TENZİLE AŞÇI Menemen Belediyesi'ne yönelik "zimmet ve irtikap" suçlarıyla 2020 yılında başlatılan soruşturma kapsamında yargılanan ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy davasında 8. celse bugün Karşıyaka Adliyesinde gerçekleştirildi. 24 sanığın yargılandığı duruşmaya sanık Serdar Aksoy ve avukatı katılım sağlarken tüm sanıklardan ve sanık avukatlarından savunmaları istendi. ÖNCEKİ DURUŞMADA NE OLMUŞTU? Bir önceki duruşmada, ikinci bilirkişinin raporu sunulmuş ve raporda ilk hazırlanan bilirkişi raporunda 632 bin liraya yapılan hurda satış bedelinin, yeni bilirkişi raporunda 175 bin lira olarak yer alması dikkat çekmişti. Duruşmada söz alan davalı Menemen Belediyesi Vekili, ikinci bilirkişi raporuna dikkat çekerek yeniden rapor hazırlanması talebinde bulunurken mahkeme hakimi, davaya katkı sağlamayacağı gerekçesiyle talebi reddetmişti.
SAVCILIKTAN TUTUKLAMA TALEBİ Duruşmada, mütalaasını okurken Aksoy hakkında tutuklama talep etmişti. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI DAVAYA MÜDAHİL OLDU Duruşmada, İçişleri Bakanlığı'nın da davaya müdahil olarak katılma talebi olurken Aksoy'un avukatı Bilge Özer, Bakanlığın dahil olacağı bir durum olmadığını ifade ederek talebin reddini talep etti. Bakanlığın talebi hakim tarafından kabul edildi. Duruşmada, hem İçişleri Bakanlığı Vekili hem de Menemen Belediye Başkan Vekili, tüm sanıkların cezalandırılmasını talep etti. AKSOY: BEN ADALET İSTİYORUM Duruşmada sanıkların savunması istenirken savunma yapan Aksoy ise kapsamlı olarak iddialara değinirken beraatini talep etti ve şunları söyledi; "İddianame olsun mütalaa olsun tamamı o onu dedi bu bunu dedilerle yapılmış. Bir tane somut tek bir delil yok. Bilirkişi raporu ve imzamın sahte oldupu ortada. Kamu zararının tespit edip kapattıran benim. Bir diğer husus. Ali Kamalı'yla ilgilidir. Kendisi şu an hapistedir. Ali Kamalı'yı işten attığım için elindeki faturaları sosyal medyaya vermiştir. Mehmet Çakmak'ın söylediği her şeyin yalan olduğu ortaya çıktı. Gazi Koşum'un söylediği bir husus var. Hastanede kendisini tehdit ettiğime dair bir söylemi söz konusudur. Benim yanımda polis vardı, hiç ayrılmadı. Böyle bir husus olsaydı polis devreye girerdi zaten. Bir diğer husus da mobbing. Ben kimseye mobbing uygulamadım. Ben bu işe karışan herkesi çağırıp savunma istedim. Bu mobbing değildir. İşin ilginci... Bu olayların olduğu günlerde Cumhurbaşkanı Menemene geliyor. Biz Cumhurbaşkanı gelmeden önce şehrin temizlenmesi, düzenlenmesi için yoğun bir telaş içindeydik. 3 günlük süreden bahsediyorum. Akabinde de ben belediyede soruşturmayı başlattım. Ben bütün meclis üyelerine dosyayı verdim ve belediyede gerekli işlemlerin yapılmasını istedim. Ben adalet istiyorum, millet iradesinin yerine getirilmesini istiyorum." Duruşmada tüm sanıklar yaptıkları savunmada, suçlamaları kabul etmezken beraatlarini talep ettiler. Duruşmada ayrıca bazı sanıklar ve sanık avukatları hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinde de bulundular. Sanık müdafileri, yaptıkları savunmalarda, mütaalada yer alan suçlamaların somut delillere dayanmadığı konusuna dikkat çektiler. ÖZER: SİYASİ TEMELLİ BİR DAVADIR Savcının esas görevinin sanığın lehine ve aleyhine delilleri tespit edip mütalaaya yansıtılması ve deliller arası ilişkilendirme yapması olduğunun altını çizen Aksoy'un avukatı Özer, "Ama biz bu mütalaada hiçbir şekilde ilişkilendirme görmedik. Esas makamının iddiası ilk baştaki iddianameye dayanıyor. Koyundere şantiyesindeki mallar satılmıştır diyor. Ama biz mütalaayı hazırlayan savcının siyasi görüşte olduğunu düşünüyoruz. Kendisi müvekkilimi benim gözümün önünde tehdit etti. Bu dava siyasi temellidir. Eğer bu dava gerçek bir savcıya düşmüş olsaydı bu dava açılamayada bilirdi. Birçok devlet kurumu Ekap'ta hurda satışı için ihaleye çıkıor. Savcının aklına hiç gelmiyor mu Ekap'a girip ihale sonuçlarına bakmak? Bu davanın temelinde başka amaçlar yatıyordur. İlişkilendirme olmadığı için kast unsuruyla delillerin değerlendirmesini yapmak istiyorum. Faillerin suçu işlerken kast var mı diye bakmak gerekiyor. Dosyanın başına dönersek... Serdar Aksoy'un belediye kanunundaki görevi, 5 yıllık süre içinde belediyeyi yönetmek. Serdar Aksoy'un hurda