Büyükşehir'den kadınlar için Sinema Atölyesi

İzmirli kadınlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Sinema Atölyesi ile sanat dünyasına adım atarak, sinemaya olan bakış açılarını değiştirdi. Kadınlar, uygulamalı eğitim sürecinde Şirince’de belgesel çekimlerine başladı. Artık sadece sinema izleyicisi olmayan bu kadınlar, çekecekleri filmleri festivallere göndermeyi hedefliyor

Haber Giriş Tarihi: 08.11.2024 10:56
Haber Güncellenme Tarihi: 08.11.2024 10:56

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü tarafından organize edilen Sinema Atölyesi, kadınların sanat dünyasında yer edinmelerini sağlıyor. Altı ay süren teorik ve uygulamalı eğitimle gerçekleştirilen atölye, kadınların hayallerine ulaşmasına olanak tanıyor. Ücretsiz sunulan atölyenin teorik eğitim kısmını tamamlayan kadın kursiyerler, şimdi Selçuk ilçesinin Şirince Mahallesi’nde belgesel çekimlerine başladılar. Daha önce sadece sinema izleyicisi olduklarını belirten katılımcılar, bu atölye sayesinde sinemaya farklı bir gözle bakmaya başladıklarını ifade ettiler. Eğitmenler Tuğçe Soytürk ve Kibar Dağlayan Yiğit’in rehberliğinde, kadınlar hem kurmaca hem de belgesel bir film çekmeyi planlıyor. Çekimlerini tamamladıktan sonra, bu filmleri festivallere göndererek "Sinemada biz de varız" demeye hazırlanıyorlar.

Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü Örnekköy Kadın Dayanışma Merkezi Sinema Atölyesi Eğitmeni Tuğçe Soytürk, "Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü olarak Sinema Atölyesi’ni sürdürüyoruz. Bu kapsamda Seferihisar’da Bilgi Olgaç Sinema Atölyesi ve Karşıyaka Örnekköy’de Afife Jale Sinema Atölyesi olarak, senaryo yazımı, kamera teknikleri, kurgu gibi teorik ve uygulamalı eğitimler veriyoruz. Uygulamalı derslerde ise İzmir’in farklı bölgelerinde çalışmalar yapmaya özen gösteriyoruz. Bu atölyeler sonucunda, bir kurmaca ve bir belgesel olmak üzere iki film çekilecek. Kadınlar, bu filmlerin her aşamasında aktif olarak yer alıyor" dedi.

Atölyeden çıkan filmler festivallere gönderiliyor

Sinemanın sektörel olarak maliyetli bir alan olduğunu vurgulayan Tuğçe Soytürk, "İzmir’de sinema alanında ücretsiz eğitim sunan bir yer bulunmuyor. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu eğitimi ücretsiz olarak sağlıyor. Bu sayede, dezavantajlı kesimlere de ulaşmış oluyoruz. Ekonomik durumu düşük olan bireylerin de sinemaya dahil olmalarını, eğitim almalarını sağlıyoruz. Atölyeden çıkan filmleri festivallere göndermekle kalmıyor, aynı zamanda iyi bir izleyici kitlesi yetiştiriyoruz. Kursiyerler, sinemaya farklı bir perspektiften bakmaya başlıyorlar. Hedefimiz, dizi izleyicilerinden festival filmi izleyicilerine ulaşmak ve bu dönüşümü gözlemliyoruz" şeklinde konuştu.

Tugay'dan eğitmenlere teşekkür

31 yaşındaki kursiyer Dilara Girgin’in yazdığı metin üzerinden belgesel çekimine başlayan kadınlar, Şirince’nin tarihi, doğal ve kültürel zenginliklerini ekrana taşımayı hedefliyor. Belgeselin ana konusu, Şirince’nin dünya çapında tanınan bir köy olma hikâyesi. Girgin, 21 Aralık 2012’de gerçekleşeceği iddia edilen kıyametin Şirince’yi etkilemeyeceğine dair efsaneyi konu aldıklarını belirterek, "İleride sinema sektöründe yer almak istiyorum. Kadınların her alanda var olması gerektiğini düşünüyorum. Kadınlar, istedikleri takdirde her şeyi başarabilir. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konuda bize büyük destek veriyor. Başkanımız Dr. Cemil Tugay’a ve eğitmenlerimize teşekkür ediyorum" dedi.

Hocalarım benim idolüm oldu

Farklı yaş gruplarından pek çok kadının katıldığı kursta eğitim alan 47 yaşındaki kursiyer Derya Erdoğan, "Sosyal medyada kurs duyurusunu gördüm ve önceki hayatımda sadece sinema izleyicisi olan ben, hevesle bu kursa katıldım. Eğitimlerde çekim açıları, planlar, senaryo yazımı gibi teknik konularda bilgi sahibi olduk. Kamerayı kullanarak çekim yapma fırsatı bulduk. Bu süreçte bakış açım o kadar değişti ki, artık film izlerken teknik detayları fark edebiliyor ve yönetmenlerin iletmek istediği mesajları daha iyi anlayabiliyorum. Gerçekten büyük bir farkındalık kazandım. Sinema, sadece sözel bir aktarım değil; insanların duygularını başka bir biçimde ifade etme sanatı. Kadınların bu tür kursları değerlendirmelerini öneriyorum. Buradaki hocalarım benim idolüm oldu. Onların rehberliğinde çektiğimiz filmleri festivallere göndermeyi hedefliyoruz" dedi.

Türk sinemasına olan sevgisi onu kursa teşvik etti

Türk sinemasına olan sevgisi nedeniyle kursa katılmaya karar veren 63 yaşındaki kursiyer Yüksel Mizmizlioğlu, "Türk sinemasını çok seviyorum, bu yüzden sinemaya olan ilgim arttı ve kursa katılmaya karar verdim. Burada kamerayı kullanmayı ve sinemanın tarihini öğrendim. Gerçekten çok değerli bilgiler edindim. Sinemaya olan sevgim vardı, ancak şimdi film çekmeye de büyük bir hevesim var. Artık her şeyi belgesel gibi çekmek istiyorum. Hayata bakış açım tamamen değişti. Filmleri daha dikkatli izliyor, festivallere katılmaya çalışıyorum" diye konuştu.

Kendi bakış açımı ve gördüklerimi sinemayla paylaşmak istiyorum

Sinemaya olan büyük sevgisiyle kursa katıldığını belirten 34 yaşındaki kursiyer Hatice Okur Günay, “İzmir’de 2 yıldır yaşıyorum. Kibar Dağlayan Yiğit’in Mahallenin Kadınları Sinema Yapıyor adlı projesini gördüğümde bu çalışmalara katılmak istedim ve daha sonra bu kurstan haberdar oldum. İlk üç ay boyunca teorik eğitim aldık. Senaryo yazımı, kameranın kurulumu ve çekim teknikleri gibi konuları öğrendik. Şimdi ise öğrendiklerimizi pratiğe dökme aşamasına geldik. Önceden iyi bir sinema izleyicisiydim ama sinema bana ulaşılması güç bir alan gibi geliyordu. Bu atölye, sinemanın yapılabilir ve ulaşılabilir olduğunu bana gösterdi. Herkesin dünyayı nasıl gördüğünü başkalarına aktarabileceğini fark ettim. Burada öğrendiklerimle kendi bakış açımı ve gördüklerimi sinemayla paylaşmak istiyorum” dedi.