Barınma göz ardı edilemez

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı bir konuşmada deprem bölgesindeki konutların ekim-kasım gibi tesliminin başlayacağını duyurmuştu

Haber Giriş Tarihi: 31.12.55378 23:43
Haber Güncellenme Tarihi: 31.12.55378 23:43
ilksesgazetesi.com

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER 6 Şubat’a meydana gelen ve 11 ilimizin etkilendiği Kahramanmaraş merkezli depremler sonucunda, birçok yapı zarar gördü. Depremzedelerin barınma ihtiyacının kısa sürede giderileceğini duyuran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda yaptığı konuşmada deprem bölgesinde yapımı süren konutların ekim-kasım ayı gibi teslim edilmeye başlanacağını söyledi. Bunun üzerine açıklama yapan uzmanlar “Bölgedeki deprem istasyonlarında hala artçı kabul edilebilecek deprem kayıtları alınmaktadır. Kayıtlar bölgedeki hareketliliğin devam ettiğini gösteriyor. Depremin büyüklüğüne göre artçıların yapıya etkisi olabilir. Bu sarsıntıları, azalarak devam etmesi işin doğası gereği beklediğimiz bir durum. Kuşkusuz depremler devam ederken bina yapmanın bir takım yan etkileri olacaktır ancak, şunu da unutmamak gerekir oradaki insanları daha fazla çadır ve konteynırlarda yaşatamazsınız” şeklinde konuştu.

“BU DURUM GÖZ ARDI EDİLEMEZ” İzmir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş, yapılan açıklamanın ardından şu açıklamalarda bulundu: “Bölgedeki deprem istasyonlarında hala artçı kabul edilebilecek deprem kayıtları alınmaktadır. Kayıtlar bölgedeki hareketliliğin devam ettiğini gösteriyor. Depremin büyüklüğüne göre artçıların yapıya etkisi olabilir. Yeni başlayan inşaatların da bu açıdan gözden geçirilmesinde büyük fayda var. Artçı depremlerin büyüklüğünün yapıya etkisi konusunda, zemin özellikleri ve yapının periyodu gibi unsurların etkili olması nedeniyle, doğrusal bir ilişki var diyemeyiz. O nedenle büyüklüğü fazla olmayan bir depremde dahi yapı beklenenden daha fazla hasar alabilir. Denetim ve bu konuya gösterilecek önem bu nedenle hayatidir. Şu an için bölgede barınmaya dair acil bir ihtiyaç durumu var, bu durum göz ardı edilemez. Depremzede yurttaşlarımızın öncelikle sağlıklı koşullarda barınmaları sağlanmalı ve bu kapsamda gerekli ihtiyaçları karşılanmalıdır. Yeniden yapım konusuna gelirsek, yaşadığımız depremlerde çok sayıda bina yıkıldı ve hasar aldı. Çok büyük can kayıplarımız oldu, bunun yanı sıra kentlerimiz de büyük yara aldı. Yeniden yapılaşmanın zamanlamasından çok daha önemlisi yeni yapıların doğru yerleşim bölgelerinde konumlanmasıdır.” 

“HIZLA YARALARI SARMAK ÖNEMLİ” Yeni binaların yapılabileceğini ama önemli olanın, o bölgenin kültürel olarak iyileşmesini sağlamak olduğunu belirten Ulutaş, “Yeni yapılacak yapılar mutlaka yetkin mühendislik hizmeti alarak sağlıklı bir şekilde projelendirilmelidir. Proje ve uygulama denetimi mutlaka sağlıklı işletilebilen bir yapı denetim süreci ile takip edilmelidir, bu aşamada yapı denetim firmalarına da çok büyük görevler düşmektedir. En önemli unsurlardan biri de depremde büyük hasar alan illerimiz, kültürel açıdan zenginliklerimizi barındıran bir bölgede bulunmakta, dolayısıyla bu kapsamda yitirdiğimiz değerlerimizin yeniden tesis edilmesi ve bölgeden göç eden yurttaşlarımızın istekleri dahilinde yeniden dönme istekleri de dikkate alınarak çalışmaların yürütülmesi gerekmektedir. Hızlı bir şekilde yaraları sarmak önemli ama kayıplarımızın çerçevesini düşündüğümüzde kapsamlı bir planlama yapılması daha akılcı olacaktır. Kentlerimizi yeniden inşa etmek birkaç yere konut yapmaktan ibaret değildir” açıklamalarında bulundu.

“YAN ETKİLERİ OLACAKTIR” Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan ise bir jeolog bakış açısında durumu şöyle özetledi: “Öncelikle, bölgede 6 Şubat sonrasında meydana gelen 3 büyük depremin artçı sarsıntıları hâlâ devam ediyor. Yer altında meydana gelen bu kaotik durum nedeniyle, artçı sarsıntılar uzun süre devam edecek. Bu sarsıntıları, azalarak devam etmesi işin doğası gereği beklediğimiz bir durum. Kuşkusuz depremler devam ederken bina yapmanın bir takım yan etkileri olacaktır ancak, şunu da unutmamak gerekir oradaki insanları daha fazla çadır ve konteynırlarda yaşatamazsınız. Burada yer seçimi ve inşaat tekniği çok önemli. Eğer detaylı jeolojik-jeoteknik araştırmalar ile yerleşime uygun alanlar belirlenmişse bu alanlarda yapılaşma süratle devam etmeli. Burada çok önemli bir ayrıntı var, Maraş Hatay depremleri bize kentlerimiz için hâlâ öncelikli yerleşim alanlarını belirlemediğimizi bir kez daha gösterdi. Türkiye’de deprem ve afet riski taşıyan kentlerimiz, hiç vakit kaybetmeden kentin nüfus projeksiyonunu göz önüne alarak, yeni ve afet güvenli alanları şimdiden belirlemeli ve yeni afet güvenli konutları üretmeli” ifadelerini kullandı.