Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında çocuk mahpusları gündeme getirdi.
“Çocuklar değil, hapishaneler kapatılsın” diyen CİSST, çocukların tutulma şartlarını BM Çocuk Hakları ekseninde inceledikleri ve tamamlayıcı rapor olarak komiteye sundukları raporu kamuoyuyla paylaştı.
İNFAZDA EŞİTLİK SAĞLANMALIRapor aracılığıyla uyarı ve taleplerini ileten CİSST, şunları aktardı: “İzleme Kurulları, çocukla iletişim becerileri ve çocuk hakları bilinci gelişmiş uzmanlardan oluşturulmalı. BMÇHS’deki hakların temel alınacağı bir kontrol listesiyle herhangi bir ihbara gerek olmaksızın periyodik olarak ve çocukların misillemeye maruz kalmayacağı garanti altına alınarak izleme ve kontrol ziyaretlerinde bulunmalıdır. 0-6 yaş arası çocuklarıyla tutulan tutuklu kadınlar için tutuklamaya alternatif denetimli serbestlik tedbirleri zorunlu hale getirilmeli, hükümlü kadınlar için ise alternatif infaz yöntemleri uygulanmalıdır. Hem alternatif tedbirlerde hem de anne-çocuk ünitesinden faydalanmada annelerin suç tipi dikkate alınmaksızın infazda eşitlik sağlanmalıdır. En kısa sürede gençlik adalet politikası belirlenmeli ve tutuklu ya da tutuksuz yargılansın, çocukken suç işlediği iddia edilen kişiler için kapsayıcı şekilde revize edilmelidir.”
BAROLARA DÜŞEN GÖREV NELER?“Koruyucu ve destekleyici tedbirler, suçu önleme hedefiyle de geliştirilmeli ve uygulanmalıdır” denilen raporda, “Çocukken suç işlediği iddiasıyla hapsedilen kişiler için süreli hapis cezalarında asgari koşullu salıverilme süresi gözden geçirilmeli, infaz sisteminde dış dünyayla uyumu güçlendirecek denetimli serbestlik modelleri benimsenmelidir. Hapishaneler, çocuk haklarına uygun kurumlar olmadığından çocukların hapsedilmesi pratiğinden vazgeçilmeli, BMÇHS madde 37 odağında gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Özellikle haklarında etkili bir koruyucu ve destekleyici tedbir uygulanmamış, adli uzmanlar tarafından risk ve ihtiyaç analizi yapılmamış çocukların hapsedilmesinin önüne geçilmeli, tutukluluk yerine adli kontrol şartları çocuklar için öncelikli olarak uygulanmalıdır. Çocuklara özgü adli kontrol ve denetimli serbestlik modelleri artırılmalıdır. Çocuk mahpusların avukatlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, çocuk hakları alanında çalışan hukukçularla (örneğin baroların çocuk hakları merkezleri) dinlemeye tabi olmadan ücretsiz ve sınırsız iletişim kurabileceği kanallar oluşturulmalıdır” bilgisi de paylaşıldı.
RAPORDAN DİĞER ÖNEMLİ KESİTLERSon olarak ise “Denetim mekanizmaları, kendilerine ulaşan insan hakları başvurularında ve hak ihlali iddialarında bağımsız ve tarafsız izlemeler yapmalı, gerektiğinde ihbarda bulunmalı, adli ve idari süreçleri takip etmelidir. Çocukların hastane sevkleri, kullandıkları ilaçlar, doktor raporları, aldıkları disiplin cezaları, talep dilekçeleri vb. vasileri, aileleri ve avukatlarının ulaşabileceği bir sistemde tutularak çocuğun maruz kaldığı durumlar hakkında yakınlarının düzenli bilgi edinmesi sağlanmalıdır. Çocuk adalet sistemi alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin hapishanelerde hak temelli izleme faaliyetleri yapması için sivil toplumu da kapsayıcı bir politika benimsenmelidir. Çocuk hapishanelerinde adli destek büroları kurularak çocukların yargılama dosyaları dışında ihtiyaç duyduğu danışmanlıklar da verilmelidir” talebi kaydedildi.