Büro memurlarından eylemlilik kararı

Büro Memurları kamuda tasarruf tedbirlerine tepki göstermek için eylemlilik kararı aldı. Memurlar önce imza kampanyası sonrada yürüyüş düzenleyecek

Haber Giriş Tarihi: 04.07.2024 15:22
Haber Güncellenme Tarihi: 04.07.2024 15:22

SEMİ TEKTAŞ - Büro Memurlar Sendikası (Büro Memur-Sen) İzmir Şubesi, açıklanan kamuda tasarruf tedbirlerine tepki göstermek amacıyla Konak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada dilekçe kampanyası başlatıldığı duyuruldu. Sendika adına açıklama yapan Büro Memur-Sen 3 Nolu Şube Başkanı Ferdi Yiğitoğlu, kamu çalışanlarının taleplerini sıraladı. Yiğitoğlu açıklamasında taleplerinin yerine getirilmemesi durumunda 2. ve 3. aşamada imza kampanyası başlatacaklarını, 4. aşamada ise yürüme eylemi yapacaklarını duyurdu.

1 YIL GEÇMESİNE RAĞMEN ÇALIŞMA YOK

3600 ek gösterge konusu ilk defa 6. Dönem Toplu Sözleşme’de karara bağlanan, ilk olarak 4 meslek grubuyla sınırlı tutulan ve 7. Dönem toplu sözleşmede “1. dereceye yükselmiş kamu görevlilerinin 3600 ek göstergeden yararlanması hususunda yetkili Konfederasyon olarak Memur-Sen’le ortak çalışma yapılması” şeklinde karara bağlanan yasa hakkında 1 yıl geçmiş olmasın rağmen bir çalışma yapılmadığını belirten Yiğitoğlu, “7. Dönem Toplu Sözleşmesinden 9 ay ve verilen sözlerden 1 Yıl geçmiş olmasına rağmen halen herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Toplu Sözleşme ikramiyesi, ilk toplu sözleşme yani 2012 yılından itibaren var olan haktır. CHP tarafından “Yüzde 2 sınırlaması” sebebiyle AYM’ye başvurması neticesinde 2024 Mart ayında bir bütün olarak iptal edilmiştir. İptal sonrası Cumhurbaşkanımızın ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının “kamu görevlilerinin kazanılmış haklarını kimseye yedirmeyecekleri” beyanları neticesinde en kısa zamanda çözüme kavuşması beklentimizken, ilk torba yasada yer almadığını görmek derin bir hayal kırıklığına neden olmuştur.  Toplu Sözleşme İkramiyesinin geri verilmemesi, karşılığı 2024 Bütçesinde yer alan 330 TL’nin sendika üyesi her bir kamu görevlisinin cebinden çıkması anlamına gelmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından AYM kararının bir fırsat olarak değerlendirilmesi Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir devletin yöneticilerine hiç yakışmamıştır. Sinekten yağ çıkarılacaksa da bunun yeri ve kaynağı kamu görevlilerinin kazanılmış hakları olmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

YHS YENİDEN DÜZENLENMELİ

Yiğitoğlu taleplerini söyle sırladı; “Kamuda Yardımcı Hizmetler Sınıfında (YHS) yaklaşık olarak 110 bin devlet memuru görev yapmaktadır. Bunların ekser çoğunluğu, bu hizmet sınıfındaki işlerden daha çok Genel İdare Hizmetleri ve Teknik Hizmetler Sınıfının görev alanına giren işlerde istihdam edilmektedir. 657 Sayılı Kanun’un ilk hazırlandığı yıllarda YHS personeli tarafından yapılan işler, halihazırda işçiler eliyle görülmektedir. Net olarak tanımlanmamış bu görevlerin farklı statü ve ücret gruplarında yer alan kişiler tarafından yapılması kaçınılmaz çatışmalara ve memnuniyetsizliğe neden olmaktadır YHS günümüz gerçekleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak ortadan kaldırılmalı ve bu hizmet sınıfında görev yapan memurlar, eğitim durumları ve görev alanları esas alınarak GİH ya da THS’na geçirilmelidir. Bir türlü durdurulamayan hayat pahalılığı, var olan enflasyonist ortam sonucunda oluşan fahiş kira fiyatları özellikle büyükşehirler ve kıyı kentlerinde kamu görevlilerinin istihdam ve görevde tutulmasını zorlaştırmakta, buralarda görev yapanlarında maaşlarının yarıdan fazlasının ev kirasına gitmesine neden olmaktadır.  Bu nedenle, öncelikle Büyükşehirlerde görev yapan kamu personeline Büyükşehir Tazminatı getirilmeli, müteakiben benzeri olumsuz ekonomik koşulların görüldüğü diğer illere de Devlet memuru aylık katsayısına bağlanarak Kira Tazminatı getirilmelidir. 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda kamu görevlilerinin fazla çalışma saat ücreti 10 TL olarak belirlenmiştir. Toplu Sözleşme kazanımlarıyla bu tutar 50 TL ye çıkabilmektedir. En yüksek hali bile emeğin karşılığı olmaktan çok uzaktır. Cumhurbaşkamıza sunumu yapılan son vergi reformunda yer alan ve Hazine ve Maliye Bakanlığının “vergi toplayıcılar” için ön gördüğü 280 TL/saat fazla çalışma ücreti bu gerçeğin itirafı olması ve makul rakamın tespiti açısından kıymetlidir. Ayrıca, günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde vardiya usulüyle çalışan 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanları, koruma ve güvenlik görevlisi vb. Devlet memurlarının resmî tatil, idari izin ve bayram tatillerine denk gelen çalışmaları normal çalışma olarak kabul edilmekte, bu çalışmalar karşılığı herhangi bir ilave ücret ya da izin verilmemektedir. Kamu ya da özel sektörde bu işi yapan işçi statüsünde ki kişiler, çalışma mesailerine göre özellikle idari izin, resmî tatil ile dini bayram günlerinde yaptıkları çalışmalar karşılığı, 1, 2 hatta 3 kat zamlı mesai ücreti almakta, devlet memuru ve sözleşmeli olarak bu görevi ifa edenler ise, bu ve benzeri haklardan faydalanamamaktadır.  Kamu görevlisi arkadaşlarımızın da, bu zamanlarda yaptıkları çalışmalar için fazla çalışma olarak değerlendirilip farklı bir fazla çalışma ücreti ya da farklı bir ilave izin verilmek suretiyle çalışmalarının değerlendirilmesi gerekmektedir.”