satma, ihale açma ve para ödeme yetkisi yok. Bunları da hurdayla ilgili birimdeki arkadaşlar yapabilir. İsterse ihaleye çıkar. Ama bu zorunluluk da kaldırıldı. Çıkılmaya da bilir. Müvekkilim size 'Ben belediyeye geldikten sonra menkul ve gayrümenkullerin kaydı olmadığı için barkod sistemi kurdum ve bunları belediyede çalışnaşarom üzerine zimmetlendi' dedi. Bu işlemle müvekkilim öncesinden 7-8 aracın olmadığı görülüyor. Kamu zararı yoktur. Müvekkilim zaten her ay birimlerden rapor aldığını ve bu olaylara ilişkin bir şeye rastlamadığını söyledi. Fark edince de soruşturmayı başlattığını söyledi. Müvekkilimin hesap hareketleri... Kendisi kamu görevine gelirken mal beyanında bulundu ve 5 yılda bir de beyanda bulunmak zorunda. Kendisinin ve ailesinin hesapları incelendiğinde Belediye başkanı olduğunda mal varlığında artış değil eksilme tespit ediliyor. Savcılığın bize yüklediği tek şey Serdar Aksoy'un bu olayları bildiğini beyan ediyor. Eğer savcılık bu paranın müvekkilimin cebine girdiğini ispat edemiyorsa, diğer insanlarla ilişkilerini kanıtlayamıyorsa savcılık mütalaasında tamamen yasa dışına çıkmıştır. Kanunlara dayalı olarak müvekkilimin beraatini talep ediyorum" ifadelerini kullandı. KARAR VERİLDİ Tüm savunmaların ardından karar için duruşmaya ara verilirken mahkeme hakimi Aksoy hakkında, suç delillerini gizleme suçunun unsurları itibariyle oluşmadığından ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi. Aksoy hakkında ayrıca basit zimmet suçundan zimmet suçu ödenmiş olduğundan cezasında indirim yapılarak 2 yıl 6 ay ceza verildi. Aksoy'un tutukluluk hali bulunmayacak.
Karar sonrası Aksoy’dan sert açıklama… O makamları işgal edenler rahat uyumasınlar!
Yaklaşık 3 yıldır Menemen Belediyesi'ne yönelik "zimmet ve irtikap" suçlarıyla yargılanan Serdar Aksoy, davada verilen karar sonrası sert açıklamalarda bulunarak “Orada o makamları işgal edenler sakın ha rahat uyumasınlar” dedi.
Menemen Belediyesi'ne yönelik "zimmet ve irtikap" suçlarıyla 2020 yılında başlatılan soruşturma kapsamında yargılanan ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy davasında 8. celse bugün Karşıyaka Adliyesinde gerçekleştirildi.
Karar duruşması olan celsede, mahkeme Aksoy hakkında suç delillerini gizleme suçunun unsurları itibariyle oluşmadığından ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi. Aksoy hakkında ayrıca basit zimmet suçundan zimmet suçu ödenmiş olduğundan cezasında indirim yapılarak 2 yıl 6 ay ceza verildi.
Duruşmanın ardından mahkeme kararını değerlendiren Aksoy, kararın tamamen siyasi olduğuna dikkat çekerken üstü kapalı olarak Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan’a da mesaj gönderdi.
SİYASİ BİR KARARDIR
Kararın siyasi bir karar olduğunun altını çizen Aksoy, “Diyecek bir şey yok. Basit zimmet suçundan 2 yıl 6 aya kanaat getirdi. Tabii üst mahkemeye gideceğiz ve hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Ama bu kararın siyasi olduğunu kimse unutmasın. Herkes de bu kararın siyasi olduğunu biliyorlar. Hakimler saatler beklediler kararı vermek için. Aynen tutuklama kararında olduğu gibi şimdi de beklediler, 2 yıl 6 ay ceza verdiler. Menemen’de kimse rahat uyumasın. Orada o makamları işgal edenler sakın ha rahat uyumasınlar. Ben böyle bir şey görmedi. Burada direktifle bize ceza verildi. Siyasi bir karar verildi. Burada zimmetin olmadığını herkes biliyor. Sağır sultan bile biliyor. Menemen’dekiler rahat uyumasınlar” dedi.
BİZİM KESİNLEŞMİŞ CEZAMIZ YOK
Göreve iadesi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Aksoy, “Göreve iade süreci ile ilgili herhangi bir şey yok. Kesinleşmiş bir cezamız yok bizim. Kesinleşmiş bir cezamız olsa göreve iade etmeyebilirsiniz ama kesinleşmiş bir ceza yok. Güneydoğu’daki iki tane AKP’li belediye hakkında kesinleşmiş ceza olmasına rağmen görevlerine devam ediyorlar. Bizim kesinleşmiş cezamız yok. 2 yıl 6 ayı üst mahkemeye götüreceğiz. Suçlamalarından bir tanesi suçu gizlemeydi. Suçu gizledi belediye başkan demişlerdi. Oradan beraat ettim. Nasıl oluyor bu iş? Nasıl zimmet oluyor? Ben zimmet yaptıysam o zaman ben suçu gizlemeye çalışırım değil mi? Nasıl bir mantıktır anlamak mümkün değil. Ben söylüyorum Menemen’deki işgalciler rahat uyumasın” diye konuştu.