Bakan Tekin açıkladı: Okullarımız 5 yıldızlı otel konforunda!

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti iktidarlarıyla eğitimde çağ atlattıklarını belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 19.10.2024 15:57
Haber Güncellenme Tarihi: 19.10.2024 15:57

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bitlis'in Ahlat ilçesinde düzenlenen AK Parti Ahlat 8. Olağan Kongresi'ne katıldı. Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Tekin, İsrail'in Filistin ve Lübnan'da uyguladığı soykırıma tepki gösterdi. İsrail'in suikastları sonucu şehit olan Hamas Siyasi Büro Başkanları İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar'a Allah'tan rahmet dileyen Tekin, onlar için Fatiha okudu.  

AK Parti'den önce nasıl bir Türkiye'de yaşıyorduk?

Konuşmasında AK Parti iktidarı öncesi ülkede kaosun olduğunu ve parayla siyasetçilerin partilerinden istifa ettirilerek hükümetlerin düşürüldüğüne dikkat çeken Tekin, “Bizler bir şeyi çok hızlı unutuyoruz. İçinde yaşadığımız konfor alanını, içinde yaşadığımız refah düzeyini sanki Türkiye hep böyleydi gibi algılıyoruz. O yüzden icraatla ilgili kısmen birkaç şey söylemek istiyorum. AK Parti'den önce nasıl bir Türkiye'de yaşıyorduk? Şöyle bir hafızalarımızı tazeleyelim. Bakın AK Parti 2001 sonrasında, Türkiye'de siyasette inanılmaz bir istikrar dönemi egemen oldu. Sadece 1971- 1980 arasında yaklaşık 10 yıllık periyotta 11 tane hükümet değişti. 1990'la 2001 arasında da 11 tane hükümet değişti. Bunun bizimle ne alakası var, diyebilirsiniz. Şöyle alakası var. Akşam yatıyorsunuz. Bir kabine var. Akşam mecliste bir milletvekili örnekleri var bunların. Para ile bir başka siyasi partiyi transfer oluyor. Ertesi gün hükümet yıkılıyor. 1990'lı yıllarda parti parti gezen milletvekillerini varlığını biliyorsunuz. Hükümeti düşürmek için partisinden istifa eden milletvekillerinin varlıklarını biliyorsunuz. Mesela 1990'lı yıllarda bu istikrarsızlık sebebiyle gecelikli repo faizleri yüzde 7 bin 500'lere çıktığı bir ülkede yaşadık. Bu hükümet istikrarsızlığı neden oluyor? Hükümette istikrarsızlık varsa, insanların hayat kaliteleri olumsuz etkileniyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Sayın Cumhurbaşkanımızın ülkemize kazandırdığı en önemli hususlardan bir tanesi, bu istikrarın sağlandığı bir dönemi yaşadık. 1990 ile 2001 yılı arasında Türkiye'de işlenen siyasi cinayetler ve terör olayları. Her gün sabahleyin bir sansasyonel terör hadisesi ile uyanıyorduk. Bazen bireysel terör oluyordu. Bir gazeteci, bir siyasetçi, bir eski bakan şehit ediliyordu, öldürülüyordu. Bazen de bir asker ya da toplumun kılcal damarlarına, sinir uçlarına sirayet edecek toplumsal bir hareketlilik. Başbağlar, Sivas olayları örneklerinde olduğu gibi. Biz o günlerde bunları yaşıyoruz. Size 1990'dan 2001 yılına kadar yapılan siyasi cinayetleri saysam, inanın hatıralarınızı canlandırdığınızda nasıl bir Türkiye de yaşadığımızı gerçekten çok iyi göreceksiniz. Bunun yanında sağlıkta yaşadığımız şeyler. Arkadaşlar ben o yıllarda şunu çok iyi hatırlıyorum. Hastaneye sabah giderdik ve saatlerce kuyruklarda beklerdim. O kuyruktan çıkardık. Tahlil, tetkik ya da benzeri şeyler için bir kuyruğa girer, epeyce bir süre orada beklerdik. Şansımız yaver gider, doktora muayene olup sonuçlarımızı da sonradan eğer gösterebilirsek, bizi sırada bekleyen kuyruk ilaç kuyruğuydu. Eğer ilaç alacaksanız, doktorda beklediğiniz kadar eczanenin önünde de bekliyordunuz. Şimdi arkadaşlar Türkiye'nin her tarafında sağlık hizmeti anlamında o yıllarla kıyaslanmayacak bir Türkiye'de yaşıyoruz. Siyaset açısından öyle bir dönem yaşadık ki, siyasetçilerimizin hayatları komedi filmlerine konu oldu. Kemal Sunal'ın ‘Zübükzade' filmini seyretmişsinizdir. Ağırlığınca altınla transfer edilen siyasetçiler kamuoyunda toplumda konuşulmaya başladı. Siyaset itibarı yerle bir oldu” dedi.