İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisinde Dikili’nin Çandarlı ilçesinde ‘tarım alanı’ olarak geçen alanın ‘ticaret ve konut alanına’ çevrilmesi önerisi tartışmaların ardından oy çokluğu reddedildi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
İzmir Büyükşehir Belediyesi Nisan ayı olağan meclis toplantısının üçüncü oturumu Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM)’nde Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Mecliste Dikili ilçesi sınırları içerisinde bulunan Çandarlı Mahallesi’ndeki ‘tarım alanı’ olarak geçen alanın ‘ticaret ve konut alanına’ çevrilmesi için plan değişikliği önerisi AK Parti ve CHP arasında tartışmalara neden oldu. Tartışmaların ardından yapılan oylama sonrası ilgili gündem maddesi, İmar ve Bayındırlık-Tarım, Orman ve Hayvancılık ve Esnaf ve Meslek Odaları Komisyonlarından AK Partili Meclis üyelerinin ‘evet’ oyuna karşın CHP’li üyelerin ‘ret’ oyu sonrası oy çokluğu ile reddedildi. Mecliste ayrıca botanik konulu EXPO 2026 organizasyonunun gerçekleştirilmesine yönelik olarak; Konak İlçesi, Yeşildere bölgesinde kullanım kararlarının yeniden düzenlenmesi ve uygulamaya ilişkin hükümlerin getirilmesine yönelik hazırlanan, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği önerisi meclis üyelerine sunuldu. Önerge mecliste oy birliği ile İmar Komisyonu’na sevk edildi.
KENTİN ÖNÜNÜ AÇALIM
Çandarlı planları ile ilgili mecliste konuşan AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, “Biz bu konuyla ilgili 5-6 ay önce gündeme geldiğinde konuştuk. AK Parti grubu olarak planların örtüşmemesi nedeniyle düzeltilmesi gerektiğini söylemiştik. Ancak atılan hiçbir adım yok. Plan geldiğinde ne değişiklik olduğunu sorduk ancak bir değişiklik olmadığını söylediler. Buranın niteliği arsa olarak gözüküyor. Bu kentin sorunlarının başında planlama var. Bu kent plansız bir kent. Bu kentin sorunlarının en başında çarpık kentleşme geliyor. Büyükşehir Belediye Başkanımızın devamlı dile getirdiği bir konu var. Eğer ki en değerli kentlerden biri olacaksak bu çarpık kentleşme ile olamayız. Bu kentin yüzde 80’inin yaşama hakkını yavaşlatmaya kimsenin hakkı yoktur. Biz eko turizm için proje üretilmesine karşı değiliz. Ancak öncelik sırasına karşıyız. Bu kentin öncelikli sorunlarının arka planlara atılmasına karşıyız. İmar ve Şehircilik dairesi bu konuda büyük bir mesai harcadı. 1 yıldır yalnızca eko tarım ile yatıp kalkıyor. Lütfen... Başkanımızdan rica ediyoruz, planlarımızı yapalım ve kentin önünü açalım” dedi.
YERELDEN YÖNETİM GEREKLİ
Boztepe’nin eleştirilere yanıt veren CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, “Oy çokluğu ile geçen konu 6 ay öncesinde de meclis gündemine gelmiş ve komisyon reddetmiş. Hiçbir değişiklik yapılmadan yine meclis gündemine getiriliyor. Oy çokluğu ile reddedilmesi çok normal. Hüsnü Bey İzmir’deki imar sorunlarını dile getirdi. Dikili’deki alan da 1/25.000’lik planlarda tarım alanı. Bununla ilgili konuta açılmaması ile ilgili Büyükşehir dava açmıştı ve bilirkişi raporu Büyükşehir’in eline geldi. Bu nedenle önergenin kabul edilmesi mümkün değildir. Biz hep diyoruz; yerelden yönetim gerekli. Merkezi idarenin yerelin görüşüne değer vermesi ve ona göre hareket etmesi gerekir. Ancak merkezi hükümet Ankara’dan bakarak planlama yapmış” dedi.
TÜRKİYE’NİN EN ÇARPIK KENTİ
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise yapılan çalışmalarda objektif olunmadığını belirterek, “Bu şehir, plansız bir şehir. Türkiye’nin en çarpık kenti. Depremsel açıdan bakıldığında Türkiye’nin en tehlikeli şehirlerinden bir tanesi. Planlama Dairesi’nin çok çalışıyor olması ya da İmar Komisyonu’nun yasal toplantılarını tamamlıyor olması planlı bir şehir olduğumuz anlamına gelmez. Biz bunları iyi niyetle söylüyoruz. Arsa üretmeyen bir belediye söz konusu. İnsanlar bu şehirde asgari düzeylerde hizmet alamıyor”ifadelerini kullandı.
TARTIŞMALARIN HEPSİ FAYDALI
En son konuşup tartışmayı bitiren Meclis Başkan Vekili Mustafa Özuslu ise şu ifadeleri kullandı: “Planlar arasındaki uyum için koordineli çalışılmalı. Bu tartışmaların hepsi faydalı. İzmir’i konuşuyoruz ve İzmir’in planlı, geleceğe güvenli bakan bir kent olması için imarla ilgili konularda fikir beyan ediliyor. Konuştuğumuz konu multidisipliner bir konu. Yani sadece merkezi idarenin aldığı 1/100.000’lik bir plan kararıyla çözülebilecek bir konu değil. Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin içinde olduğu, koordineli çalışmayla yapılmalı. Daha tepeden bakarak baktığımızda o büyük toplumsal mutabakata bu kentin ihtiyacının olduğu ortadır. Çünkü bu kent, merkezi idare ve yerel yönetimin uyuşmasıyla her türlü felakete dayanıklı bir kent haline gelecek.”