Argun Başkan: Türkiye’ye zarar verecek

Rusya, Tahıl Koridoru Anlaşmasından isteklerinin karşılanmadığı sebebini sunarak çekildi. Başkan, Rusya’nın adımının Türkiye’ye zarar verebileceğini belirtti

Haber Giriş Tarihi: 11.03.55521 23:00
Haber Güncellenme Tarihi: 11.03.55521 23:00
ilksesgazetesi.com

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER Rusya ve Ukrayna ile geçtiğimiz yıl tahıl koridoru anlaşması imzalamıştı. Türkiye’nin de arabuluculuğunu yaptığı bu anlaşma sayesinde Karadeniz üzerinden birçok ülkenin tahıl ihtiyacı karşılanıyordu. Ancak Rusya bir yılın sonunda, taleplerinin karşılanmadığını dile getirerek anlaşmadan çekildi. Türkiye’nin bu durumdan siyasi açıdan nasıl etkileneceği hakkında yorum yapan Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Uluslararası Siyaset Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Argun Başkan, “Türkiye’nin bölgede tarafsız bir arabulucu olma imajını bir miktar aşındırabilir ve Rusya ile Ukrayna arasında gelecekteki müzakereleri kolaylaştırma kapasitesini zorlaştırabilir” dedi.

“TARAFSIZLIK İMAJI ZEDELENİR” Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ambargolara tepki olarak verdiği, anlaşmayı bitirme kararı, tüm dünyayı gıda açısından etkilerken, Türkiye’yi de hem ekonomik hem siyasi açıdan etkileyecek. Dr. Argun Başkan, Türkiye’nin özellikle tarafsızlık konusunda sıkıntı yaşayacağını vurguladığı açıklamasında “Türkiye’nin arabuluculuk rolünün güvenilirliği, Rusya’nın anlaşmadan çekilmesinin ardından, Türkiye’nin uzun vadeli bir çözümü sürdürme kabiliyetinden şüphe duyulabileceği sorgulanabilir. Bu, Türkiye’nin bölgede tarafsız bir arabulucu olma imajını bir miktar aşındırabilir ve Rusya ile Ukrayna arasında gelecekteki müzakereleri kolaylaştırma kapasitesini zorlaştırabilir. Ayrıca, anlaşmanın feshi, Türkiye için gıda maliyetlerinin artmasına kısmen neden olabilir. Her şeye rağmen krizin yeni bir antlaşma formatıyla sonuçlandırılması hala mümkün olabilir” sözlerine yer verdi. 

“TÜRKİYE YERLİ ÜRETİME ÖNCELİK VERMELİ” İlerleyen süreçte Türkiye’nin izlemesi gereken politikayı ve olası tahıl krizine karşı alınabilecek önlemleri örneklendiren Başkan, Türkiye’nin bu süreçte yerli üretime daha çok önem vermesi gerektiğini söyleyerek “Türkiye, yapıcı bir diyaloğu teşvik etmek ve Rusya’nın çekilmesine yol açan sorunlara bir çözüm bulmak için hem Rusya hem de Ukrayna ile diplomatik angajmana öncelik verebilir. İlgili taraflar arasındaki müzakereleri kolaylaştırmak, potansiyel tavizlerin belirlenmesine ve aralarındaki güvenin yeniden inşa edilmesine yardımcı olabilir. Türkiye, Rusya’nın çekilmesinin sonuçlarını ele almak ve küresel gıda güvenliğini sağlamak için alternatif mekanizmalar geliştirmek üzere Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Gıda Programı (WFP) gibi uluslararası kuruluşlarla aktif olarak iş birliğini güçlendirebilir ve bu örgütlerin acil teknik müdahalesini önerebilir. Küresel tahıl arzındaki potansiyel darboğazlar göz önüne alındığında, Türkiye yerli tarımsal üretime öncelik vermelidir. Tarım teknolojileri, sulama sistemleri ve araştırma ve geliştirmeye yapılan yatırımların artması, Türkiye’nin kendi gıda güvenliği ihtiyaçlarını karşılama kapasitesini artırabilir ve darboğaz dönemlerinde uluslararası tahıl pazarlarına potansiyel olarak katkıda bulunabilir. Bu yöndeki çalışmalar uluslararası ortaklıkları dışlamadan da yürütülebilir ve alternatif ticaret ortakları keşfedilebilir. Genel olarak bakıldığında Rusya-Ukrayna savaşı çok boyutlu bir konu ve çok sayıda aktörü ilgilendiriyor. Aktif adımlar atılmasına rağmen, Türkiye sonuçta bu aktörlerden sadece birisi. Bu açıdan Türkiye’nin yaptıkları ve yapabilecekleri konunun sadece belli bir kısmını gösteriyor. Her şeye rağmen tahıl ticareti antlaşması özelinde yeni bir antlaşma formatıyla ticaretin devam etmesi sağlanabilir. Tahıl ticareti başta olmak üzere Rusya ve Ukrayna’yı içeren her türlü konuda gelecekte kriz anlarının tekrar yaşanması bu açıdan kuvvetle muhtemel. Bu krizlere hazırlıklı olunması uygun olacaktır” şeklinde konuştu.

“TÜM DÜNYA İÇİN OLUMSUZ BİR GELİŞME” Ekonomist Prof.Dr. Hüsnü Acar ise bu gelişmenin Türkiye’yi ekonomik açıdan da etkileyeceği konusuna değindi. Acar, yaptığı açıklamada “Türkiye’nin arabuluculuk rolü bir anlamda devre dışı kalınca, o alanda etkinliği de azalacak demektir. Çünkü tahıl ambarı olayı başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm dünyayı etkileyen bir durum. Dolayısıyla Dünya Bankası da bu sebeple olayın ısrarla üzerinde duruyor. Bu gelişme tüm dünya için olumsuz bir gelişme. Rusya dünyaya bu silahı kendisine uygulanan ambargolar nedeniyle çekti. Anlaşma bozulmadan öncesinde ekmeği ucuz verebilme konusunda Türkiye’nin bir avantajları vardı. Kısa vadede bu devam edebilir ancak uzun vadede stoklanan tahıllar biter ve Türkiye’yi yakından etkiler” ifadelerini kullandı.