anlattım. Ailesi, 'Bizim ailemizde Kemal'in amcasının oğlu dahil olmak üzere psikolojik rahatsızlıklar var' dedi. Ben Kemal'in bu suçu işleyip işlemedigibi bilmiyorum. Sizden talebim Kemal'in özellikle hakem hastane olan Bakırköy Hastanesi'ne sevk edilerek orada gözlem altında tutulup rapor alınması" talebinde bulundu. AKLİ DENGEM YERİNDEDİR
Avukatın mahkeme heyetine bildirdiği rapor talebinden sonra konuşan sanık Korukmaz, "Yazılı ifademi sunduktan sonra bu suçu işlemediğime kanaat getireceksiniz. Benim akli dengem yerindedir, hastaneye gitmek istemiyorum" dedi. Tarafların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve akıl sağlığına ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan yeni bir rapor istenmesine karar verirken, davayı 14 Haziran 2023 günü saat 09.30'a erteledi.
AVUKAT VE DERNEKLERDEN AÇIKLAMA
Duruşmanın ardından davayı takip eden mülteci alanında çalışan avukatlar ve dernekler basın açıklaması düzenledi. Açıklamada konuşan Avukat Eda Bekçi, "Bu dava insan haklarına saygısı olan her bireyin takipçisi olması gereken bir dava. Akıl sağlığın yerinde olduğunu yazılı açıklama yapacağını söyledi. Güzelbahçe Emniyeti ve Cinayet Büro tarafından dosyanın savsaklandığını, şahıs tarafından işlenen ikinci suça kadar araştırılmadığını düşünüyoruz. Bu olayın yaşanmasında birilerinin yönlendirmesi olup olmadığı dair taleplerimiz oldu. Olayın tanıkları kişilerle ilgili dinlenmeyenler vardı, taleplerimizin büyük çoğunluğu kabul edildi. Burada asıl faillerin yargılanmadığını düşünüyoruz. İçi nefret dolu bireylerin oluşturduğu bir suç bu. Bu nefret soylemeninin varabileceği en uç nokta. Linç kültürünün ne kadar geliştiğini farkındayız. Depremde de bunu gördük. Tüm politikacıları, kamuyu, bireyleri sağduyulu olmaya ve bu konunun takipçisi olmaya davet ediyoruz. Bir sonraki duruşmaya yine sanık getirilecek, tanıklar da getirilecek. Sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna yönelik rapor gelmişti. Ama savunması hakimin de kafasını karıştırdı. Yeni rapor alınması yönünde talimat verdi" diye konuştu.