Biz yazdık biz uygulatacağız…6284 için seferberliğe!

Kadın cinayetlerini durdurmanın anahtarının 6284 olduğunu kaydeden platform, “Tüm kadınları bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz” sözlerine yer verdi

Haber Giriş Tarihi: 13.09.2024 14:30
Haber Güncellenme Tarihi: 13.09.2024 14:30

“Biz yazdık biz uygulatacağız…6284 için seferberliğe!” başlıklı yazılı bir açıklama yayımlayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, “Kadın cinayetlerini durdurmanın anahtarı: 6284! Mücadelemiz kadınların özgürce yaşadığı günler için. Bu günlere nasıl ulaşacağımız ise 6284’te saklı” dedi.

GERÇEKLER ER YA DA GEÇ AÇIĞA ÇIKIYOR

Platformun açıklaması şu şekilde: “2024 yılının ilk 8 ayında 261 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. 164 kadının ölümü hala şüpheli. Bu veriler kadın cinayetlerinin giderek arttığını gösteriyor. Kadınlar evlerinde öldürülüyor, en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Evli oldukları erkekler, ayrılmak istedikleri erkekler, babaları, akrabaları… Erkekler yalnızca kadınları öldürmüyor, kadınların yakınlarındaki kişileri de öldürüyor. Babalar, kadınları tehdit etmek için kendi çocuklarını da öldürüyor örneğin. Ağustos ayında İzmir’de 3 çocuk babaları tarafından öldürüldü. Diyarbakır’da kaybolan Narin’in cansız bedeni tam 19 gün sonra bulundu. Kimi zaman da intihar etti denilerek kadınların ölümleri karanlıkta bırakılmak isteniyor. Kadınlar pencerelerden, balkonlardan düşüyor. Ama gerçekler er ya da geç açığa çıkıyor. Şule Çet’in ölümünü açığa çıkardığımız gibi.”

KADINLAR ŞİDDET KARŞISINDA ÇARESİZ BIRAKILIYOR

“Bu tablonun sorumlusu da var elbette. Siyasi iktidar, aileyi güçlendiren politikalar üretirken kadınlar şiddet karşısında çaresiz bırakılıyor” denilen açıklamada, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, ‘aileyi koruma’ görevinden bahsediyor. Her haneye bir aile danışmanı olacakmış. Kadının soyadı hakkı bile aileye zararmış, çocuk üzerinde olumsuz etkileri olurmuş. Çocukları asıl olumsuz etkileyen; şiddet, istismar ve bunların üzerinin örtülmesidir. Her bir siyasetçinin/bürokratın kadın düşmanı fikirleri, hangi haklarımıza nasıl saldırdıkları saymakla bitmez. Hepsini tek tek burada anmak da istemeyiz; her gün duyuyoruz, biliyoruz. Asıl anlatmak istediğimiz bu gidişatın değişebileceği” sözlerine de yer verildi.

KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURMANIN ANAHTARI

Açıklamanın devamında ise “Kadın cinayetlerini durdurmanın anahtarı: 6284! Mücadelemiz kadınların özgürce yaşadığı günler için. Bu günlere nasıl ulaşacağımız ise 6284’te saklı. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da. 6284, ilk olarak, şiddete uğradığımızda başvurabileceğimiz mercileri genişleterek yola başlamış. KADES bu fikrin biz izdüşümü olarak var. KADES uygulaması ile şiddete uğradığınızda bir butonla polisin gelmesini sağlayabilirsiniz. Bitmedi, Kanun kadınları korumak için alınacak tedbirlere kadar  birçok şeyi içeriyor. Ve bu tedbirler yüzeysel de değil. Uzaklaştırma kararından işyeri değişikliğine, kadınlara maddi destek sunulmasına, sığınaklar açılmasına kadar sıralanmış. Yeni bir kimlikle yeni bir yaşama adım atmak bile mümkün. Aile bakanı, aileyi korumak için önleyici tedbirlerden bahsediyor. Kadınlar öldürülürken önce 6284’ün kadını korumak için öngördüğü önleyici ve koruyucu tedbirlere bakmasını öneririz” mesajı verildi.

BİR TEDBİR KARARI MEVCUTSA…

Platformun dikkat çektiği diğer sözler şöyle: “6284’ün alameti farikası tedbirlerle de sınırlı değil. Bir tedbir kararı mevcutsa o kararın akıbetini takibi de düzenler. Elektronik kelepçenin uygulanması mümkündür örneğin. Şu an ne yazık ki faillerin kolaylıkla kırdığı ve fiilen boşa düşürülen elektronik kelepçe. Nurtaç Canan’ı hatırlayalım. Kanıyla ‘Beni Ragıp vurdu’ yazmıştı. Aradan 4 yıl geçti. Nurtaç’ın mücadelesi devam ediyor. Fail hakkında elektronik kelepçe kararı olmasına rağmen Nurtaç’ı tehdit etmeye devam etti. Fakat elektronik kelepçe etkin uygulansaydı fail, cesaret bulamazdı. Diyelim ki, tedbir kararı hızla çıktı. Kamu görevlileri bu aşamaya kadar görevini yerine getirdi. Elektronik kelepçe de uygulandı. Fakat bir şekilde fail şiddete, tehditlerine devam ediyor. O zaman devreye zorlama hapsi girer. Burada da herkesin aklına Hülya Şellavcı gelecektir. Hülya Şellavcı 6284’ü ihlal eden Kaffar Yeğin hakkında defalarca şikayette bulundu. Zorlama hapis kararı Hülya öldürüldükten sonra verildi. Sonra ne oldu, görevini yapmayan Bakanlık hakkında maddi tazminata hükmedildi. İşte örnek göstermemiz gereken Bakanlık hakkında verilen bu karardır. Tüm bu süreçlerin takibi, raporlaştırılması, tedbir kararlarının izlenmesini sağlamak için ise Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) var. Elbette yine 6284 sayesinde. Şimdi ise, iktidar ŞÖNİM’lerin etkinliğini de azaltmak istiyor.”

KADINLARI KORUYACAK BİR KANUN BİLE YOK

“6284’ü kadınlar uygulatacak” diyen platform, “Bu gidişatı değiştirmek mümkün demiştik. Kadın cinayetlerini durdurma mücadelesine başladığımızda, kadınları koruyacak bir kanun bile yoktu. Devlet, öldürülen kadınların verisini tutmaya bile gerek görmezdi. Kol kola girdik, fikir ürettik, politika geliştirdik. Hep birlikte 6284 sayılı kanunu hazırladık. Toplantılar yaptık, anlattık. Öldürülen kadınların davalarında gerçekleri açığa çıkardık. Yeri geldi eylemlerimizde rakamlarını tek tek taşıdık. Toplumsal bir dönüşümü de birlikte yarattığımızı görmeliyiz. Kadınlar haklarının farkında, önlerine çıkarılan engellere karşı mücadele ediyor. Yalnızca kadınlar da değil, koca bir toplum kadınların yaşam hakkı mücadelesinde yanımızda. Kadınları yaşatacak olan 6284, onu etkin bir şekilde uygulatacak olanlar da bizleriz” ifadelerine dikkat çekti.

MÜCADELEYE OMUZ VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ

Son olarak ise “Şimdi sıra önümüze çıkardıkları engelleri birer birer kaldırmakta, birlikte hazırladığımız 6284’ü uygulatmakta. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri olarak bir seferberlik başlatıyoruz. Tüm illerde, ilçelerde, mahallelerde, üniversitelerde 6284’ü anlatacağız. Nerede bir kamu görevlisi görevini ihmal ediyorsa peşinde olacağız. Nerede bir kadın şiddete uğruyorsa yanında olacağız. Öldürülen kadınların, kaybolan çocukların arkasından meydanlarda olacağız. Bunları yapacağız ki, kadınlar yalnız olmadığını bilsin. Kadın düşmanları da bunu bilsin. Tüm kadınları da bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz” mesajı verildi.